Haksızlık nerede olursa olsun
Zulüm nereden gelirse gelsin
Barışla sevgiyle olmayacaksa
Ey gerçek sesimiz, ey büyük kavga
Yankılan dağdan dağlara
Yankılan dağdan dağlara
İnsanın akIı çoğaIdıkça can sıkıntısı artar, der Ateş Fedya Dostoyevski. Çoğu konuda olduğu gibi burda da yanılmamıştır. Hepimiz hayatımızın belirli dönemlerinde bir şeylere sıkı sıkıya bağlanırız, diğer bir deyişle kafayı takarız. O konu üzerinde bir süre durduktan sonra nasıl olduğunu kendimizin de çözemediği biçimde uzaklaşmış halde buluruz
Kavga günü evine kapandın
Kendi kavganı ele bıraktın
Oysa kaçmakla
Kurtulunmaz kavgadan
Çünkü yenilgiye tutulur
Kavgadan kaçan
Ve kendisini
Düşmanla yan yana bulur
Kavgasına sahip çıkmayan
Beni burada arama anne
Kapıda adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne, ağlama
Kırıldıysa düş evinin kapısı
Bütün kırık kapıların çağrılışıyım
Kızların yanaklarında çukurlaşan
Biten başlayan aşkların ortasındayım
Her kavgada ölen benim,
Bayrak tutan, çarpışan
Her kadın toprağı tırnaklayarak doğurur beni
Özlem benim, kavga benim, aşk benim
Bekle beni anne
Bir sabah çıkagelirim
Haksızlık nerde olursa olsun
Zulüm nerden gelirse gelsin
Barışla, sevgiyle olmayacaksa
Ey gerçek sesimiz, ey büyük kavga
Yankılan dağdan dağlara
Yankılan dağdan dağlara.
Parayla alınmazları satarım
Yoksul sokakların çerçisiyim ben
Heybem kavga nakışlı umut dolu
Bütün yasakların üstünü çizerim
Koşarak gelir çocuklar
Tamamlanır yarım kalmış yazılar
Yorgun ve yalnızım kaldırımlara misafirim…
Gecenin gözleri üzerimde.Denizin ortasında küçük bir adayım, yüzme bilmem…
Yüreğimi bir yere bırakmışım, bıraktığım yerden çok uzaklardayım.
Kapıları kapatmışım üstüme, sürgüleri beynime çekmişim.
Hey
sabreden derviş banada sabretmeyi öğretsene.
Ben deliyim,
Ama çok şey bilirim.
Renkler ve