Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bence kitabın en güzel konuşan karakteri Xu Yulan
Demirci Fang'ın borcunu kapattın ama bu kez de başka birine borçlandın, batı duvarını onarmak için doğu duvarından tuğla almak derler buna, doğu duvarındaki deliği nasıl kapatacaksın şimdi ha? Parayı kimden borç aldın?
Sayfa 88 - Jaguar kitapKitabı okudu
“Gerçekte bu ilim= ayet, hadis ve tefsirler dindir; sizden birisi dînini kimden öğrendiğine iyiden iyiye dikkat etsin.”
Reklam
Etrafınızda enerjinizi kimlerin artırıp kimlerin azalttığına dikkat edin. Bu evren, kimden uzaklaşmanız ve kimin yanı başında kalmanız gerektiği konusunda size bir ipucu verecek.
384 syf.
5/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bir şey olmuyor bu seride ama ne? Dedektif Fawley serisinin ikinci kitabında yeni bir vakamız var. Genç bir kadın ve bir oğlan çocuğu yaşlı bir adamın bodrumunda bulunur ve olaylar gelişir. İlk kitapta da beni rahatsız eden, kitabın herhangi bir yerine bölüm ayrımı koymama durumu bu kitapta da aynı şekilde devam ediyor. Yalnızca tanık ifadeleri, haber köşesi yada üç yıldız ile ayrılan tüm kitap beni çok yordu, kitap olduğundan daha uzunmuş gibi hissettirdi. Üstelik sürekli değişen anlatıcı moduna asla uyum sağlayamadım. Çünkü paragrafın ortasına gelene kadar kimden bahsedildiğini anlamıyorsunuz. İlk kitapta da bu durum aynıydı. Fawley dışında polislerden tut olaydaki kişilere kadar herkesin anlatıcı gibi konumlandırılması kitaptan kopmama neden oldu. Ayrıca seriye adını veren Fawley adlı dedektif karakterinin neden seriye adını verdiğini hala anlamış değilim. Özellikle bir şey bulmuyor, ne bileyim diğer polislerden aşırı bir farkı yok. Hatta bazen baya yanlış sezgiler ile davalara yön veriyor. İlk kitabın sonundaki aymazlığı ayrı ama bu kitapta da yine finalde istemeden bir şeye neden oldu yine ve farkında bile değil. Neyse kitabın hiç mi bi yerini sevmedin? Sevdim elbette. O da kurgusu. Yazarın dili ve kitabın yapısına rağmen kurgu güzeldi. Karmaşık bir suç katmanı vardı ve yavaş yavaş çözüldü o kısımlar hoşuma gitti. Mantıksız bir yer gözüme çarpmadı. Nasıl desem bu kurguyu başka bir yazar yazsaydı çok daha büyük yankı uyandırabilirdi. Serinin 3. kitabı çıksa alır mıyım emin değilim. Önereceğim bir seri değil ama isteyen şans verebilir tabi.
Hannah Gardiner’i Kim Öldürdü?
Hannah Gardiner’i Kim Öldürdü?Cara Hunter · Olimpos Yayınları · 2023273 okunma
Söyle bana hindiba
Kartallar uçar mı bir harâbeden Köprülerden benim yârim geçer mi Sen neden bu kadar güzelsin, bilmem Taşırsın yeryüzüne ebedî tohumları Ben ise kuruyacak bir suyun mahkûmuyum Avuçlayıp öpüyorum kumları Bir karadelikten bakarken hayat Meydan okuyanlar kim bu serâba Söyle bana hindiba Sen nasıl bu kadar ceylan koşması Sen nasıl bu kadar yollar
Hatalardan sonra bazen öyle ders verir ki Allah, o derste öğrendiklerinize kafa yormaktan,o dersi neden aldınız? kimden dolayı aldınız? unutur gidersiniz. Her şey bu ders içindi işte…
Reklam
Serap bütün bu alem, taşlar, dağlar, denizler Vaizi, feylesofu bu sırrı bizden gizler Kenarsızdır fezalar, ademe gider hep izler Uçurumun önünde korkudan titrer dizler Ürker gözler açılır, zihni dehşetler alır Bir el uzatan bulamaz, şaşırır insan kalır Boşa gider ümitler güç ve takat azalır Uzar emeller uzar fakat vade kısalır Pek zifiri bir çukur bel ediyor hisleri Sırıtıyor amansız keskin sivri dişleri İşte şüphesiz budur sana müstakbel mekan Durmak mümkün değil firarda yok imkan Çıldırmaz da ne yapar bu müşkül halde insan, Kimden kime şikayet, celladın anan baban Tabipler arar durur; derdinin devasını Toprak açmış ağzını bekler gıdasını
Sayfa 273Kitabı okudu
Bu kederli hayat içinde geçen seneler, geçtiklerinin işaretini bu güzel çehreye derin hatlar ile çizecekler, beş on sene sonra zamansız ihtiyarlığa düşecek, geçkin bir kadın halini alacak, talihinin bu telafisi mümkün olmayan zulmünü sonra kimden dava edebilecekti?
Aynı zamanda bu resim bana birdenbire Raif Efendi'- yi de izah etmişti. Şimdi onun sarsılmaz sükûnetini, insanlar ile münasebetlerindeki garip çekingenliğini gayet iyi anlıyordum. Etrafını bu kadar iyi tanıyan, karşısındakinin ta içini bu kadar keskin ve açık gören bir insanın heyecanlanmasına ve herhangi bir kimseye kızmasına imkân var mıydı? Böyle bir adam, önünde bütün küçüklüğü ile çırpınan birine karşı taş gibi durmaktan başka ne yapabilirdi? Bütün teessürlerimiz, inkisarlarımız,*(düş kırılıklarımız)* hiddetlerimiz, karşımıza çıkan hadiselerin anlaşılmadık, beklenmedik taraflarınadır. Her şeye hazır bulunan ve kimden ne gelebileceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür?
İhsan Bey, hayatta belki bir daha size tesadüf edemeyeceğim, yahut edersem de sizi tanımamış gibi görünmek lâzım gelecek. Fakat benim için divanıharp karşısına çıkmaya hazırlandığınız bir günde yine beni andığınızı unutmayacağım. Kimden olduğunu söylememek inceliğini gösteren bu güllerin bir küçük yaprağını defterimde, hatıranızı da, en temiz bir şey gibi kalbimde saklayacağım.
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.