Şimdi pencerede küçük kuşlar vardı. Gagalarının yumuşak vuruşundan, kanatlarının hafif hışırtısından tanımıştı. Şahinler pencereye gelmemişlerdi. Saldırılarını kapıya yöneltmişlerdi. Nat yarılan tahtanın parçalanırken çıkardığı sesi dinlerken düşünüyordu. Vuran gagaların, içeriyi gören gözlerin gerisinde bu küçücük beyinlerde kim bilir kaç milyon yıllık anı birikmişti. Bu birikim şimdi onları makinaların usta şaşmazlığıyla insanoğlunu yok etme içgüdüsüyle harekete geçirmişti.
Kapıya Vuran Kim
AHMET : (Kitap rafına gider, gelişigüzel bir kitap alır, karıştırır, yatağın üstüne fırlatır.) Zırva. Hepsini yakmalı bunların. Nasıl da bıkıp usanmadan aynı şeyi tekrarlıyorlar. Tekrarı mümkün olmayan tek gerçek var, ölüm. (Kitaplara bakar.) Bunlarsa yaşamayı anlatıyor.. ... AHMET : Şimdiye kadar hiç karar vermemiş olarak durmadım: Hiçbir şey olmazsa karar vermemeye karar veriyorum. Ama hazırlık? O başka elbet. Diyebilirim ki bütün ömrüm hazırlık yapmakla geçmiştir. Karar verdiğim şeyleri yapmak için. Onun için kararsızım ve  hazırlıksızım. (Kapı vurulur, bir an durup kapıya bakar). Kim o? ANA : (Sesi kapının hemen arkasından duyulur). Benim yavrum. Ben .. ölüm. ANA : Hazır mısın yavrum? AHMET : Hiçbir zaman hazır olamayacağıma göre hazır sayılırım anacığım. (Biraz heves ve ümitle). Yalnız.. yalnız traşımı bitirebilir miyim? ANA : Lüzumu yok yavrucuğum. (Bu son konuşmalar geçerken pencerenin ışığı kararmıştır, oda da gitgide yoğun bir biçimde kararmaktadır.)
Sayfa 12-14, İz Yayıncılık, 9. BaskıKitabı okudu
Reklam
BAŞKA-KENDİLERİMİZ İLE KENDİ-BAŞKALARIMIZ VE KENDİ-BAŞKALARIMIZ İLE BAŞKA-KENDİLERİMİZ ARASINDAN “Akıllı olduğunu düşünemeyecek kadar akıllı Deli olduğu düşünülmeyecek kadar deli’nin niçindenliğini bilmediği sıkıntısı geçiyor Uyanmak, bir akşam bir adamı yatağından kaldıracak. Adamın gözleri adama uyanışı anlatacak. Gözleri gel gel
"Ortasında bir gecenin, düşünürken yorgun, bitkin O acayip kitapları, gün geçtikçe unutulan, Neredeyse uyuklarken, bir tıkırtı geldi birden, Çekingen biriydi sanki usulca kapıyı çalan;  "Bir ziyaretçidir" dedim, "oda kapısını çalan, Başka kim gelir bu zaman? " Ah, hatırlıyorum şimdi, bir Aralık gecesiydi, Örüyordu
KUZGUN Ortasında bir gecenin, düşünürken yorgun, bitkin O acayip kitapları, gün geçtikçe unutulan, Neredeyse uyuklarken, bir tıkırtı geldi birden, Çekingen biriydi sanki usulca kapıyı çalan; "Bir ziyaretçidir" dedim, "oda kapısını çalan, Başka kim gelir bu zaman?" Ah, hatırlıyorum şimdi, bir
BAŞKA-KENDİLERİMİZ İLE KENDİ-BAŞKALARIMIZ VE KENDİ-BAŞKALARIMIZ İLE BAŞKA-KENDİLERİMİZ ARASINDAN “Akıllı olduğunu düşünemeyecek kadar akıllı Deli olduğu düşünülmeyecek kadar deli’nin niçindenliğini bilmediği sıkıntısı geçiyor Uyanmak, bir akşam bir adamı yatağından kaldıracak. Adamın gözleri adama uyanışı anlatacak. Gözleri gel gel
Reklam
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.