Kestirip atmak güç ya, kimi yazarın dilinde söyleyişin en incesini sözcüklerin birer ok gibi art arda fırlatılması sağlar; kimininkinde ise bir karasu gibi akış. Benim dilim çiçek dermek üzere eğilip kalkan bir gövdenin yumuşaklığına, dalgalanışına ulaşmalı.
Sayfa 29 - Metis YayınlarıKitabı okudu
İşte dünyaya kendini kaptırıp ahiret gemisini kaçıranlar da olduğu gibi, yaşadığı musibetin yolculuk esnasında uğradığı duraklardan biri olduğunun bilincinde olmayanlar da hata etmektedirler. Yaşanan kederde takılı kalmak, musibete demir atmak, yelkenleri suya indirip yaşadığı hadiseyi sonsuza dek sürecekmiş gibi görmek, kişinin saadet gemisini kaçırması ile neticelenecektir.
Reklam
·
Puan vermedi
Karmaşık Duygular
Toplam 256 sayfa ve 7 farklı hikayeden oluşan kitap adını, en uzun anlatıma sahip olan Karmaşık Duygular adlı öyküden alıyor. Zweig'in psikolojik tahlil ve duyguları tasvir etmedeki muazzam anlatı yeteneğini tüm hikayelerde görüyoruz. Bazı hikayelerde olayı, tek bir perspektiften, farklı cümlelerle defalarca betimlemesi belirli bir yerden
Karmaşık Duygular
Karmaşık DuygularStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 202110,7bin okunma
Şiir ise birtakım kaba değerlendirmeler, "dır ve tır"larla kestirip atmak gibi tariflerden uzak ve mücerred anlamda yeni anlayışlara açık olmak üzere şu: "Şiir, o söz büyüsü ve büyülü söz ki, intibâların ilhâmla öpüştükleri yerde kendi unsur ve vasıflarıyla tecelli eden bir estetik 'ifade' şeklidir!" ¹
Sayfa 94 - ¹ Salih Mirzabeyoğlu, Şiir ve Sanat HikemiyatıKitabı okudu
Matbaa-i Hindiyye-Mısır Nazım Paşa'nın öldürülüp Kamil Paşa da Babiali'den kovulduğu vakit, aynı saatte İttihatçılar birkaç kişi ile evimi basarak beni tevkif edip, bir defa daha Bekirağa Bölüğüne hapsetmişlerdi. Harbiye Nezareti’nin bu sıkıntılı dairesinde dört günlük bir misafirlikten sonra, o vakit İstanbul Muhafızı olan Cemal Paşa
Büyük adamla senin arandaki ayrım şuradan geliyor; o yaşamın en büyük amacının para peşinde koşmak olmadığını biliyor, kızlarını toplumun yüksek katından gelme insanlarla evlendirmek, politikada yükselmek ya da üniversitede ünvanlar elde etmek istemiyor. O senin gibi olmadığı için, sen ona "dahi" ya da "kaçık" diyorsun. O ise kendi adına bir dahi değil, basit bir canlı olduğunu kabul etmeye hazır. Çünkü o gevezelikler yapılan toplantılara gitmek yerine, kendini inceleme yapmaya, düşünmeye, laboratuarındaki çalışmalarına vermeye adadığı için, sen ona "pek toplumsal olmayan" bir insan bakıyorsun. Çünkü o senin gibi pay senetleri almak yerine, paralarını bilimsel araştırmalara adadığı için, sen ona "deli" diyorsun. Sen kendini ölçü tanımaz bir yozlaşmaya bırakmışsın, küçük adam; sen kendini tipik olağan bir insan saydığın, "homo normalis" saydığın için, sade ve içten bir insana "anormal" diyorsun. Sen ona kendi acınası "ölçüler"ini uyguluyorsun, sonra da kalkıp yolundan saptığı sonucuna varıyorsun. Sevgi dolu ve hizmet sever bir insanı, ister kahvede olsun, ister sarayda, farkında olmadan tüm toplantılardan kovan sensin, küçük adam, çünkü sen ona soluk aldırmıyorsun. Ona yıllarca olmayacak acılar çektirip bugünkü duruma getiren kim? Sen, senin hafifliğin, senin dar kafalılığın, yanlış düşünüşlerin..
Sayfa 36 - yaprak star
Reklam
369 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.