Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Toz ve Hayaller Kitapçısı
Genç Timaş kitaplarına ba yı lı yo rum!
Toz ve Hayaller Kitapçısı bu zamana kadar okuduğum en iyi Genç Timaş kurgularından biriydi. Müthişti!
Sihirli kitapçı dükkânları var ve bu dükkânlar nesilden nesile aile içinde el değiştiriyor.
Ana kahramanlarımızdan biri Poppy, annesi, babası, kardeşi ve abisi ile ‘Göz ve İzan’ kitapçısının sahipleri..
Göz
Kimilerimizin yaşamında korkular, endişeler, uyumsuzluklar hatta ve hatta ölme içgüdüsü yaşadığı oluyor. Bir kısmımız bunların sebebini biliyor ve çözüm yolları üretip üstesinden geliyoruz. Bir kısmımız uzman yardımı alıp başetmeye çalışıyoruz. Fakat bir kısmımız da ömür boyu bunlarla kabus gibi bir hayatı yaşıyor ve bunu da bir sonraki nesline
Şair, yazar, düşünür. Türk edebiyatının en iyi ama aynı zamanda en çok tartışılan isimlerinden biridir İsmet Özel. 1963 yılında yayımladığı ilk şiirlerinden itibaren, Türk şiirini biçimlendiren ve kendine has bir yol çizen özgün şairlerden biri olmuştur. Ancak dini ve siyasi ideolojisinin zaman içerisinde farklı noktalara kayması sonucunda
Sanırım en çok hissettiğim tarih romanıydı.Bu türü sevenler için kesinlikle tavsiye edilebilir.Kemal Tahir'in dilini -Esir Şehrin İnsanları romanına kıyasla- samimi buldum ve romandaki her olayı tamamıyla hissettim diyebilirim.
Romanda bazen Bacıbey idim,bazen gavur Mavro,bazen Kerimcan, bazen Aslıhan..Yeri geldi cenk meydanındaydım sonra bir baktım ağabeyimi öldüren kanlımı kovalamaktayım.Bazen bir cümleye bakakalıp yüreğime akıttım hüznü bazen tek bir satır yetti geldi güldürdü yüzümü.
...................
Romanı o ortamdan çıkmak istemezcesine yavaş okudum,gergin bölümlerin sonunu daha erken öğrenmek istercesine hızlı.Kelimeleri zihnimde bir yerlerde süzgeçte geçirince değerler kaldı elime.Birçok şey öğrendim, birçok şey hatırladım.Bir sayfada kitaplarca duygu sezdim,bir kitapta sayfalarca yer gezdim.Öyleydi işte,okuyun.
·
Puan vermedi
"savaşın kazananı yoktur.."
“En çok yarayı da kadınlar ve çocuklar alır..”
“Açlıktan ölmemek için çalışacağız. Gerekirse açlığı yiyerek yaşayacağız.”
“İnsanoğlu doğduğu günden beri iki nesneye kulluk etmek zorundaydı:
Allah'a ve hükümete. Bir insan bu ikisiyle oldum olası başa çıkamamıştı.
Burada ancak ölümün sözü geçer,
7/10
Vay bee!!Bu kitap bayağı sert,sarsıcı ve ağır bir kitap.Yazar sanki serinin her kitabında ivmeyi bir tık arttırmış.Okurken bu kadarını beklemiyordum.
Seriye başlarken en merak ettiğim karakter Vaughn du.O kadar duygusuz,o kadar merhametsiz çizilmişti ki arkasındaki hikayeyi ve nasıl bir aşk yaşayacağını merak etmiştim.O yüzden ikinci kitap
348 syf.
10/10 puan verdi
Yazar notunda; rahatsız edici olabilecek karanlık hikayeler yazıyorum, kitaplarım ve ana karakterlerim korkaklara göre değil demiş. Kesinlikle katılıyorum. Ben türü çok sevdiğim için kesinlikle bana göreydi. İlk kitap çok sıkıntılı bir yerde bitmişti, bu kitap da öyle oldu. Sabaha kadar resmen gözlerim kapanana kadar okudum. Anlatım müthiş akıcı ve kitap cidden cok iyi kurgulanmış. Adrian'nin çocukluğundan, Lia ile tanışıp evliliği doğumu derken herşeyi kafamda hiç soru işareti bırakmadan tüm çıplaklığı ile anlatmış. Havada kalan, geçiştirilen ya da gereksiz hiçbir şey yoktu. En başından sonuna kadar kurgusuna ve karakterlerin doğasına sadık kalmış. Lia naif bir karakter, yine de güçlü bir yanı var ki kendi ile çelişmiyor. Adrian çok farklı bir karakter, ölümcül, tehlikeli bir taraftan da özenli ama saplantılı ve takıntılı. Tehlikeli bir kombinasyon. Bu türde okuduğum en farklı ama en hoşuma giden karakterdi. İlk kitaptan her anlamda oldukça farklı bir atmosfer vardı bu kitapta. Beklediğim o karanlık bu kitapta oldukça yoğundu. 3. kitabı da ara vermeden okumak zorundayım. Türü seviyorsaniz mutlaka okuyun.
512 syf.
3/10 puan verdi
Asla okumayın bence. Kitap kötü etkiliyor, hiçbir güzelliği yok açıkçası. Konusu birinci kitaba göre aşırı saçma ve abartılı. Birinci kitapta iki karakterin aşk başlangıçlarını okumuştum ama bu kitapta direk aşkları birlikteliklerle beraber büyüyor. Açıkçası aşktan çok iğrenç sahneler var. Size yemin ediyorum kitabın her bir sayfası yetişkin içerik. O yüzden okumayın derim. Tabii siz tutkulu sahneleri seviyorsanız ağır gelmeyebilir. Kitapta tek sevdiğim şey yazarın anlatımı betimlemeler dışında güzel ve akıcı olması. Kitabı okumamak istedim ama okudum maalesef ki. Zaten yazarın diğer kitaplarına bakarsanız hemen hemen aynı sahneler var. Abartılıyor kesinlikle almayın para da vermeyin. İsraf arkadaşlar daha güzel kitaplar okuyun. Ama dediğim gibi eger yetişkin içerik seviyor iseniz hoşunuza gidebilir.
Sonu hakkında bilgi verecek olursam kızın annesi ölüyor ve kız hastanede hamile olduğunu öğreniyor böyle bir bitiş var.
Okumayın aklınız var ise (bunu dedikten sonra devamini okumam peki cjdjdhdj) neyse okumayın.
136 syf.
1/10 puan verdi
Öncelikle bu kitabı okuduğum için kendimden özür dilerim. Aslında bu kitap bedava elime ulaştı, eh bedava olunca insan alıyor yani. Gittiğim bir kitapçı gelen ilk 20 kişiye bu kitabı veriyormuş. Ben de girenler arasındaymışım ve aldım kitabı. Bu yaklaşık üç yıl önce idi. Sonra aldım elime kitabı, acaba Kahraman Tazeoğlu şimdi ne toz pembişler
Hala kitaplar basılıyken okuyun, ilerde sadece hafızalarda kalıcak
Bu kitabı okurken başlarda pek bir şey anlamadım.Sonra okudukça netleşti.Bunun sebebi de yazarın saf bir şekilde yazmasından dolayı.Açıkça dürüstçe olduğu gibi aktarmak istemesinden kaynaklı.Kitap 1950 lerde yaşamış yazarın etkilerini barındırıyor.Tabi kitap sevgisini de.Her kitap aşkla ilgiliyse kitaplara aşık bir yazar hiç gördünüz mü dersem bu kesinlikle Ray Bradbury olurdu.Kitabı okuduğunuzda aslında elinizde olanın kıymetini cansız olarak gördüğümüz kitapların kapağına bakılmaksızın o sözlerin söylenilenlerin ne kadar da canlı olduğunu görüyorsunuz.Sadece sesleri kısılmış, okunmayı duyulmayı bekliyorlar.Ve bizler şu çağda kitaplardan çok telefonda diğer uygulamalara televizyonlara ne kadar da değer veriyoruz.Ne çok şey kaybediyoruz.Yazarın da dediği gibi " Kitaplar aptal, salak olduğumuzu hatırlatmak için var." Ne kadar da rahatımıza düşkün düşünmekten aciz insanlar olduk.Ne kadar da sorgulamaktan geri okuduklarımızı düşünmekten geri kaldık.Okuyunca bunu anlamamı sağladı.Bende her zaman bu kitabın yeri ayrı olacak.Kitapların kalbi olarak kalacak bende bu kitap.Kitapla ilgili daha fazla detaya girmeden böyle bir inceleme yapmayı yerinde buldum.Zaten fazlaca burada kitaptan bahseden çıkar.Ama hissettirdikleri asla kimseyle bir olmayacaktır.Okumayı düşünen herkese şimdiden keyifli okumalar diliyorum.Ve kitabı okurken mutlaka size de atfeden bir şeyler bulacaksınız ve mutlaka düşünerek okuyun...
