GÖKYÜZÜNÜN İSTEMEDİĞİ SİYAHTAN YANAYIM
İnsanın çocuğu ölünce karşısında, Of, aman, of ... Kelimeler hiç kekeler mi? Zangır zangır perdeler, Ruh göçüp gider, Şu gözyaşlarının derecesi ne kadar sıcak? Bir ilikten, kemikten,
"... Diğerlerine sahte iyilikler verdim, aylak zihinlerini upuzun ve sahte bir düşteymiş gibi kandırdım. Altınla donattım kendilerini, gümüşle, fildişiyle; hiçbirinin özünde iyilik yok. Şanslı insanlar olarak gördüklerini, sana göründükleri gibi değil de yüreklerinde sakladıklarıyla bir görebilsen, o zaman anlardın ne zavallı, ne iğrenç, ne aşağılık yaratıklar olduklarını; ..."
Reklam
"Ben bu sözcüklerle sadece kendimi kandırdım."
Öyle "seviyorum" diyerek Aşk yaşanmaz. İcraat göstereceksin. Meselâ, gecenin bir vakti uyandırıp Özledim diyeceksin. Hayatındaki herkesi, gerekirse uğruna sileceksin.
Kendimle birlikte bütün dünyayı da kandırdım.
Bugün düşüncelerim üşüyor... Hislerim senin güzelliğinle ezildi... Bir kez daha yenik düştü gözlerim; Saçlarına dökülen yıldız tozları için. Gülüşün yokken, Zifiri bir karanlıkta yürüdüğümü anladım. Ruhum senin sarmaşığına takıldı. ... Öyle ya...Sarmaşık zaten aşk demekti. Kandırdım seni "sarmaşık" derken. Bu, aşkın kendisiydi aslında
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.