Tanrım, insan olmak şurada dursun, çalış da öküz ol istersen; saat on ikide kalkıp yatakta kahvesini içen, sonra da iki saat süsüyle püsüyle,giyim kuşamıyla uğraşan bir kadın olacağına, sıradan bir beygir ol daha iyi…
Adil ve gerçek bir hükümdar olmak isteyen kim tacını ve tahtını vefasızlık göstermek ya da kardeş kanı dökmek suretiyle elde etme hayaline kapılabilir?
Reklam
Kitap, içimizdeki donmuş denizi kıran bir balta olmak zorundadır.
Sözünü yalın söylüyor, herkesi ağzına baktırtıyor. “Dört kapı, dört inanç için açılır,” diyor. Dört kapıdan kastı, şeriat, yani İslam dini, sonra tarikat yani şeyhe bağlanmak, sonra marifet yani Tanrı bilgisi ve nihayet hakikat yani Tanrı’yı tanımak, O’nunla olmak. Dört inançtan kastı ise ibadet, niyaz, adak ve vuslat. .. İnsaniyet vasfında olgunluk, insan sevgisi, müsamaha, adalet, özgürlük düsturlarına önem veriyor; görünüşe değil öze, dıştan ziyade içe yönelmeyi tavsiye ediyor. “İnsan kendini bilmeli,” diyor ve “kendini bilen Rabbini bilir,” diye de ilave ediyor. “Kendini bilen insan elbette kendini sever, kendini seven ise Tanrı’yı sever, Tanrı sevgisinin kapısı Ali’yi sevmektir,” diyor. Sonra devam ediyor, “Kapı alidir, bu yüzden kapı eşiğine basılmaz. Dervişlerimiz arasında huzura girerken eşiğe basanını gören var mı hiç?” diye soruyor, “Evren-Tanrı-insan” birliğinden bahsediyor, insanın Tanrısal niteliklerle donatıldığını söylüyor. Herkesin kardeş olduğunu, barış içinde yaşamak gerektiğini sık sık vurguluyor.
“Dostluğun ne olduğunu biliyor musunuz?” diye sordu. “Evet,” dedi çingene; “erkek kardeşle kız kardeş olmak demektir, birbirine dokunan ama kaynaşmayan iki ruh, elin iki parmağı gibi...”
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.