Fatma hiçbir suçu olmamasına rağmen kocasından ölesiye yediği dayak yüzünden yerde kanlar içinde yatarken, onun bu hale nasıl geldiğini anlatan bir romandı.
Aslında Fatma'nın bu hale gelmesindeki en büyük neden dedesi Keçi İsmail ve kayınvalidesi Âlem Hatun. Ama gel gör ki bu insanların yaptıkları kötülüklere susmak, evladına sahip çıkmamak suçların en büyüğü. Fatma'nın annesi Emine'den anneannesi Meryem'e, görümcesi Hacer'den köyün diğer kızlarına nedense hepsi benzer kaderi yaşıyor. Her birinin farklı hayat hikayeleri olmasına rağmen sonuç aynı kapıya çıkıyor. Kadın olmak... Bir kadına, kadını geçtim herhangi bir canlıya yapılan bu eziyetlere günümüzde de çok sık rastlıyoruz. Her kadın cinayetinde, hayvan eziyetinde, ağaç kesilmesinde bile ortalığın ayağa kaldırıldığı bu dünyada nedense bunları hiç engelleyemiyoruz. Bir geçmişten bir o andan bahsedilmesi kitabı ilk başta anlayamama sebep oldu ama daha sonra okuyunca her şey yerine oturdu. Bir kızın kötü niyetli insanlar tarafından eziyet görmesi, üstelik bu eziyetlerin sebebinin geçmişte yaşananların intikamı olması beni çok üzdü. Sonu güzel bitti ama o son gelinceye kadar Fatma'nın da başına gelmedik iş kalmadı...
Kızıla Boyanan Hayatlar adlı roman türünde yazılmış harika bir kitap yorumuyla geldim...
Hepiniz daha önce Lilith'i duymuşsunuzdur.
Lilith kusursuz olarak
