Kimsin sen? Ya da kimiz biz? Hepimizin merak ettiği binlerce sorunun ilki belki de bu soru. Kim olduğumuzu bulmak, Tanrı'nın var olup olmadığını anlamak, evrenin sonlu mu sonsuz mu olduğunu çözmek gibi sorgulamalar pek çoğumuzun zihnini kaplıyor. Sofie'nin Dünyası da 15. yaş gününü kutlamaya hazırlanan Sofie'nin posta kutusunda "Kimsin sen?" yazılı bir kağıt bulmasıyla başlıyor. Böylelikle aslında Sofie'nin felsefe yolculuğu da başlamış oluyor. Boş bir silindir şapkadan çıkarılan tavşanın tüylerinin diplerine doğru inmekte olduğunu hissederken karşısına mektuplarla çıkan felsefe öğretmeni, onu tüylerin en tepesine çıkaracak yolculuğu başlatıyor. İnsanların sordukları soruları mitlerle cevaplandırmaya çalıştıkları binlerce yıl öncesinde, mitsel düşünce tarzından deneyim ve akla dayalı düşünmeye doğru bir gelişmeyle başlayan felsefe yolculuğunda doğa filozoflarından Sokrates, Platon ve Aristoteles'e, Helenizm'den Orta Çağ, Rönesans, Barok dönemlerine, Descartes, Spinoza, Locke, Hume ve Berkeley'den Aydınlanma Çağı'na, Romantik Çağ'dan Hegel, Kierkegaard, Darwin, Marx, Freud'a ve oradan çağımız filozoflarına uzanan bir kitap karşımıza çıkıyor. Bunun yanı sıra, çok enteresan ve insanın aklını karıştıran bir kurguya da sahip Sofie'nin Dünyası. Sofie ile birlikte 15. yaş gününe hazırlanırken felsefe yolculuğuna tanık olmak, felsefe öğretmeni Alberto Knox'un sorularına kafa yormak ve bir yandan da romana serpiştirilen olayları çözmek çok zevkliydi. Sofie'nin Dünyası kurguyla felsefeyi birleştirilişiyle felsefe tarihi üzerine yazılmış harika bir romandı.