Bir gün Don Kişot, hüzünlü kişiliğin bu ünlü şövalyesi, dünyanın gelmiş geçmiş şövalyelerinin en saf, en yüce gönüllü, en kalbi temiz olanı Don Kişot, sadık seyisi Sancho'yla serüven peşinde yolculuklara çıkarken birdenbire onu uzun süre düşündüren kuşku ve şaşkınlığın içine gömülüyor. Olay şu: Yaşamöykülerini şövalye romanları adı verilen ve
Birisini kaybetmenin istisnai bir durum değil, değişmez bir kural olduğunu bilin ve kendinize şu soruyu sorun: "Kaybettiğim kişinin yasını mı tutuyorum yoksa kendi yasımı mı?"
Dünyada kötü olarak algılanır hiçbir şeyi lanetlemeyin. Lanetlemek yerine kendinize şu soruyu sorun: “Neyi kötü olarak yargılıyorum? Ve eğer değiştirmek istediğin bir şey varsa bunun için ne yapıyorum.”
1.kısım
Hayatın anlamı nedir?" sorusu hakiki bir soru mu yoksa yalnızca hakiki gibi görünen bir soru mudur?
Tanrı, stratejik bir amaçla dünyayı yaratmış göksel bir mühendis değildir. O, dünyayı yalnızca kendi memnuniyeti ve yaratma hazzı uyarınca yaratmış bir sanatçıdır.
Philosophical Investigations" gibi bir çalışmada
"Eşinize duyduğunuz sevgide şehvetin mi yoksa iyilikseverliğin mi baskın geldiğini bilmek isterseniz, şu soruyu kendinize sorun:
Hangisini tercih ederdim?
Eşimin benimle birlikte mutsuz olmasını mı yoksa bir başkasıyla mutlu olmasını mı?
Çocuklarımız söz konusu olduğunda, bir an tereddüt etmeyiz: Bizimle mutsuz olmalarındansa başkalarıyla mutlu olmalarını tercih ederiz. Ama eşimiz söz konusu olduğunda, bu o kadar net değildir."