Eve Dönüş
"Korku çok yararlıdır, karanlık gibi; gölgeler gibi." Estraven'in gülümsemesi, üstünde kara bir kürk ve kara bir taştan benek olan çatlak ve soyulmuş kahverengi bir maske üzerindeki çirkin bir yarık gibiydi. "Tuhaf değil mi, gün ışığı yeterli değil. Yürümek için gölgeler de gerekli."
Sayfa 269Kitabı okudu
Şehîd-i aşkın oldum lâlezâr-ı dâğdır sînem Çerâğ-ı türbetim şem’-i mezârım varsa sendendir Şeyh Gâlib Ey Sevgili! Senin aşkının şehidi oldum. Göğsüm dâğlarla dolu olan bir lâle bahçesini andırıyor. Toprağımın bir ışığı, mezarımın bir mumu varsa ancak senden kaynaklanıyor. ( Lâlenin ortasında kara bir benek bulunmaktadır. Klasik edebiyatımızda lâle aleve, bu benek de yanmış, dağlanmış gönüle benzetilir.)
Reklam
Çiçekler, çiçekler benek benek yeşilin derinliklerinde. Taç yaprakları birer soytarı. Alttaki kara deliklerden saplar yükseliyor. Çiçekler yüzüyor ışıktan balıklar gibi karanlık, yeşil sularda. Bir sap alıyorum elime. Ben sap oldum. Köklerim yeryüzünün derinliklerine iniyor, tuğlalardan kupkuru toprağı; kurşun, gümüş damarlarından nemli toprağı geçerek. Lif lifim. Bütün sarsıntılar titretiyor beni, toprağın ağırlığı çökmüşkaburgalarıma. Yukarıda, yeşil yapraklar gözlerim benim, görmeyen. Gri fanila pantolonlu bir çocuğum ben, pirinçten yılan tokalı kemeriyle işte burada. Orada, aşağıda, gözlerim Nil çöllerindeki taş heykellerin gözkapaksız gözleri. Kadınları görüyorum kırmızı testilerle ırmağa inen. Salınan develer görüyorum, sarıklı adamlar. Ayak sesleri duyuyorum, titreyişleri, kaynaşmaları her yanımda.
Güzeli görmek için güzel olmak gerekir. Gözün iri­ sinin güzel renkli olması gerekir ki, güzel renkler gözbebeğin- den içeri girsin. Mavi bir göz olmadan masmavi gökyüzü nasıl görülür gerçek anlamda? Kara bir göz olmadan nasıl bakılır ge­ ceye? Kısacası her güzellik göz gibi benek benektir. Görünenin ve görüşün birliğini, her şeyin dayanağını güzellikte arayan fel­ sefi yaklaşım doğrultusunda sayısız ozan hissetmiş ve tanımla­ madan yaşamıştır. Bu birlik imgelemin temel yasalarından biri­ dir. Sözgelimi Shelley Prometheus Unbound14adlı yapıtında şöy­ le yazar: "Bir menekşenin narin gözü açık mavi gökyüzüne, rengi baktığı şeyin rengini alıncaya dek bakar." Maddesel im­ gelemin tözsel benzeşleşme görevini yerine getirişi bundan da­ ha iyi gösterilebilir mi?
* Kediler bir şekilde, aynı anda hem sevgi dolu, hem de kendi kendilerine yeten hayvanlar olmayı başarmaktadır. Köpeklerle karşılaştırıldıklarında bakımları da çok kolaydır. Eğitilmesi gerekmez. Kendi temizliğini kendi yapar. Köpeklerin aksine, evde yalnız bırakıldığında sahibinin arkasından saatlerce ağlamaz ancak yine de bazı kediler, sahipleri
"İşte hepsi gitti," dedi Louis. "Yalnızım. Eve gittiler, kahvaltıya, duvarın dibinde kaldım ben öylece, çiçeklerin arasında. Derslere çok var daha. Çiçekler, çiçekler benek benek yeşilin derinliklerinde. Taç yaprakları birer soytarı. Alttaki kara deliklerden saplar yükseliyor. Çiçekler yüzüyor ışıktan balıklar gibi karanlık, yeşil sularda. Bir sap alıyorum elime. Ben sap oldum. Köklerim yeryüzünün derinliklerine iniyor, tuğlalardan kupkuru toprağı; kurşun, gümüş damarlarından nemli toprağı geçerek. Lif lifim. Bütün sarsıntılar titretiyor beni, toprağın ağırlığı çökmüş kaburgalarıma. Yukarıda, yeşil yapraklar gözlerim benim, görmeyen. Gri fanila pantolonlu bir çocuğum ben, pirinçten yılan tokalı kemeriyle işte burada. Orada, aşağıda, gözlerim Nil çöllerindeki taş heykellerin gözkapaksız gözleri. Kadınları görüyorum kırmızı testilerle ırmağa inen. Salınan develer görüyorum, sarıklı adamlar. Ayak sesleri duyuyorum, titreyişleri, kaynaşmaları her yanımda.
Sayfa 9 - İletişim
Reklam
Geri13
38 öğeden 31 ile 38 arasındakiler gösteriliyor.