Masumiyet Utandı Kendinden
“Görün işte! Kara gözlü bir çocuk! Güneş perçemli bir bebek veda etti az evvel kadim Laleş’ten. Yaz sıcağında titreten bir ürperti sarmaladı Şengal’in heybetini. Bugün masumiyeti kendinden utanırken gördüm Laleş’te… İnsanın insaniyet literatürünü taradım lakin sözün kudreti kalmamış. Hain zamanın yelpazesinde sallanmanın payeme hazırlandığını görmek için daha kaç bin kayıp mezara gömülmeli?"
Sayfa 14 - Aryen Yayınları
Eve Dönüş
"Korku çok yararlıdır, karanlık gibi; gölgeler gibi." Estraven'in gülümsemesi, üstünde kara bir kürk ve kara bir taştan benek olan çatlak ve soyulmuş kahverengi bir maske üzerindeki çirkin bir yarık gibiydi. "Tuhaf değil mi, gün ışığı yeterli değil. Yürümek için gölgeler de gerekli."
Sayfa 269Kitabı okudu
Reklam
Dalgalar
Çiçekler çiçekler benek benek yeşilin derinliklerinde.Taç yaprakları birer soytarı. Alttaki kara deliklerden saplar yükseliyor.Çicekler yüzüyor ışıktan balıklar gibi karanlık,Yeşil sularda.Bir sap alıyorum elime.Ben sap oldum.Koklerim yeryüzünüzünün derinliklerine iniyor ,tuğlalardan kupkuru toprağı ;kurşun ,gümüş damarlarından nemli toprağı geçerek .Lif lifim. Bütün sarsıntılar titretiyor beni ,toprağın ağırlığı çökmüş kaburgalarıma .Yukarıda ,Yeşil yapraklar gözlerim benim ,görmeyen.
Sayfa 3 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Koçero Vatan Şiiri
bir uzun masaldır ki koçero dağların dağlara yaslandığı yerlerde anlatılır geçitlerin geçitlere küstüğü koyaklarda benek benek anlatılır nakış nakış anlatılır bıçak bıçak kurşun kurşun ve türkü türkü! göğsü çapraz fişeklikli bıyıkları kan içinde bir kara mavzerdir koçero yatar türkülerde upuzun ağıtlarda fidan fidan koçero bildirir hal-ü ahvalini dört mevsimin tanrısına bildirir divanına şaşırtılmaz adaletin: "arkam sensin kalam sensin dağlar hey!" | Hasan Hüseyin Korkmazgil
Sayfa 29
ÇIRPINIYOR GÖNÜL Ağır çıkacaksın Haşim Ahmet misali Neme lazım deme koynunda uyusun Aşkın ızdırabı ile gitmiyor visali Uyusun da büyüsün maşallah Gelin olur inşallah Bayramları gelince Çevirirler kuzu başlarını Döndürüp de bakarsam yüzümü Arap olayım Arap olup da kaderime yanayım Yanarım ah kaderime, yanar yanarım; Yanarak gece gündüz kara yazma bağlarım Sen o yana ben bu yana Salına salına Suya gider akar suyu boyarım Renk renk olmuş gözlerin Gözlerinde gözlerin... Benek benek olmuş Yarin cilveli boynunda Denk olmuş Oldu da bitti maaşallah Gelin olur inşallah...
Daha sonra yaz geldi. Tomurcuklanmış şeylerin ağırlığıyla topallayan bir yaz. Çitlerin üzerine eğilmiş ağlayan ağır günebakanlar; mor göbekli, göbeklerden epeyce uzaktaki uçları kıvrışan, kararan süsen çiçekle­ri, kumral saçlarını aşağıya, saplarına doğru sarkıtan mısırlar. Sonra oğlanlar. Doğa görünümünü değerli taşlar gibi benek benek süsleyen, sahadaki bağırışlarıy­la havayı ikiye bölen, parlak kara sırtlarıyla ırmağı dolduran o güzelim, güzelim oğlanlar.
Reklam
50 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.