Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Paulus gibi ben de "Kim beni Ölümün vücudundan kurtaracak?" diyordum kendi kendime. İnsanların dünyanın dört bir bucağından bana yazmaları, kitaplarımın onları rahatlattığını söylemeleri ve teşekkür etmeleri ne tuhaf bir çelişkiydi. Hiç kuşku yok beni tamamen sorunlarından arınmış biri olarak görüyorlardı. Oysa ben her gün ruhumu ve benliğimi ele geçirmiş bir ceset, bir hayalet, bir kanser ile dövüşmek ve bedenimi olabilecek en kötü hastalıktan daha fazla kemiren bir canavar ile mücadele etmek zorundaydım.
Kanser Neden Bu Kadar Arttı?
Paris Dr. Stanislas Tanchou, 1843'de Fransız Bilimler Akademisi'ne hitaben yazdığı yazısında; kanserin medeni ülkelerde çok daha yaygın olduğunu ve bu yönüyle deliliğe benzediğini belirtti. Paris'in merkezindeki kanser oranının, banliyölerdekinden daha fazla olduğunu ortaya koyarak şunları yazdı: "Kanser; Müslümanlardan ziyade Hristiyanlarda, İngilizlerden ziyade Fransızlarda, vahşi hayvanlardan ziyade evcil hayvanlarda, çiftçi kadınlardan ziyade şehir kadınlarında görülmektedir. Afrika'da ise hiç görülmedi." Ancak artık Müslümanlar da Hristiyanlar gibi tüketmeye başladıkları için, kanser onları da çepeçevre kuşattı. Elbette Afrika'nın zenginleşenlerini de. Çocuk doğuran ve onları emziren anneler ve köylüler daha az kanser oluyor. Mesela, hala hurma ile beslenen Arap köylülerine kanserin hemen hemen hiç uğramamış olması, bu durumun beslenmeyle ne kadar ilişkili olduğunun çok aşık bir göstergesidir.
Sayfa 15 - HayyKitapKitabı okudu
Reklam
Hipokrat yemini ve kimyasal ilaçlar....
ŞEYTA'NIN İNCİLİ = CODEX GİGAS KİTABI Üstüne hikayeler uydurulmuş içinde şeytani figürler içeren efsane bir kitap, merak edenler için Vikipedi de hikaye anlatılır. Bu hikaye ye karşın bu kitap hakkında hikikat anlatmak istiyorum. Devamlı sosyal medyada karşıma çıkıyordu, merak ettim nedir bu kitabın sırrı diye, okuyun kendiniz karar
Âdem'le Havva'nın Cennette öncesiz sonrasızmışçasına mutlu bir hayatı yaşadıkları zaman gibiydi hayatımız Batının soluğu bize gelmeden önce. Bu soluk bize ne zaman geldi? Bu soluk geldiği için mi değişmeğe başladı yüzümüz? Bozuldu ve bir maskeye dönüştü? Dağlarda bilinmeyen bir bitkiyi yiyip de ondan gizli ve sürekli bir zehirlenmeyle yüzünün biçimini ve yaşamasının anlamını yitiren bir varlığa mı dönüştük? İlk soluk ve ilk ürperti anını ayırmak ne zor. Yabancı ve yalancı bir şafağın loş bir dudağa bıraktığı ilk kırağı, ilk çığ. Dışardan gelen soluğun belli belirsiz dokunuşu mu, yoksa iç ateşin dışarıya fırlattığı bir şüphe kabarcığı mı? Ne olursa olsun, ilk hücre ister içerden gelsin, ister dışardan konuk olsun, içerden gelenin dışardan geleni, veya dışardan gelenin içerden geleni sarıp sarmalayarak bir kanser hücresinin ölümcül hayat iştihasıyla büyümeye başlaması önemli. İçerden de gelse, dışardan da, bu imaj kuruyup gidecek bir sivilce değil, bir mevsim krizi değildi. Bir kültür alerjisinden fazla bir şey. Ben bunu Âdem'le Havva'nın Cennette şeytanla ilk karşılaştıkları an imajıyla düşünüyorum. Şeytan içerden mi gelmişti, dışardan mı? Bence daha önemlisi dışardan gelen şeytanın çağrısını dinleyen bir kulağın hemen içerde hazır oluşuydu. Doğruluk, güzellik, iyilik ideasına bir kontrpuan olarak.
Sayfa 7 - DİRİLİŞ YAYINLARI / ÂDEM / ŞeytanKitabı okudu
SORU: Ailenizle, akrabalarınızla görüşüyor musunuz? EDİP: Kız kardeşlerimle görüşüyorum. İki erkek kardeşimle iletişimim yok gibi. Benden dört yaş küçük olan Boğaziçi Üniversitesi Teorik Fizik bölümü mezunu erkek kardeşim, yirmi yıldır bana kırgın. Kırgından da ötesi, beni görünce cin çarpmışa dönüyor ve kendini kaybediyor. Çok zeki biri ama o
Sayfa 611 - Ozan Yayıncılık / Yarı-Rastgele Seçilmiş Makalelerim ve Söyleşiler / "İslamî Reform Hareketi" söyleşiden bir kesit:Kitabı okudu
"İnekler geviş getiren hayvanlardır, yani ot, baklagiller ve ekin artıklarını yerler. Fakat tesislerde -GDO'lu- mısır ve soya fasulyesi karışımını yiyorlar. -Ot yerine-yemle beslenen hayvanlarda, kanser, diyabet, obezite ve bağışıklık sistemi sorunlarıyla bağlantılı olan, omega-6 yağ asidi (zararlı yağlar) birikiyor. Oysa otla beslenen hayvanlarda, kolesterolü düşüren ve yağlı balıklarda da görülen omega-3 yağ asidi bulunuyor. Ayrıca otla beslenen hayvanlarda, tümör gelişimini engelleyen, obezite ve başka hastalık riskini azaltan bileşmiş linoleik asit düzeyi daha yüksektir."
Reklam
"Kanser; Müslümanlardan ziyade hıristiyanlarda, İngilizlerden ziyade Fransızlarda, vahşi hayvanlardan ziyade evcil hayvanlarda, çiftçi kadınlardan ziyade şehir kadınlarında görülmektedir. Afrika'da ise hiç görülmedi." Dr. Robert N. / kanser savaşları / s.36
40 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.