Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hiç korkmamış olsaydım keşke. Hiçbir korkuyu tatmamış olsaydı bilincim ve bedenim. Korunmaya ve savunmaya gerek duymasaydım. Korkuyu bilmeyen canımın istediği gibi davranıp, korkuyu bilmeyen canımın istediği gibi konuşsaydım. Gerçekten nefes alabilseydim her an. Gerçekten yaşayabilseydim. Ben olsaydım sadece, en doğal halimle. Gerçekte yaşayabilseydim keşke. Öyle uyansaydım her sabah; öyle tat alsaydım, öyle dokunsaydım, öyle koklasaydım tüm kokuları, öyle duysaydım sesleri... Öylece kendime özgürlüğümle, özgünlüğümle olsaydım bu dünyada, bu rüyada. Kendine özgü, özgün ve özgür. Var olsaydım olabilir miyim? Keşke...
o beni ne kadar incitmiş olsa da onu halâ çok seviyordum, o'nun kendini affettirmek için bir çaba içinde olmayışı beni üzüyordu, bir "merhaba' sının" yaşattığı bütün kötülüğü, değersizlik hissini kısacası her şeyi düzelttiğini, sorun kalmadığını düşünüp kendimi inandırıyor ve beni sevdiğini sanıyordum. ama aslında öyle olmuyor. hep aynı döngüyü yaşamanın nasıl bir eziyet olduğunu fark etmek çok sarsıcıydı benim için. keşke bunun beni nasıl paramparça ettiğini gitmeden beni terk etmeden önce o da farketmiş olsaydı... emina
Reklam
·
Puan vermedi
Varislerin Oyunu
Merhabaaa Spoiler var Adora yağmurun ilk kitabı olmasıyla beraberinde çok güzel şeyler de getiren varislerin oyunu kitabı yorumunu yapacağım o yüzden hazır olun şimdi öncelikle yazarın ilk kitabı diye ne bileyim şöyle hatalar vardı böyle hatalar vardı demeyeceğim çünkü o kadar da hataya rastlamadım edebi bir şey içirmiyor ama genel olarak zaten
Vârislerin Oyunu
Vârislerin OyunuAdora Yağmur · İndigo Kitap · 20231,084 okunma
"...O zaman,çocukların boyunlarındaki küçük deliklerin,Miss Lucy'nin boynundaki deliği açanla aynı şey tarafından yapıldığını mı düşünüyorsun?" "Sanırım öyle!" Ayağa kalktı ve ağırbaşlılıkla şöyle dedi: "Öyleyse yanılıyorsun.Ah,keşke öyle olsaydı.Ama heyhat!Daha beter,çok daha beter." "Tanrı aşkına Profesör Van Helsing,ne demeye çalışıyorsunuz?" Umarsız bir hareketle kendini iskemleye bıraktı ve dirseklerini masaya dayayıp konuşurken yüzünü elleriyle örttü: "Onları Miss Lucy yaptı!"
Rahmetini umarak Günahkar bir dille; Allah Azze ve Celle Ya Rasulallah, Âlemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden, Kalbimizden seyrediyoruz seni.
Reklam
Şöyle bir şey demek oluyordu: «Dün ya da bugün öğleden sonra ne olduysam olayım, kendimi ne sanırsam sanayım, seden nasıl nefret edersem edeyim, ne istersen yap o şeyinle yarın ya da ondan sonraki gün, şimdi ben istiyorum. Onunla birlikte olan her şeyi istiyorum: daha iri, daha kaim, daha uzun, daha sulu olsaydı keşke; koparabilseydim de içimde
Sayfa 147
Temeline küskün bir ev gibi hissettim kendimi. Mutlaka bir yere geç kalmıştım, muhakkak ki zaman belli belirsiz akmıyordu. Keşke öyle olsaydı ama rakamlar bir bıçağın ucundan daha merhametsizdi. Huzursuzluğumu reddetmiyordum, direnmiyordum, kabulleniyordum varlığını ama onu taşımayı değil onunla bütünleşmeyi yeğliyordum. Böylesi daha kolaydı.
Sayfa 33 - Kapı
“Ne yapayım elimde değil, ayı seviyorum; öyle güzel, öyle romantik görünüyor ki. Keşke bundan beş-altı tane olsaydı; hiç yatağıma gitmez, yosunlarla kaplı bir bayıra uzanır, sabaha kadar gözümü bile kırpmadan onları seyrederdim.”
Keşke çoğunluğun elinden en büyük kötülüğü yapmak gelseydi . Öyle olsaydı, en büyük iyilikleri de yapabilirlerdi .
Reklam
"Keşke gerçekten dünyanın sonu olsaydı," dedi Dorian iç geçirerek. "Hayat benim için öyle büyük bir hayal kırıklığı ki."
Sayfa 204Kitabı okudu
392 syf.
9/10 puan verdi
·
32 saatte okudu
Geçmişi bir kenara bırakıp devam edebilmek...
Herkese selam. Bu ne güzel bir kitaptır yarabbiiii. :D Nasıl bekleyeceğim şimdi serinin devamını. Unutucam bir de en kötüsü. :( Tristan beni mahvetti. Literally. Çok kırgın, çok öfkeli ve çok yalnız. Parçalandım resmen. Kitap boyunca sürekli bir "gerçek"ten bahsediliyordu. Sayfa 337'ye kadar öğrenemiyorsunuz ama öğrendiğiniz vakit
Yırtıcı
YırtıcıRuNyx · Martı Yayınları · 202432 okunma
336 syf.
4/10 puan verdi
·
21 günde okudu
İndigo Dağı
Üniversite son sınıfta olduğum, tez yazarken fazlasıyla makale okuduğum için bu sıralar daha kolay okunup kafamı dağıtbileceğim kitaplar tercih ediyorum. İndigo Dağı'nı da bu nedenle listeme almıştım. Sosyal medyada o kadar popüler olmuştu ki kitaba büyük bir merakla başladım. Ama tamamen bir hayal kırıklığıydı. Hiçbir karakteri sevemedim, hiçbiriyle bir bağ kurmayı başaramadım. Olaylar fazla hızlı gelişti, tabii bir olay olduğunu gerçekten kabul edebilirsek. İndigo Dağı'nda gerçekleşmiş bir dizi intihar vakası var ve kasabaya yeni gelen genç polis şefimiz bunların bir intihar olmadığından şüphelenerek araştırmaya başlıyor. Keşke sadece bunu anlatıyor olsaydı, ancak bir de hiç içimin ısınmadığı bir aşk söz konusuydu ki bu tamamen polisiyenin önüne geçmiş durumdaydı. Toplu taşımada okumamanızı şiddetle tavsiye ederim. (Öyle bir ilişkiden bahsediyorum.) İntiharların arkasındaki neden de barizdi, ben polis şefi olsam daha çabuk çözerdim. Her şeyin ortaya çıkışı da oldu bittiye getirilmişti resmen. Kitabın sonuna kadar Winn ve Griff'in çirkin ilişkisini okumaktan asıl olayları atladık. Son 50 sayfada bir kitaplık olay oldu neredeyse. Kesinlikle serinin devamını okumayacağım. Siz de okumayın bence.
İndigo Dağı
İndigo DağıDevney Perry · Ren Kitap · 2023635 okunma
"Neyse... Nasılsa öyle ya da böyle ilerde zengin olacaksın. Bunu sorun etmene gerek yok, Jim." "Evet, aslında şimdi de zenginim ben. Kendime sahibim ve sekiz yüz dolar ediyorum. Ah, keşke o para bende olsaydı... Başka hiçbir şey istemem."
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.