-İtalya'nın, Trablusgarb'da işlediği vahşetler ciltler dolusu kitaplara dahi sığmayacak boyuttadır. Ortaçağda bile pek nadir rastlanan bu katliam ve yüz kızartıcı saldırıları kalem bile yazmaktan haya eder.
-İtalyanların Cebel-i aktar'da meskun seksen bin Arabı yurtlarından çıkararak çöllere sürmeleri üzerine bu insanların tamamına yakını hayatlarını kaybetmiştir. Hayatta kalabilen 4-15 yaş arası çocukları ise İtalyanlar sahiplenerek onları birer misyoner olarak yetiştirmek üzere Vatikan'a göndermişlerdir.
-Kulakların işitmediği, gözlerin benzerini görmediği daha nice zulüm ve katliamlar...
Bir Gecelik Tutuklanma: 14 Mart 1973 tarihli Cumhuriyet gazetesinde Atsız'ın tutuklandığına dair bir haber vardır: "Yazar Nihal Adsız, hakkında kesinleşmiş bulunan bir yıl iki ay hapis cezası için çıkarılan yakalama müzekkeresi uyarınca Emniyet Müdürlüğü İnfaz Bürosu tarafından dün tutuklanmıştır." (Akgöz 2016: 232'den). 12/13
(2-4) Yaşlarında Çocuk :
Durmadan konuşacak; usanmadan sorular soracaktır. Her gördüğüne sahip çıkacak, evde bulduğu kitabı, defteri, okuyormuş gibi yapacak, eline kalem geçirdiğinde ise rastgele çizecek, bazen de yırtacaktır.
SEMERKANT
Amin Maalouf'un eşsiz kaleminden dökülen muazzam incelikte bir kitap. Tarihe damga vuran üç İran' lının sair, astrolog ve matematikçi Ömer Hayyam,selcuklu veziri Niza- ülmülk ve Alamut kalesinden dünyaya terör estirmiş Hasan sabbah ile aralarında geçen tarihi oryantalist bir kurguyla anlatıp sonunda ise bu kurguyu cemaleddin afganiye bağlamak
ve araya dramatik bir sekilde titanigi eklemek takdirlerin en şidddetlisini hak eden bir eser..
kitap 4 ana bölümden oluşuyor, ilk bölümde Hasan Sabbah tarih sahnesine çıkıyor ve Hasan Sabbah ile Nizam-ülmülk ile arasinda ki iliskiyi anlatiyor. ikinci bölümde Hasan Sabbah'ın Alamut yolculuğu ele alınıyor. Son 2 kısminda zaman 1070'li yıllar ile 1900' ler arasında geciyor. Ömer Hayyam'ın o meşhur kitabı Rubaiyatin elden ele dolaşması ve titanik gemisi ile hayat sahnesinden nasilda silindiği ile son buluyor.
Uyarıyorum kitabı okuken kalemleri yanınızdan ayırmayın (kurşun kalem):) çünkü altını surekli cizeceğiniz satırlarla dolu..
Amin Maalouf semerkant için "zamanın iki yüzü var. iki boyutu, uzunluğunu güneşin seyri belirliyor, kalınlığını ise tutkular.
kitabı okurken Semerkant' ı cok merak edeceksiniz buna eminim, ünlü edip Edgar allen Poe şöyle bir mısra bırakmış bu güzel kent için
" ve şimdi bakışlarını semerkant uzerinde gezdir! O yeryüzünün kraliçesi değil mi? tüm kentlerin kaderini elinde tutmuyor mu?
"Hiç birseye şaşırma, hakikatin de insanlarinda iki yüzü vardır"
-Gidiyorsun.
-Evet ama başka türlü,
-İnsan nasıl gider başka türlü
-Seninle birlikte gidiyorum...
Son olarak teşekkürler Amin Maalouf
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 200162bin okunma
“Sen büyük bir ahlak üzeresin.” (Kalem, 4)
“Seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ, 107)
“Rabbin seni terk etmedi, darılmadı da.” (Duha, 2-3)
Bismillahirrahmanirrahim
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Gerçekten sen pek büyük bir ahläk üzeresin.”
(Kalem Suresi 4.Äyet.)
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:”İnsanları cennete en fazla sokturan, ALLAHIN Takväsı ve güzel ahläktır…”(Tirmizi,Häkim)
''Üstüste yığılmış kitaplarım ve yazılmış şiirlerim
Kalakalmış odanın bir köşesinde.
Masanın üstünde bir bardak, dolup dolup boşalıyor
Ve bir kalem yazıyor kendi kendine.''
Fakat güzel delirelim!..
Ecinniler gibi dehşet bir kitaptan sonra biraz yavan kaldı bu kitap açıkçası. Birisi roman, birisi öykü tabiki ikisini aynı kulvarda mukayese edemem ama ecinnilerden önce okusaydım daha çok severdim muhakkak. Ama yine de Dostoyevski ağlatmış.
Kitapta Beyaz geceler’in peşi sıra 4 öykü daha var. Öykü kitabında bile karakter sayılabilecek nitelikte kişiler okuyoruz. Beyaz geceler öyküsü güzeldi. Yufka yürekli’yi de en az onun kadar sevdim.
Dostoyevski okurken, kişiler depresif ruh halleriyle bodoslama giriyorlar, histerik tepkileriyle mevcut gerilimi daha da arttırarak nirvanaya ulaştırıyorlar ve altın vuruşlarını yapıp sessizce sahneden ayrılıyorlar ve sen elindeki sayfalara bakakalıyorsun ya işte bu atmosfere bayılıyorum. Romanlarıyla kalbimi fetheden Dosto’m, öykü kitabıyla, “kendi kalem değil mi bi daha feth ettim” diyerek kalbimi yine kazanıyor. Keza öykü okumayı çok sevmeyen birisi olarak bu öykü kitabında hafiften ağzıma roman tadı çalındığı için de ayrıca çok mutlu oldum. Biraz zweig okuyormuş gibi de hissettim accık ucundan, daha ne olsundu..
Karantina günlerinde Dostoyevski ile yoluma devam edeceğim, bakalım bunun sonu nereye varacak bende çok merak ediyorum. İşin sonunda ben de bir Dostoyevski karakterine mi dönüşeceğim yoksa? Dosto, Dosto’m wait for me.. daha girilecek buhranlarımız, yitirilecek akıllarımız var.. delireceksek de güzel delirelim, Dostoyevski kalitesinde delirelim..hadi bakalım herkese iyi delirmeler..
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202074,9bin okunma