Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
KENDİNE ACINDIRMAK Kendimi kaptırmamaya çalıştığım çocukça, yakışıksız bir huyumuz vardır. Dertlerimizle dostlarımızı acındırmak, kendimize vah vah dedirtmek. Başımıza gelenleri büyütür, şişirir, karşımızdakini ağlatmak isteriz, neredeyse. Başkalarını kendi dertleri karşısında soğukkanlı gördük mü överiz, ama soğukkanlılığı bizim dertlerimize karşı gösterdiler mi darılırız, kızarız. Dertlerimizi anlamaları yetmez, yanıp yakınmalarını isteriz. Oysaki insan sevincini büyülterek anlatmalı, üzüntülerini kısaltarak. Kendini yok yere acındıran gerçekten dertli olunca acınmamayı hakeder. Durmadan vahlanan kimse vahlanılmaz olur. Kendini canlı iken ölü göstereni, ölü iken canlı görebilir herkes. Öylelerini gördüm ki, eş dost kendilerini gürbüz, keyifli görecek diye ödleri kopar, iyileşmiş sanılmamak için gülmelerini tutarlardı. Sağlık, kimseyi acındırmadığı için, nefret ettikleri bir şey olurdu. İşin tuhafı, bu gördüğüm kimseler kadın da değildi.
Sayfa 142
''Hepimiz kendimize yabancıyız, kim olduğumuzla ilgili algılarımız ise yalnızca başkalarının gözlerinin içinde yaşadığımız kadarıyla var.''
Reklam
Doğumdan ölüme dek sürecek ve asla kazanılmayacak birinci vazgeçilmezliğin adı, zamana karşı verilen savaş olarak çıkar karşımıza. Kendimize karşı açtığımız savaşlar yanı sıra töreler, dinler ve kan bağıyla ilgili olanlar ve bütün bunların yarattığı şoklar, acılar, yalnızlıklar ... En fenası keder ... Çünkü vazgeçilmezin önlenemez yol arkadaşı ''zorunluluk'', hiçbir mutlu duygunun yanı başında var olmasına şans tanımaz. ''Mecburiyet'', bütün özgürlüklerin ve aşkların sonudur.
Sayfa 38
Yetenek öyle bir şey ki, eğer onu bir amaca yöneltmezsen kendini kurban etmek zorunda kalabilirsin. İçinde kimseye anlatamadığın bir ıstıraba döner. Her şey, yapabildiğini fark etmenle ve bunu diğerlerine de göstermek istemenle başlar. Sonra bir anda kendi yeteneğinin kurbanı olur, sadece onu göstermek için ona hizmet ederken bulabilirsin kendini......Yeteneğinin kendisi amacın olamaz. Yeteneğini deneyimlemek de amacın olamaz.....Yetenek vardığımız yer değil, gittiğimiz yoldur. Yol da yaşadıklarımız, karşımıza çıkan şeyler bize dokunur, zorlar, bozar, rahatlatır ve bizi değiştirir. Eğer yolculuğu yaşayıp ona dikkat edersek o zaman gelişebiliriz. Kendimize gösterdiğimiz özendir bu dikkat.
Sayfa 197Kitabı okudu
“Belki de hiçbirimizin kendimize ait bir yeri yoktur. Ama bir yerde bizim için bir yer olduğunu biliriz. O yeri bulur da bir an için orada yaşayabilirsek kendimizi şanslı sayabiliriz.” — Truman Capote
"Biz insanlar, sırlarımızı kendimize saklar, en yakınımızla bile paylaşmamayı prensip sayar, kendimizle övünürüz, ama zaman olur yeni tanıdığımız birine tüm sırlarımızı açmaktan hiç çekinmeyiz.."
Reklam
Üç buçuk günlük ömrümüzü kendimize zehir etmemek için ne mazideki hayatımıza ve kaçırdığımız fırsatlara, ne de istikbalin olmayacak hülyalarına kulak asmayarak bu günümüze haps olup yaşamalıyız. Her hadisenin insanı eğlendirecek bir tarafı vardır... -Sabahattin Ali
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.