1.Normal, bize kim olduğumuzu ve ne istediğimizi unutturan her şeydir; böylece üretmek, yeniden üretmek ve para kazanmak için çalışabiliriz.
2.Savaşın kurallarını koymak(Cenevre Sözleşmesi).
3.Yıllarca üniversitede okuduktan sonra işsiz kalmak.
4.Her gün dokuzdan beşe hiç zevk almadığı bir işte çalışıp otuz yıl sonra emekli olmak.
5.Emekli
Ortasında bir gecenin, düşünürken yorgun, bitkin
O acayip kitapları, gün geçtikçe unutulan,
Neredeyse uyuklarken, bir tıkırtı geldi birden,
Çekingen biriydi sanki usulca kapıyı çalan;
"Bir ziyaretçidir" dedim, "oda kapısını çalan,
Başka kim gelir bu zaman? "
Ah, hatırlıyorum şimdi, bir Aralık gecesiydi,
Örüyordu döşemeye
Ortasında bir gecenin, düşünürken yorgun, bitkin
O acayip kitapları, gün geçtikçe unutulan,
Neredeyse uyuklarken, bir tıkırtı geldi birden,
Çekingen biriydi sanki usulca kapıyı çalan;
"Bir ziyaretçidir" dedim, "oda kapısını çalan,
Başka kim gelir bu zaman?"
Ah, hatırlıyorum şimdi, bir Aralık
Gözlerini açtığı zaman oda gene karanlıktı. Sevgi’yi görmüştü. Onu eskisi gibi sevdiğini söylemişti. Sevgi’ye bakıyordu. Onun konuşmasını bekliyordu. Sevgi, başını önüne eğmiş düşünüyordu. Oysa, bir şey söylemesi gerekiyordu. Hikmet, ne sonuç aldığını öğrenmek istiyordu. “Ne diyorsun?” diye sordu Sevgi’ye. “Ne diyeyim?” diye karşılık verdi Sevgi.
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in anısına çıkarılan "Necip Fazıl Kitabı"nın giriş kısmında Rasim Özdenören, Üstad Necip Fazıl ile Cahit Zarifoğlu arasında geçtiğini düşündüğü bir anekdotu aktarır. Anekdotta Üstad’ın bir gece vakti kapısının vurulduğunu, Üstad’ın karanlıkta kim olduğunu anlayamadığı biriyle karşılaştığını aktarıyor.
Odamın dışında erkekleri ve birbirine vuran bardakları duydum, kapının altından hafif bir viski kokusu sızdı. "Bir oğulla kutsanasın," diye kükredi Peter Edmonds.
Ivy gözlerinde korkuyla, "Dua etmeliyiz," dedi.
Annem ve ablalarım etrafımda toplaşıp el ele tutuştular. "Yüce Tanrım, senin oğlunu doğurmak için beni kutsal aracın olarak kullan..."
Hayır. O değil." Nefesim göğsümde sıkışırken başımı iki yana salladım. " Dua etmeniz gerekiyorsa kız olması için dua edin."
Ivy erkeklerin duymadığından emin olmak için kapıya bakarak, "Bu Tanrı'ya hakaret olur," diye fısıldadı.
"Tierney için," dedi annem.
Kadınlar birbirlerine baktılar ve o anda odada sözsüz bir kavrayış gerçekleşti.
Tekrar el ele tutuştular. "Yüce Tanrım, senin... kızını doğurmak için beni aracın olarak kullan..."
Ortasında bir gecenin, düşünürken yorgun, bitkin
O acayip kitapları, gün geçtikçe unutulan,
Neredeyse uyuklarken, bir tıkırtı geldi birden,
Çekingen biriydi sanki usulca kapıyı çalan;
"Bir ziyaretçidir" dedim, "oda kapısını çalan,
Başka kim gelir bu zaman?"
Ah, hatırlıyorum şimdi, bir Aralık