*Fahişe" (prostitute) kelimesi Latincede "sürüden ayrılan" anlamına gelen prostare kelimesinden türetilmiştir ve hayat kadınları gerçekten de bu kelimenin anlamına uygun olarak tarihin başlangıcından bu yana her zaman toplumdan soyutlanmışlardır. Bu tanım eskiden kadınların nasıl para kazandıklarına değil, ahlaki yoksunluklarına atıfta bulunuyordu. Erkeklerin arzularını tatmin etmek için her daim el altında bulunan kadınlar fahişe olarak adlandırılıyordu. Kadınların fahişe olarak tanımlanması için sorulması gereken şuydu: Kaç erkekle beraber oldu?
İdeal insan ne demekti ki? Her insanın kendi kültürüne, koşullarına, yaş ya da zihniyet farklılıklarına göre değişmez miydi bu tanım? Kaçımız kaç kişi için ideal insandık acaba bu dünyada?
Mekke, tarıma elverişsiz, çöllük, yüksek dağlarla çevrili bir şehirdi ve savunmasını kolaylaştıran dar geçitlere sahip bir vadide kurulmuştu. Bu haliyle "yağmacıların ve hırslı fatihlerin açgözlülüklerinden" korunmuş oluyordu. Coğrafi konumun yarattığı güvenlik duygusu, Mekkeli tüccarları Bizans ile İran arasındaki rekabetten en çok yararlanacak duruma getirmişti. Çöl hayatı ise zaman, mekan ve sonsuzluk konularında meditasyona yol açıyor ve putperestliğin hakim olduğu bir toplumda tek bir "Yaratıcı" özlemi doğuruyordu.
Şöför benzin bunalımının öcünü müşteriden alıyor. Esnaf enflasyonun acısını fiyatları insafsızca arttırarak çıkarıyor. Devlet, varlığını sürdürebilmek için almak zorunda olduğu ağır tedbirleri, zamları, vergileri sembolik maaş artırmaları ile yumuşattığını sanıyor. Ve okkanın altına giden dar gelirli küçük yurttaş, o seçimden bu seçime yüzüne gülünen, önünde düğme iliklenen ezik adam şimdi kara kara düşünüyor, " Bu işin sonu nereye varacak? Bugünleri bile arayacak bir ortama doğru mu gidiyoruz? " diye.
İdeal insan ne demekti ki? Her insanın kendi kültürüne, koşullarına, yaş ya da zihniyet farklılıklarına göre değişmez miydi bu tanım? Kaçımız kaç kişi için ideal insandık acaba bu dünyada?