Dini düşüncelerin yararlı olduğu konusundaki inancı parçalayıp atmak için gözleri açmak, dine en çok boyun eğmiş milletlerin ahlaklarının ne merkezde olduğuna bir göz atmak yeterlidir. Bu milletlerde mağrur zorbalar, baskıcı ve acımasız nazırlar, kötülükçü mabeyinciler, sayısız çalıp çırpanlar, vicdansız hakimler, zina edenler, çapkınlar, fahişeler, ahlaksız kadınlar, hırsızlar; öç alan ve ödül veren Allah'ın cehennem cezalarının ve cennet hazlarının varlığından bir an kuşku duymayan her türden yalancı ve dolandırıcı bolca görülür.
Bazı defalar odamda beş aşağı beş yukarı dolaşırken, içimdekileri taşırmak için kendim de farkında olmadan, birisinin beni aşağılamasını yahut hakaret anlamına alınabilecek bir söz söylemesini adeta sabırsızlıkla beklerdim. Kadınlar bu tarzda içlerini boşaltırken en samimi gözyaşlarını dökerler. Fazla hassas olanları da bu hali isteri buhranlarina kadar götürürler. Olağandır bu. Ama bu hal en çok içinizde kimsenin bilmediği, anlatmak istemediğiniz bir keder varken gelir.
“Ömer bir gün Muhammed'e, "Senin yanına iyi-kötü her kesimden insan gelir. Ne olur ne olmaz sen hanımlarına, 'örtünün, evden dışarı çıkmayın' desen iyi olur" diye teklifte bulunur. Bu teklif üzerine, örtünmeyle ilgili ayetler inmeye başlar. (Ahzâb Suresi, 33, 59. ayetler.) Ayşe ise aynı olayı şu şekilde