Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
680 syf.
4/10 puan verdi
·
10 günde okudu
SİSLE GELEN YOLCU || J. C. GRANGE Merhabalar canlar. Grange’i eminim çoğunuz seviyorsunuzdur. Herkesin bayıldığı polisiyenin, korkunun ve gerilimin prensi. Bende lise çağlarımda okuduğum kitaplarıyla sevmiştim ya da sevdiğimi sanmışım! “Bavulsuz yolcu” Tren garında işlenen mitolojik bir cinayet. Orada bulunan ve hafızasını kaybettiği
Sisle Gelen Yolcu
Sisle Gelen YolcuJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20185,1bin okunma
200 syf.
8/10 puan verdi
Kelepçe
Okuduğum en güzel Canan Tan kitaplarından biriydi. Canan Tan 'ın neredeyse tüm kitaplarını okudum ve kendisinin akıcı diline , bir solukta biten kitaplarına zaten bayılırım. Ama bu kitap aynı zamanda gerçek hayattan çok büyük izler taşıyan ve acıları tokat gibi yüzümüze çarpan cinstendi. Hapishanedeki kadınların hayatında yaşadıkları acı tecrübelerin derlendiği kısa öykülerden oluşan çok akıcı ve güzel bir kitaptı. Tavsiye ederim.
Kelepçe
KelepçeCanan Tan · Doğan Kitap Yayınları · 20163,601 okunma
Reklam
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İNANILMAZ BİR TUTUKLAMA “Tutukluyorum, götürün”. Dedi Yargıç. Jandarmalarla çıktık koridora, ikisi birden yapıştılar kollarıma. Onlardan daha sert ve öfkeli “Bırakın lan” dedim, kollarımı çekerek. Bırakıverdiler. Sanki komutanlarıydı bırakın diyen; Onlara döndüm, “Ben giderim cezaevine size gerek yok” diyerek yürüdüm. Aşağı dönerken bir göz attım geriye, aynı yerde dikilip kalmışlardı. Adliyenin avlusundan geçip caddeye çıktım. Tesadüfe bak, beni tutuklatan komutan bana doğru geliyor. Beni gönderdikten sonra o da gelmiş peşimden, bakıyor şaşkın şaşkın. “Helal olsun beni tutuklattın” dedim yanından geçerken. “Jandarmalar nerede”, dedi. “Jandarmaya gerek yok, kendim giderim cezaevine” diyerek umursamaz bir şekilde yanından geçip gittim. Az ileride bir berbere girdim. Hippi gibi uzun olan saçı ve sakalı kestirip, ardından içkili bir lokantaya girdim. Küçük bir rakı eşliğindeki yemekten sonra sonra, taksi ile cezaevine gittim. İçeri almadılar. “Ne diye alacağım içeri seni, belge yok, polis yok yanında”. Dedi. Geri gittim karakola, Komutan beni görünce, sert bir tavırla: “Neredesin sen, askerleri de azarlayıp kaçıp gitmişsin.” “Kaçmak yok komutanım, işlerim vardı. Bitirip, gittim Cezaevine. “Nee! Doğru mu, gerçekten gittin mi Cezaevine?” “Elbette doğru, şimdi Cezaevinden geliyorum, içeri almadılar. Belge gerekiyormuş, “Tamam anlaşıldı, bekle biraz” Dedi, kibar bir üslupla. 15 dakika sonra iki jandarma ile kelepçesiz bir şekilde gönderdi beni Cezaevine. Kelepçe takmayarak ödüllendiriyordu tutukluyu.
Sakin Öfke
Sakin ÖfkeMustafa Yılmaz · İkinci Adam Yayınları · 20241 okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
BİR MÜDDET ETKİSİNDE ÇIKAMAYACAĞIM SANIRIM… Jawad Ali Irak asıllı bir Amerikalı. Lise’de öğretmeninin de izniyle atık malzemelerden bir roket çanta yapıyor. O dersin öğretmeni çok beğenince mutlu olan Jawad, sonraki ders olan İngilizce sınıfına gidince hayatı altüst olmaya başlıyor. Çünkü öğretmeni sahte roket çantayı ne hikmetse gerçek sanıp polisi arıyor ve şunları söylüyor. MÜSLÜMAN BİR ÇOCUK OKULA BOMBA GETİRDİ. İhbar üzerine polisler daha 14 yaşında olan çocuğu atık malzemelerden yaptığı sahte bomba yüzünden ters kelepçe yaparak okuldan alıyor. Tasarım dersinin öğretmeni o sahte desede polisler onu dinlemiyor çünkü o da siyahi bir insan :) Bu olaydan sonra Camii’lere ve Jawad’ın kendi şahsına tehdit mesajları gelmeye başlıyor. Ve sonunda Jawad kayboluyor. Ve okulun gazete bölümü, başta Safiya olmak üzere tehditlerin ve Jawad’ı kaçıranların peşine düşüyor. Ne düşüneceğimi gerçekten bilmiyorum. Aşırı etkilendim çünkü gerçek bir olaydan esinlenilmiş hikaye. Aşırı üzgünüm yaşananlara:(
Kor Yangınlar
Kor YangınlarSamira Ahmed · Ren · 202336 okunma
544 syf.
7/10 puan verdi
Phoenix'in Lennon'a yaptığı ihanet sonrasında yolları ayrılıyor ve yıllar sonra tekrar karşılaşıyorlar. Ve şimdi Phoenix'le birlikte altı haftalık turneye çıkması için iş teklifi alıyor. Turne boyunca Phoenix'i başını belaya sokmaması için bebek bakıcılığı yapacak bir bakıma Ve biz hazır fırsat ayağımıza geldi diyerek intikam almak için teklifi kabul ediyoruz. Ve böylece altı haftalık serüven başlıyor. Kalın bir kitap slow burn olduğu için ama konu ve karakterler bakımından sarıyor, sıkılmadan okuyabiliyorsun. Ben genel olarak çok sevdim kitabı. Sadece yaa buna gerek yokmuş dediğim sahneler ve olaylar vardı. Spoi vermeyeyim ama Lennon'a kelepçe takıldığı sahneyi sevmedim. Gerek var mıydı? Hayır. Hoşuma gitmedi. İkincisi aralarında 15 yaşında biri katılmıştı. Ona da gerek yoktu (eğer onun için de kitap yazılmadıysa) Her neyse bu olayları okumak yerine çiftimizi daha çok okumak isterdim. Bir de duygusal olayları s*xle kapatmaları... Bir iki tamam da hep böyle devam etti. Aralarındaki intikam olayını s*xle çözdüler bir bakıma. Güzelim intikam meselesini de tadıyla okuyamadım. Phoenix'e de çoğu yerde aşırı sinirlendim. Gerçekte başıma gelse asla affetmeyeceğim bir karakter o bir tarafa zaten dkdndkdks Bunlar dışında gayet okunabilir bir kitap çok sevdim bir şans vermelisiniz. 4/5
Çalıntı Sözler
Çalıntı SözlerAshley Jade · Pukka Yayınları · 2023186 okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Kitap Furkan ve Zeynep'in aşkını anlatır.Birbirlerini severken sırf bir yanlış anlama yüzünden her şeyi bırakıp gider Zeynep. Aslında kendi hayatlarımızda da bunu yapıyoruz bazen.Duyduğumuz yada gördüğümüz bazı şeylerin gerçek sebebini araştırmadan peşin hüküm verip kendi kendimize kafamızda kurarız ve acı çekeriz.Ne duyarsak duyalım kendi kafamızda kurmadan önce gerçek öğrenmeye çalışsak belki de çoğu yaşadığımız acıyı boşa yaşadığımızı görücez.Kitapta da tam olarak bu anlatılıyor aslında.Gördüğü ve yanlış anladığı bir yazıdan dolayı yıllarca sevdiği adamdan uzak kaldı.Hem kendisini hem onu büyük bir acıyla baş başa bıraktı.Gerçekten bu kadar acı çekmeye değer mi? Gidip sorsaydı sevdiği insandan yıllarca ayrı kalmaz ve başkasıyla evlenmek zorunda kalmazdı.Sonu mutlu bitti en azından kitabın sonunda gerçeği öğrendiler ve kavuştular. Bu kitaptan öğrendiğim en büyük ders bu oldu sanırım.Asla gerçeği öğrenmeden duydukların yüzünden peşin hüküm verme. Gerçekten çok güzeldi hikaye ve içerisindeki bazı yazılar o kadar güzeldi ki.Aşkı çok güzel tarif etmiş.Kitapta en sevdiğim yazı buydu: "Birine sahip olmak istiyorsan ona kelepçe değil kanat takacaksın. Uçabildiği halde hâlâ yanındaysa senindir. Ve insan insana sevildiği için değil sevdiği için sadık kalmalı. Sadakat karakterin kalbidir. Kalbi atmayanın karakteri de gelişemez." Okunması gerekengüzel bir kitap.Tavsiye ederim.
Furkan Allah'a Emanet Ol
Furkan Allah'a Emanet OlKahraman Tazeoğlu · Destek Yayınları · 2018224 okunma
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Cevriye, namı değer Fosforlu Cevriye… Bu ismi ıslak saçlarına gelen ışık yansımalarından almış. O bir fahişe. O İstanbul’u değil İstanbul onu tanıyor. Bileklerine de kelepçe dövmeleri yaptırmış, yüreği gibi bilekleri de damgalı olsun diye. Bir gece geçirdiği erkekle bir daha görüşmez hatta o sokaktan uzun bir süre geçmez, yüreğini daha önce hiç kimseye kaptırmamış bir kadın o. Ta ki “o” onu bulana kadar… Kitapla ilgili çok fazla bilgi vermek istemiyorum çünkü ne desem bu güzelliği bozacak gibi hissediyorum. Ben bu kitabı ilk kez Osman Balcıgil’in İpek Sabahlık kitabında gördüm. Orada da Suat Derviş’in hayatını anlatıyordu yazar. Yazar solcu bir görüşe sahip ve bu kitabı da 1940’larda yazıyor. Tabii o zamanlar solcu olarak konuşabilmek ne mümkün; yazar da bunu kitabına döküyor. Hatta karakterlere bir iz bırakıyor. Derviş’den okuduğum ilk kitap. Normalde hüzünlü aşk içeriklerini pek sevmem ama bu kitap beni derinden etkiledi. Cevriye ile o Beyoğlu sokaklarında gezmek, gönül bağına ve hüznüne özlemine ortak olmak bambaşka bir keyifti. Okuyacaklara tavsiyem İpek Sabahlık kitabından önce okunması gerekiyor çünkü kitabın sonuyla alakalı bir spoiler var içinde.
Fosforlu Cevriye
Fosforlu Cevriye
Suat Derviş
Suat Derviş
Fosforlu Cevriye
Fosforlu CevriyeSuat Derviş · İthaki Yayınları · 20211,544 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Harika bir Roman
Bu yılın kristal kelepçe ödülünün sahibi sevgili Hasan Bulut'un romani. Sihhiye Ihsan'in Karadeniz'in çaresiz insanlarina yardım için köy köy gezip hasta bakmasi ve gittigi bir köyde bir cinayeti aydınlatması anlatılıyor. Dili cok akıcı ve zengin. Cumleler o kadar şahane ki keyifle okutuyor kendini. Ben cok keyifle ve merakla okudum. Kesinlikle okuyun derim. Sadece polisiye degil yöre halkini da muhteşem anlatmış. Tasvirler yerinde. Yazmaya devam Hasan kardeşim, seni takipteyim tebrikler yolun açık olsun
Aynadaki Düşman
Aynadaki DüşmanHasan Bulut · Herdem Kitap · 20239 okunma
414 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.