Kafamdaki kırıklar , ruhumdaki sancılar ,Acı, merhamet, vicdan daha çok "anlaşılmanın" kendi içimize göç sürgün olmanın kilometresiz ifadesi, yabancılığın sınırsız olma hali, duvarlar üstünden atlarken düşüp kanattığımız dizlerimiz, kendi içimizde yanan mum, mumun sadece kendini tüketmesi, yalnızlığın özgürlük olmadığı, bir arada olma kayığının kısa ipi, içimize ördüğümüz duvarlar, "bir damla bir damla daha iki damla etmez, daha büyük damla eder", daha söylenecek bir sürü şey üzerine film yapmış adam. bir delinin manifestosuyla bir delide kendimi bulduğum adam….
evet sadece köpekler anlıyor, hissedebilmekten , anlamaktan bu kadar uzaklaşmışken insanlar ….
değil mi tarkovski?