Türkler, siyasal islamcılığın deli gömleğini giymeyecekler; geçmişlerini hatırlayacak ve kimliklerine tutkuyla sahip çıkacaklar. Dahası son yirmi yılda ucundan kıyısından cumhuriyetin tasfiyesi operasyonuna bulaşmış olan kim varsa yapılanların hesabını bağımsız yargı önünde mutlaka verecek. AKP, iktidara gelişinden bu yana mutlak güce sahip olmasına karşın cumhuriyetin ölüsüne dahi yenilmeyi başardı. Bugün dahi bu topraklardan çıkan en büyük devrimcimiz olan Atatürk’ün çelik başlı silüeti her renkten karşı devrimiciyi tir tir titretmeye devam ediyor. Bu zaferi nihayete erdireceğimizden en ufak şüphem yok. Karanlık tünelden çıkıyoruz. Işık giderek yaklaşıyor. Direnen Türk halkı kazanacak., mücadele eden işçiler, öğrenciler ve kadınlar kazanacak. Türk devrimi kazanacak. Hatırlayacağız ve kazanacağız.
Kadınların genellikle çok sakin olmaları beklenir fakat erkekler gibi kadınlar da hissederler; becerilerini geliştirmek icin uygulamaya ve çabaları için bir alana erkek kardeşleri kadar ihtiyaç duyarlar; çok katı bir sınırlandırmanın, çok mutlak bir durağanlığın sıkıntısını, aynı erkeklerin çekeceği gibi çekerler ve onların muhallebi yapıp çorap örmekle, piyano çalıp çanta süslemekle yetinmeleri gerektiğini söylemek,onlardan daha çok ayrıcalığa sahip yoldaşlarının dar görüşlülüğüdür. Geleneklerin kendi cinsiyetleri icin gerekli gördüğünden daha fazlasını yapmaya ya da öğrenmeye çabaladıklarında onları küçümsemek ya da onlara gülmek düşüncesizliktir.
Reklam
Cahiliye döneminde toprağa gömülen kadın günümüzde evlere gömüldü
Charlotte ✓ 1909.Newyork Bir kadın sabah erkeğe dönüşmüş olarak uyandığında ne olacaktı ? Şayet aile ortamı antrenman sahası olmasa erkek çocuk hükmetmeyi,kız çocuksa boyun eğmeyi nereden öğrenecekti? Ya çocuk yurtları olsaydı ? Ya evin erkeği temizlik ve mutfak işlerini paylaşsaydı? Ya masumiyet saygıdeğer olsaydı ? Ya akıl ve duygu kol kola gitseydi ? Ya vaizler ve gazeteler doğruyu söyleselerdi ? Ya kimse kimsenin sahibi olmasaydı ?
Sayfa 33 - SelKitabı okudu
Her grubun ve kültürün kendi doğal psişik yok edicisine sahip olduğunu görebilirsiniz. Hem tarihten de bildiğimiz gibi, kültürlerde öyle çağlar vardır ki, tersine inanan insanların sayısı çoğalana kadar, yok edici mutlak egemenlikle özdeşleşmiş ve buna izin verilmiştir.
Şayet aile ortamı antrenman sahası olmasa erkek çocuk hükmetmeyi, kız çocuksa boyun eğmeyi nereden öğrenecekti? Ya çocuk yurtları olsaydı? Ya evin erkeği temizlik ve mutfak işlerini paylaşsaydı? Ya masumiyet saygıdeğer olsaydı? Ya akıl ve duygu kol kola gitseydi? Ya vaizler ve gazeteler doğruyu söyleselerdi? Ya kimse kimsenin sahibi olmasaydı?
Ben, kadınlar kendi kurtuluşlarının altına imzalarını attıklarında, kadının ilk bağımsızlık bildirgesinin, cebinde ne kadar para olduğuna bakarak değil, kalbi ve zihnine duyduğu hayranlıkla bir erkeği sevmek olacağına inanıyorum. Kadının ikinci bağımsızlık bildirgesi de, dış dünyayı araya sokmadan kendi aşkının peşine takılma hakkına sahip çıkması olacaktır. Üçüncü ve en önemli bildirgeyse, mutlak bir hak olan özgürce annelik hakkının tanınmasıdır.
Reklam
1.000 öğeden 361 ile 370 arasındakiler gösteriliyor.