Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tıraştan tıraşa yüzüne bak, Unut yaşını Koru kendini bitten, Bir de bahar akşamlarından; Bir de ekmeği Son lokmasına dek yemeği, Bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman. Bir de kimbilir, Sevdiğin kadın sevmez olur, Ufak bir iş deme, Yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir, İçerdeki adama. İçerde gülü, bahçeyi düşünmek fena, Dağları, deryaları düşünmek iyi. Durup dinlenmeden yazmayı, Bir de dokumacılığı tavsiye ederim sana, Bir de ayna dökmeyi. Yani içerde onyıl, on beş yıl, Daha da fazla hatta Geçirilmez değil, Geçirilir, Kararmasın yeter ki Sol memenin altındaki cevahir! ___ Nazım Hikmet RAN
"Yüzsüzdür insanoğlu kimse bilmez fendini, kime iyilik yaptıysan ondan koru kendini."
Reklam
Her şeyi süpürebilirsin; Sonbaharı süpüremezsin. Sen herşeyi süpürebilirsin; Sonbaharı süpüremezsin. Yalnızsa, Sürekli bir sonbaharı
Sayfa 105Kitabı okudu
Zenginlerden kendini koru, zenginler vermesini de bilmez sevmesini de bilmez. Başın sıkışınca yoksullara git, yoksul nesi varsa seninle paylaşır. / Kemal Sunal /
Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına, ama unutma ki iyilik yapmak isteyenler de çıkacak. Kimi insanın yüreği karanlık, kimininki aydınlıktır. Geceyle gündüz gibi! Dünyanın kötülüklerle dolu olduğunu düşünüp küsme, herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına uğrama! Kendini koru kızım, insanlara karşı kendini koru.
Koru kendini sevginin nöbetlerinden! Çok çabuk uzatır elini yalnız kişi, karşılaştığı her insana. Bazı insanlara elini değil, pençeni uzatmalısın sadece: ve isterim ki, pençenin tırnakları da olsun. Fakat karşılaşabileceğin en büyük düşman kendin olacaksın yalnızca; bizzat kendini bekleyeceksin mağaralarda ve ormanlarda pusuda.
Reklam
“Gerçek sevginin ne olduğunu anlatayım sana,” dedi. “Körü körüne bağlanmak, kendini hiç sorgusuz aşağılatmaktır. Karşındakine yüzde yüz boyun eğmek; kendi aklına, tüm dünyanın uyarılarına karşın ona güvenmek, benliğini cellatının eline hiç esirgemeden vermektir. Benim yaptığım gibi!”
Bir annenin çocuğuna karşı duyduğu kör sevgi, kendini beğenmiş bir babanın biricik oğullarıyla körü körüne ve aptalca gururlanışı, burnu havada genç bir kadının ziynet eşyalarına tutkunluğu ve kendisine hayranlıkla bakacak erkek gözlerine körü körüne, çılgınca düşkünlüğü, bütün bu duygular, bütün bu çocukluklar, bütün bu basit, aptalca ,ama alabildiğine zorlu, güçlü bir dirimsellik içeren, kolay kolay pes etmeyen duygular ve açgözlü istekler Siddhartha için çocukluk olmaktan çıkmıştı artık; insanların bu duygu ve istekler için yaşadığını, onların uğrunda sonsuz işler başardığını, gezilere çıktığını, savaşlar yaptığını, sonsuz acılar çektiğini, sonsuz çilelere katlandığını görüyordu; bunlar için sevebilirdi onları, tutkularının her birinde, eylemlerinin her birinde yaşamı görüyordu, dirimselliği, yok edilmezliği, Brahma' yı görüyordu. Kör sadakatleri, o kör güçleri ve diretkenlikleri içinde sevilmeye ve hayran kalınmaya layıktı bu insanlar.
Sayfa 128Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.