Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer buna adalet diyorlarsa kahrolsun böyle adalet! Yaşasın Millet!"diye bağırdı. Kemal bey son söz olarak mezartaşına "Millet ve memleket uğruna şehit olan Boğazlıyan Eski Kaymakamı Kemal." diye yazılmasını istedi.
Ermeni tehcirinde suçlu bulunan idealist vatansever Boğazlıyan kaymakamı Mehmet Kemal bey “Sevgili vatandaşlarım, ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. Sizlere yemin ederim ki ben masumum, son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun adalet!” Meydana yığılan on binler hep bir ağızdan bağırır: “Kahrolsun böyle adalet!..” Kemal bey sözüne devam eder: “Benim sevgili kardeşlerim, asil Türk milletine çocuklarımı emanet ediyorum. Bu kahraman millet, elbette onlara bakacaktır. Vatan uğrunda cephede ölen bir insan gibi şehit gidiyorum. Allah vatana milletimize zeval vermesin, âmin.” Meydanı gören eski rektörlük binasının penceresinde devrin adliye müsteşarı Sait molla’nın cellatları paylanyan bağırtısı duyulmaktadır: “Söyletmeyin bu alçak herifi! hemen asın bu k…” Az sonra 35 yaşındaki bu gencecik vatansever darağacında sallanıyordu. Millet onu unutmadı. Türkiye Büyük Millet Meclisi 14 Ekim 1922’de çıkardığı özel bir kanunla “milli şehit” olarak kabul etti. Boğazlayan’da bir mahalle ve bir ilkokul “milli şehit” adını taşır.
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
Millet ve Memleket uğruna şehit olan Boğazlıyan eski kaymakamı Kemâl
Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer buna adalet diyorlarsa kahrolsun böyle adalet! Yaşasın Türk Milleti! diye bağirdı...
Sevgili vatandaşlarım! Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazıfemı yaptığıma vicdanım emındır. Sız- lere yemin ederim ki, ben masumum! Son sözüm bu gün de bu- dur, yarın da budur Ecnebi devletlere yaranmak içın benı asıyor- lar. Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun böyle adalet!...
"Sevgili vatandaşlarım. Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Yabancı devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer buna adalet diyorlarsa kahrolsun böyle adalet!"
Kaymakam Mehmed Kemal Bey
... Mehmed Kemal, solgun yüzüyle darağacının yanına kadar getirildi. Yavaşça meydanı süzdü ve kalabalığa bakarak konuşmaya başladı: "Sevgili vatandaşlarım. Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Yabancı devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer buna adalet diyorlarsa kahrolsun böyle adalet!" ...Görevliler Mehmed Kemal'i sehpaya çıkarmak istediyse de o, buna müsaade etmedi. Sehpaya kendisi çıktı. Son bir kez nefes alıp Kelime-i Şehadet getirdi ve gözlerini kapatıp ayağıyla sehpayı devirdi. ...Cenaze namazı sırasında imamın, "Nasıl bilirdiniz?" sorusuna, "Kahraman tanırız, vatanperver tanırız, milli şehit tanırız!" sesleriyle karşılık veren ahali etrafı inletmiş, "Onu alanlar kahrolsun!" sloganları atılmaya başlanmıştı.
Sayfa 199Kitabı okudu
Reklam
“Sevgili vatandaşlarım. Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Yabancı devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer buna adalet diyorlarsa kahrolsun böyle adalet!”
Sayfa 199 - Masa Kitap, 1. Baskı | Bölüm XII, Mehmet Kemal, (İdamı öncesi son sözleri)Kitabı okudu
Darağacı altında konuşma yapan Kemal Bey diyecektir ki;
Sevgili vatandaşlarım, ben bir Türk memuruyum, aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. Sizlere yemin ederim ki, ben masumum. Son sözüm bugün de budur, yarın da bu olacaktır. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar! Eğer adalet buna deniyorsa kahrolsun böyle adalet!
Sayfa 152 - Kariyer Yayıncılık, 1.Baskı, TÜRKİYEKitabı okudu
Sevgili vatandaşlarım. Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Yabancı devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer buna adalet diyorlarsa kahrolsun böyle adalet!
Sayfa 199 - Mehmed KemalKitabı okudu
Boğazlıyan Kaymakamı KEMAL BEY
Üstünde "Daire-i Umur-1 Askeriye" yazılı ve bir zafer takı gibi süslü Harbiye Nezareti kapısından çıkan süngülü bir müfreze askerin ortasında, yüzü gözü solmuş, üstünde be yaz bir gömlek bulunan, takriben 35 yaşlarında, mağdur Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey görünmüştü. Yavaş yavaş yürü yor, şimdiki Rektörlüğün önündeki darağacına yaklaşıyordu. Oldukça metin ve sâkindi. Mukadderatına kendisini teslim etmiş gibi idi. Son sözünün olup olmadığı sorulunca, o halka hitap etmişti: Sevgili vatandaşlarım, ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. Sizlere yemin ederim ki ben masumum, son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun böyle adalet! Bu ses sanki uzak dağlara gitmiş, çarpmış ve oradan aynen geri gelmiş gibi, halkın ağzında tekrar edilmişti: - Kahrolsun böyle adalet! Kemal Bey sözüne devam ederek: Benim sevgili kardeşlerim, asil Türk milletine çocuklarımı emanet ediyorum. Bu kahraman millet, elbette onlara bakacaktır. Vatan uğrunda cephede ölen bir insan gibi şehit gidi- yorum. Allah vatan ve milletimize zeval vermesin... Âmin.
Sayfa 334
Reklam
Boğazlıyan Kaymakamı Mehmed Kemal Bey:
" Sevgili vatandaşlarım. Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Yabancı devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer buna adalet diyorlarsa kahrolsun böyle adalet!" Bu girizgâh, meydanda homurdanmaların başlamasına neden olmuştu. Mehmed Kemal konuşmaya devam etti: " Çocuklarımı asil Türk milletine emanet ediyorum. Bu kahraman millet, elbette onlara bakacaktır. Vatan uğrunda cephede ölen bir insan gibi şehit gidiyorum. Allah, vatanımıza ve milletimize zeval vermesin. Âmin.
Sayfa 199 - Masa kitapKitabı okudu
Kemal Bey
“Sevgili vatandaşlarım, ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. Sizlere yemin ederim ki ben masumum, son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun adalet!” Meydan yığılan on binler hep bir ağızdan bağırır: “Kahrolsun böyle adalet!..”
Sayfa 161Kitabı okudu
Tüm demokrasilere, tüm diktatörlüklere ve tüm bilimlere inandıktan ve hepsinde düş kırıklığına uğradıktan sonra benim son sosyal adalet umudum sanatta ve sanatçılardaydı. Kitleler üzerindeki büyük etkilerini gördükten sonra başkaldıran devlerin edebiyatta ortaya çıkmasını ve sokaklardaki herkesi hayvani medeniyetimize karşı açılan Haçlı Seferinin
Sayfa 18 - ÖtükenKitabı okudu
DP Dönemi Siyasetle İlişkisi Demokrat Parti’nin 1950-1960 yıllarında iktidarda bulunduğu dönemde Serdengeçti dergisinin 11. sayıdan başlamak üzere 32. sayıya kadar toplam 22 sayısı çıkmıştır. Aşağıda da örnekleriyle incelendiği üzere bu sayılarda CHP’ye yönelik eleştirilere devam edilmekle birlikte, ilk dönem DP’ye karşı destekleyen ve
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.