Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
517 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Martin EDEN sadece bir kahraman değildir!
Okuyalı yıllar olmuş olsa da hakkında inceleme yazmaktan keyif alacağım bir eser. İnceleme tartışmaları yaparken savunduğum nokta; bu kitabın ana fikrinin azmin başarısı olmadığıdır. Değerli Jack London`un kısmen de olsa otobiyografisiyle oluşturduğu bu kitabın ana fikri; yanlış amaçlarla doğru bir karar vermenin yanıltıcılığı ve benzer sebeplerle
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,1bin okunma
Önceden yağmurlu havalardan keyif alırdım Şimdi doğa olaylarından korkar oldum ☹️
Reklam
Herkesin barbiesi var benimde eee benimde eşşegim varrr
“Okumak kadar keyif verici bir şey olamaz! Kitap dışındaki şeyler nasıl da sıkıcı! Kendi evim olduğunda büyük bir kütüphanem olmazsa kahrolurum.”
İntiharla yaşam arasında gidip geliyorum. Yaşamımı sonlandıracağım günün olabildiğince hızlı gelmesi için elimden geleni yapıyorum. Alabildiğim kadar keyif alıp gideceğim.
Reklam
Dünyaya katlanabilmek ve dahası orada bulunmaktan keyif almanın yolu, dünyada olmaktır.
Başarı, keyif aldığın şeyi yapmak değil, onu yaparken haz duymaktır.
Sayfa 332Kitabı okudu
384 syf.
4/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kitapla ilk tanıştığımda inanılmaz pozitif yorumlar ve "Hayatımın en iyi kitabı, en ters köşe yapan kitap vs. gibi yorum vardır. Öykünün başlangıcı ve şu zamanda sürekli geriye gitme kavramı gerçekten benim içinde yaratı ve keyifliydi. Ancak kitap ilerledikçe sürekli benzer bir anlatıp, gereksiz karakterler konunun sakız gibi uzaması beni çok baydı. 200 sayfalık bir kitap olsa belki okunabilitesi daha kolay olurdu. Çok keyif alamadım. Ters köşe yapmak adına dıdının dıdısına olayın bağlanması da genelde beni çok zorlayan bir kavramda hele sonunda da pespembe bir final. Beni pek sarmadı.
Yanlış Yer Yanlış Zaman
Yanlış Yer Yanlış ZamanGillian McAllister · Olimpos Yayınları · 2023650 okunma
Keyif modu
Hazine odasında hafta sonu …
Reklam
keyif aldığım şeyler gittikçe azalmaya başladı, sevdiğim şeyleri yapacak kuvveti bile kendimde bulamıyorum
“Bugünlerde en ufak şey beni üzebiliyor, ama aynı zauitmla, daha önce önemsemediğim şeylerden büyük keyif utabiliyorum. Örneğin denizyıldızlarını ne kadar sevdiğimi hatırlayan eski bir arkadaştan hediye almak gibi. Parmak uçlarında yükselip Luke’un yanağına bir öpücük kondurdu. Teşekkür ederim.”
Sayfa 35
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Müthiş bir kitaptı. Hayır diyebilme sanatı... Kitabı okurken çoğu satırda, hikâyede ve örnekte kendimi görmedim değil. Bazı durumlarda kendimi ne kadar geri plana attığımı gördüm. Bunu yaparken farkında değilim esasen ve zihnim bana destekler nitelikte bahaneler sunuyor. Evet hayır demek özgürlüktür. Ben nasıl başkalarının sınırına müdahale etmiyorsam aynı şekilde müdaheleye de kapalı hâle getirmek gerektiğini çok defa idrak ettim . Hem değil midir ki evet'lerinle kimseyi mutlu edemezsin.En iyisi hayır'larınla kendini mutlu etmeyi dene ;) Benim için çok yerinde farkındalıklar oluşturan bir kitaptı . Okurken çok keyif aldım. Mutlaka ama mutlaka okunmasını öneririm Okuyucularına şimdiden keyifli okumalar :)
Hayır Diyebilme Sanatı
Hayır Diyebilme SanatıMüthiş Psikoloji · Destek Yayınları · 202011,5bin okunma
Nesnelerin zamanlaması bizi içine çekiyor, durmadan iki ay evvelden yaşamaya zorluyordu. İnsanlar pazar günü ya da gece on bire kadar devam eden “müstesna alışveriş günleri”ne koşturuyor, sezon indirimlerinin ilk günü medya organlarına haber konusu oluyordu. “Avantajlardan yararlanmak”, “promosyonları kaçırmamak” tartışılmaz bir prensip, bir zaruretti. Alt katında hipermarketi ve koridorlar boyunca dizili mağazalarıyla alışveriş merkezleri, bıkmadan usanmadan nesneleri hayranlıkla seyretmenin, iri yapılı, kaslı güvenlik görevlilerinin koruması altında şiddetten azade, rahat, huzurlu keyif mekânları, varoluşun başlıca mekânı haline geliyordu. Büyükanneler torunlarını oraya götürüp yapay ışıklandırma altına yerleştirilmiş samanların üzerinde sergilenen keçileri, tavukları gösteriyordu; tavukların yerini ertesi gün Breton spesiyaliteleri ya da kolonyal tarihi anımsatarak Afrika sanatı adıyla pazarlanan seri imalat ürünü takılar ve heykelcikler alıyordu. Gençler, özellikle de başka herhangi bir toplumsal imtiyaz aracından umudu olmayanlar için, kişisel değerler giyim kuşam markalarına emanetti, L’Oréal, çünkü ben buna değerim. Bizlerse, tüketim toplumunun azılı karşıtları, kısa süreliğine de olsa yeni bir insan olma yanılsaması yaratan bir çift çizmeye duyduğumuz arzuya teslim oluyorduk, vaktiyle ilk güneş gözlüğüne, daha sonra bir mini eteğe, İspanyol paça pantolona tav olduğumuz gibi. Sahiplik duygusundan ziyade bu yenilenme hissiydi insanların Zara ve H&M reyonlarında peşine düştüğü, nesneleri zahmetsizce, çabucak elde etmek ekstra bir varoluş kazandırıyordu.
"Yalnızca iyiyi,size keyif veren geçmişi aklınızda tutun"
Sayfa 415 - LizzyKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.