Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
238 syf.
·
Puan vermedi
·
12 saatte okudu
Asıl adı Raat olan bir lise öğretmeni fakat bütün kent ona Unrat diyor. Unrat = Çöp demek İsmine benzerliğinden dolayı ona takılmış olan bu lakap 26 yıllık öğretmenlik hayatında hiç değişmiyor. Aksine neredeyse gerçek adının yerini alıyor. İnsanlar, arkasından Unrat diye bahsetmeye o kadar alışmışlar ki bazen yüzüne karşı da öyle sesleniyorlar.. Öğrencileri tarafından bulunup takılan bu lakap, Raat'ı çok rahatsız ediyor öyle ki bu durumu takıntı haline getiriyor.. Tüm derdi kendisine böyle seslenenleri "enseleyip" cezalandırmak oluyor.. Bu "enseleme" olayı öyle bir hal alıyor ki sınıftan üç öğrencisini takip edip Mavi Melek adlı gazinoda yakalamaya çalışıyor.. Fakat gazinoda şarkıcı Rosa Frohlich ile tanışması hayatını tamamen değiştiriyor.. "Enselemek" için çıktığı bu yolda tam da Unrat'lığın hakkını vererek avcıyken av konumuna düşüyor ve nihayetinde kendi enseleniyor.. Kitabın ilk başlarında Profesöre üzülmüştüm sonuçta kim çöp olarak anılmak ister ki.. Ama Raat'ın içindeki öfkeyi dışa vuruş şekli, cezalandırmaktan haz alması, üstelik Lohmann adlı öğrencisini hiçbir sebep yokken takıntı haline getirmesi ve intikam almak için resmen kendini ve hayatını çöplüğe dönüştürmesi fikrimi değiştirmeme neden oldu.. Yani sonuçta ne ekersen onu biçersin.. Neyse kısacası okunulası güzel bir kitaptı.. Tavsiye ederim.. bu arada unutmadan #kitabınfilmidevar mış fakat ben henüz izlemedim.. Herkese keyifli günler bol okumalar dilerim..
Profesör Unrat
Profesör UnratHeinrich Mann · Othello Yayınevi · 202132 okunma
Karınca
ruhumdaki sabır, kalbimdeki aşkla kurdum kor dantellerden bu yolu, ormanın altına yeter ki oku onu. .. ben ayaklarımın altındaki toprağa, döktüğüm gözyaşına inandım. öyle uzun ki dünya; katlanmaya, kıvrılmaya, açılıp çarşaf olmaya. mümkündür yol yapmaya bir ömür, yol almaya. ah! yine de yolumdaki kederi kimse bilmesin, büyüsün, genişlesin, dolansın ömrümü; kapısı kapalı çoktandır, penceresi dargın. kim anlayacak bu kor işaretleri? kimsenin dilinden okunmasın içimde ufalan. ovada ve dağda saklı bir mavi için düştümdü yola. benim de yaban bir çığlığım vardı, çok zaman oldu, teslim ettim onu rüzgara. kışa girdik kıştan çıktık ama değişmiyor insan karınca duası diyorlar ördüğüm yola.
Reklam
Kim ne diye kitap yakar ki?" "Kötü insanlar,” dedim. "Ölüp gittiler. Yani, en azından çoğu. Kitaplardan korkuyorlardı. Fikirlerden korkuyorlardı. Hakikatlerden korkuyorlardı. Hâlâ da korkan insanlar var. İşler pek de değişmiyor."
Karınca
Ruhumdaki sabır, kalbimdeki aşkla kurdum kor dantellerden bu yolu, ormanın altına yeter ki oku onu.Senin gördüğün ağzımın kenarında duran dua, ben ayaklarımın altındaki toprağa, döktüğüm gözyaşına inandım. Öyle uzun ki dünya; katlanmaya, kıvrılmaya, açılıp çarşaf olmaya. Mümkündür yol yapmaya bir ömür, yol almaya.Ah! yine de yolumdaki kederi kimse bilmesin, büyüsün, genişlesin, dolansın ömrümü; kapısı kapalı çoktandır, penceresi dargın.Kim anlayacak bu kor işaretleri? Kimsenin dilinden okunmasın içimde ufalan. Ovada ve dağda saklı bir mavi için düştümdü yola. Benim de yaban bir çığlığım vardı, çok zaman oldu, teslim ettim onu rüzgara.Kışa girdik kıştan çıktık ama değişmiyor insan karınca duası diyorlar ördüğüm yola.. Birhan Keskin
Ruhumdaki sabır, kalbimdeki aşkla kurdum kor dantellerden bu yolu, ormanın altına yeter ki oku onu. Senin gördüğün ağzımın kenarında duran dua, ben ayaklarımın altındaki toprağa, döktüğüm gözyaşına inandım. Öyle uzun ki dünya; katlanmaya, kıvrılmaya, açılıp çarşaf olmaya. Mümkündür yol yapmaya bir ömür, yol almaya. Ah! yine de yolumdaki kederi kimse bilmesin, büyüsün, genişlesin, dolansın ömrümü; kapısı kapalı çoktandır, penceresi dargın. Kim anlayacak bu kor işaretleri? Kimsenin dilinden okunmasın içimde ufalan. Ovada ve dağda saklı bir mavi için düştümdü yola. Benim de yaban bir çığlığım vardı, çok zaman oldu, teslim ettim onu rüzgâra. Kışa girdik kıştan çıktık ama değişmiyor insan karınca duası diyorlar ördüğüm yola.
Elimi kolumu bağlayan bi memleket var, heves kırar.
Hep kara kara düşünüyorum ama az önce gördüğüm bir video üzerine daha kara kara, hüzünle, gözümde yaşla oturup ülkemizi, insanlarımızı, ne kadar yoksullaştırıldığımızı, fakirleştiğimizi, garibanlığımızı düşündüm. Birileri zenginliğine zenginlik katarken birileri gittikçe fakirleşiyor. İnsanlar en en temel ihtiyaçlarını alırken bile kara kara
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bodrum katta bulunan ve zamanda yolculuk yapmayı sağlayan bir küçük kafe... Tabii ki belirli kurallar dahilinde yolculuk yapılabiliyor. En önemli kural ise; n'olursa olsun şimdiki zaman değişmiyor. "Kim böyle bir yolculuğu ister ki?" sorusu geliyor hemen insanın aklına, öyle değil mi? Ama biz zamanda fiziki olarak yolculuk yapamasak da zihnen bu yolculuğa çıkarız, tek fark geçmişi yine bildiğimiz şekilde yorumlarız; öğrenmeye çalışmadan, görmemeyi seçerek... Geçmişte söylenilemeyen bir söz, dinlenilmeyen bir insan ya da tam aksine söylenilen bir söz şimdiyi ne kadar da çok etkiliyor oysaki. Ve çoğu kişi kaçıyor yüzleşmekten, görmekten, duymaktan. Kitabın sonunda "Sadece cesaret gerekiyordu." diyor. Çoğu şeyi çözebiliriz, bunun için zamanda yolculuk yapmaya gerek yok ama sadece cesaret gerekiyor ;)
Kahve Soğumadan Önce
Kahve Soğumadan ÖnceToshikazu Kawaguchi · Epsilon Yayınevi · 20215,5bin okunma
-Vaktiyle kitapları yakarlardı. -Kim? -Boş ver. -Kim? Kim ne diye kitap yakar ki? -Kötü insanlar. Ölüp gittiler. Yani, en azından çoğu. Kitaplardan korkuyorlardı. Fikirlerden korkuyorlardı. Hakikatlerden korkuyorlardı. Hâlâ da korkan insanlar var. İşler pek de değişmiyor.
Sayfa 359 - Delidolu yayınları,2022Kitabı okudu
“Vaktiyle kitapları yakarlardı.” dedim alçak sesle. “Kim?” “Boş ver.” “Kim?” dedi tekrar. “Kim ne diye kitapları yakar ki?” “Kötü insanlar.” dedim. “Ölüp gittiler. Yani en azından çoğu. Kitaplardan korkuyorlardı. Fikirlerden korkuyorlardı. Hakikatten korkuyorlardı. Hala da korkan insanlar var. İşler pek değişmiyor.”
Sayfa 359 - Deli DoluKitabı okudu
372 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Boğazımda düğüm, göğsümde sızı, gözümde yaş olan satırlar, sayfalar… Ben okumaya dayanamazken, insanların gerçeği olmuş acılar. Kimini kendinden utandırmış, kimini kaçmaya zorlamış, kimini intihara sürüklemiş, en sonunda “ ben şimdi kime güveneceğim?” “hayatıma nasıl devam edeceğim” çıkmazında saplanıp kalınmış. Bu kitabın bizlere yaptığı gibi
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,6bin okunma
Reklam
Kim haksız olduğumu iddia edebilir ki
Bizim kendimizi daha üstün, zeki sanmamizın nedeni yine kadınlar. :) bizi binlerce yıl öyle gazlamislar ki DNA miza işlemiş :) e şimdi ? Daha 70 80 yıldır var bu eşitlik konuları :))) binlerce yıllık DNA 70 80 yılda değişmiyor tabi :)
Derviş
Șimdi gül deyince insanın aklına tuhaf şeyler geliyor. Ben mahallede iki tur dolanıp mezarlık duvarından aşınca gül mü kopardım Ayșe'ye vermek için? Değil. Ayşeler çoktur da onlara çiçekçiler de çoktur, benim işim olmaz. Hayatta bi kere çiçek taşımışlığım var, onu da poșete koydum da yürüdüm. Lisede hem de rezillik. Okulun müdürüne
258 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.