Atıflar :
Buenaventura Durruti Dumange : Devrimci ve sendikalist İspanyol anarşist. 1922'de Joan García Oliver ve Francisco Ascaso ile birlikte "Los Solidarios" grubunu kurdu. Bu grup 1923'te Gijón'da "Banco de España" soygununu düzenledi. Ayrıca Kardinal Juan Soldevil” y Romero suikastini de düzenledikleri
Merhabalar
Sizde kitabın okunma zamanını kendi belirlediğini düşünenlerden misiniz?
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü kitabını son 5 yıldır her sene okuma listeme alıyordum, okumadan bırakıyordum. Okumak istediğimde beni hep iten bir kitap olmuştu kendisi neden bilmem (Bu ay büyülü gerçekçilik kitapları örneklerinden okuyunca
Gaziantep Üniversitesi Felsefe Bölümü öğretim üyesi olarak çalışan, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlemiş olduğu Akademi vesilesiyle tanışma ve öğrencisi olma şerefine eriştiğim değerli hocam Mehmet Sabri Genç'in "Karekök Hayat" kitabını an itibarıyla bitirdim. Avusturya'nın Salzburg ve Viyana vilayetlerinde tamamladığı yüksek öğrenimi sırasında yaşadığı, gerek gurbetçi gerekse yerli ve milli vatandaşlar/arkadaşları ile biriktirmiş olduğu anılarını derlediği kitabı, insanın içini burkarken bir yandan da olayların felsefi boyutu ile ele alması, derslerde anlattıklarını pekiştirmesi açısından kendi adıma büyük bir kazanım oldu diyebilirim. Hocamızın derslerinde de dikkat çektiği şekliyle "Doğru baktığınız taktirde etrafınızda okuyacak o kadar çok şey göreceksiniz ki, bu bir otobüsün camından izlediğiniz yol da olabilir; okuduğunuz kitaptaki bir cümle de olabilir. Salt akıl temelli olmasın bakışınız, metafiziğin engin denizinden de yararlanmayı bilin. İşte o zaman görecek, duyacak ve bileceksiniz." in hocamın olayları, durumları, insanları yorumlama kitabı olmuş Karekök Hayat.
Tavsiyemdir.
Karekök HayatMehmet Sabri Genç · Şule Yayınları · 2014132 okunma
HALK DANSLARININ GÜNÜMÜZ TOPLUMUNDA YERİ:
(..)
Yeni iletişim tekniklerinin ortaya çıkışından önce halkın kendine özgü gelenek, görenek, düşünce ve davranışları kendi çevrelerinde gizli olarak bulunuyordu. Bunlar iletişim teknikleriyle görünür biçime dönüşmüştür. Kitle iletişimi ile daha önce varolan kültür düzeyleri yaygınlaşmıştır. Böylece
Özellikle iktidarın büyük toprak ve ticaret burjuvazisinin eline geçtiği 1950'ler sonrasında bu akımlar daha da güç kazanmıştır, eğitim birliğini bozan İmam Hatip Okulları, İslam enstitüleri, izinli-izinsiz Kuran kursları ve çeşitli dergi ve gazeteleriyle laikliği alabildiğine tahribe yönelmişlerdir. Dahası, son dönemde faşist, gerici ve sözde milliyetçi çağdaşı anlayışlarıyla kendileri gibi düşünmeyenlere karşı toplu kıyımlara kalkışmışlardır. Kahramanmaraş, Malatya, Sivas ve Çorum olayları, yargı kararlarına bağlanmış bu tür kıyımların tipik örnekleridir.
EYLÜL DÖNEMİ SIKIYÖNETİM...
12 Eylül'de tüm yurtta sıkıyönetim ilan edildi.
12 Eylül 1980 tarihinden önce, 26 Aralık 1978'de Kahramanmaraş olayları nedeniyle 13
ilde (Adana, Ankara, Bingöl, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, Kars, Malatya, Kahramanmaraş, Sivas, Şanlıurfa) sıkıyönetim ilan edilmişti. 13 ilden Sivas (26 Şubat 1980) ve Erzincan'da (20 Nisan 1980) sıkıyönetim daha sonra kaldırılmıştı.
Ancak "yaygın şiddet olayları" nedeniyle
• 26 Nisan 1979 : Adıyaman, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Siirt ve Tunceli,
• 20 Şubat 1980 : Hatay, İzmir,
• 20 Nisan 1980 : Ağrı illerinde sıkıyönetim ilan edilmişti.
12 Eylül 1980'e gelindiğinde 19 ilde sıkıyönetim uygulanıyordu.
12 Eylül'de diğer illerde de (48 il) sıkıyönetim ilan edildi. Uygulama, 19 Mart 1984
tarihinden başlayarak aşama aşama 19 Temmuz 1987 tarihine kadar tüm illerden kaldırıldı
Şimdi soralım: İktidarın önde gelenleri, hangi nedenlerle sansür
silahını kullanmaya yönelmişlerdi? Sansür eyleminin altında yatan
gerekçe neydi?
8
Devlet Çorum'u, Malatya'yı, Kahramanmaraş'ı unutmasaydı,
Sivas olayları olur ve yetkililer, kasta varan bir aciz içinde katliama
seyirci kalır mıydı?
27
Bir yarım umuttur elimizde kalan
Göğüslemek için karanlık yarınları
45
Kitabın adı:Ağıtlar
Yazarın adı:Yaşar Kemal
Okuyanın adı :Sıdıka Topal
Sayfa sayısı 256
Yine bir Çukurova klasiği rahmetli yazmıştı yazmış Kozan, Kadirli, Osmaniye,Maraş, Andırın, Göksun,Sarız ve Tomarza bu civarların ağıtlarını kaleme almış.
1890-1940 bu dönemin ağıtlarını kaleme almış neden mi çünkü bu yıllarda ölüm olayları çok oluyordu kimi hastalıktan dolayı kimi kan davasından dolayı ölüyor du kimi de şehit oluyordu . Arkada kalanlarda (eş,ana,nişanlı,yavuklu çoluk çocuk)ne yapsın içlerinin yangınını ağıtlarla söndürüyorlardı.
Bu ağıt yakma işini meslek haline getirenler bile olmuştu nerede kimsesiz bir ceset görseler başına gidip ağıt söylüyorlar ...
Ağıt yakma bir Anadolu geleneğidir.
Bir zamanlar Kahramanmaraş Göksun ilçesinin Bossüyük köyünde Molla Bekirin kızı Meryem varmış bu kızımız nişanlı imiş. Meryem ölür Meryem'in annesi kızının ölümünün ardından uzunca bir ağıt yakmış ben buraya hepsini yazmayacağım başından ve sonundan birer kıta yazacağım ağıtlar hakkında fikir olsun.
Kızım pazardan geliyor
Saçı beline sokulu
Var mı idi ilimizde
Türkmen yosunu yapılı
Diye devam eden ağıdımız
Kadanı alayım Nesli
Meryem öldü bacın yaslı
Battalım tülü daylaklı
Meryem'in başı da fesli
AğıtlarYaşar Kemal · Toros Yayınları · 1992599 okunma
Selam.
Kutlu bir mücadelenin öyküsü..
Sevgili yazar Rabia Tunç bizi tarihte yolculuğa çıkarıyor. Olayları anlatımı o kadar güzel ki kitabı okumaktan ziyade yaşıyorsunuz. Kahramanmaraş'ın düşman işgalinden kurtuluşu ve Kahraman ünvanına nasıl sahip olduğuna şahit oluyoruz.
Yıl 30 Ekim 1918..
Mondros Ateşkes Antlaşmasını Osmanlı Devleti'nin imzalamak zorunda kaldığı gün.
Antlaşmanın 7. Maddesi " İtilaf Devletleri güvenliklerini tehdit edici bir durum olduğunda herhangi bir strateji noktasını işgal hakkına sahip olacaktır" maddesi ile ülkeyi işgal etmek için zemin hazırlığına koyuldular.
Tarihler 22 Şubat 1919 u gösterdiğinde Maraş İngilizler tarafından işgal edildi. Halkın buna rıza göstermesi konusunda uyarılar yapıldı. Daha sonra Fransızlar tarafından işgal edildi. Fransızların taşkınlığına dayanamayan halk ayaklanmaya başladı. Sütçü İmam iki kadının peçelerini zorla açmak için uğraşan işgalci iki Fransız askeri öldürmesi ile kutlu mücadele başlamış oldu.
Sütçü İmam, Yılankıran Mehmet, Ömer, Evliya Efendi, Hürü Ana, Şerife Bacı, Serem.. Ve daha niceleri.. Düşmana karşı gözünü kırpmadan vatanı için mücadele eden ve tüm Anadolu'ya umut olan bu insanları sizinde tanımanızı istiyorum. Tavsiye ediyorum emin olun kazancınız çok olucaktır.
Soyut bir resim izliyor gibiydim. Soyut resmin herkese başka dünyası vardır. Herkes kalbinin izini arar şekillerde.
İşte bu kitap da benim için bir soyut resimdi. Kahramanları bol, yazarın hayaldünyasının, geniş bir yelpazesini zorladıkça açılan, açıldıkça yollara, çöllere, ıssız ormanlara, kayalık dağlara, derin sulara ve bataklıklara dağılan
Kitabın adı: İstenmeyen Çocuklar
Hazırlayan:Müge Tuzcuoğlu
Okuyanın adı: Sıdıka Topal
Sayfa sayısı:264
Güneydoğu'daki çocuk katliamını anlatan bu kitapta yalnız çocuklar değil yurdun her tarafında olan olaylarda ele alınmış.
Mesela Tunceli, Kahramanmaraş,Sivas Madımak olayları ile değerli kişilerin katledilmesinide ele almışlar.
Çok yazık oldu Güneydoğu'daki çoculara. Geçim derdi okuması gereken çocuklar ailelerine yardım için sınırı geçmek ve ordan alıp getirecekleri ile geçim sağlamaları ve canlarından olmaları çok kötü hemde kendi vatan hemde kendi vatan askerlerinin yönlendirilip çocukların canları alınmıştır yazıklar olsun bu gidişata birgün dur diyen biri çıkar inşallah
Ellerine sağlık