1815 yılında Napolyon Bonapart, Elba Adası’ndaki hapishaneden kaçtı
ve Fransa tahtını yeniden ele geçirmek üzere yolculuğuna başladı.
Giderek büyüyen bir ordunun eşliğinde adım adım ilerlerken,
kralın resmi yayın organı Le Moniteur Universel (Evrensel Öğretici)
Fransızların XVIII.Louis'yi savunarak ölmek için can attıklarını
ilan ediyor ve Napolyon'u, vatan toprağına tecavüz eden eli silahlı,
kanun dışı yabancı, gaspçı, hain, musibet, haydut başı,
kovulduğu toprakları kirletmeye cüret eden Fransa düşmanı,
diye nitelendirip ekliyordu:
Bu onun çılgınlık gösterisi olacak.
Ama neticede kral kaçtı, kimse onun için ölmedi
ve Napolyon tek kurşun atmadan tahta oturdu.
Bunun üzerine aynı gazete,
Napolyon'un başkente girdiğini bildiren mutlu haber bir anda
herkesin iştirak ettiği kutlamaları tetikledi, herkes birbiriyle kucaklaşıyor,
İmparator çok yaşa, haykırışları yükseliyor, bütün gözlerde,
sevinç gözyaşları dökülüyor, herkes Fransa kahramanının
geri dönüşünü kutluyor ve Majesteleri İmparator'a
en derin bağlılığını bildiriyor,
şeklinde haberler yayınlamaya başladı.