Eşcinsellik değerlerin yıkılmasıyla doğan patolojidir Gey ve lezbiyenlerle ilgili araştırmalar ürkütücü veriler sunuyor. 1990 yılından itibaren her genç kadınlar arasında en az bir kadınla lezbiyen ilişkisi 3 misline çıkmış. Erkeklerde de geylik aynı orana sahip. 2009’da %4.5 olan erkek erkeğe eşcinsel ilişki 2016’da %8.3’e yükselmiş. Kadınlarda
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Okurken şiirsel dili ile bitmesini asla istemeyeceksiniz. Bu kadar yalın ve bir o kadar şiirsel dili elinizden bırakmanızı zorlaştıracak bir eser. Eser kadar yazarın da bilinmesi gerek.. MAX FRISH * Kendisi Isviçre doğumlu bir Mimardır. Ancak lakabı 'Almanca konuşan Isviçreli' * Alman Edebiyatının en önemli yazarıdır. Eserlerinde genel olarak; * Birey kendi kimliğine nasil ulaşabilir? * Toplumda insana yüklenen kimlik ile kişinin kendi olmak istediği kimlik arasındaki uyuşmazlıklar işlenir. Eserlerinin ana merkezi, kimlik problemidir. Hatta "Kendine bir kimlik çizmemelisin" cümlesi ile özdeşleşmiştir. SESSIZLIGIN YANITI, yazarın son eseridir. Genel hat itibari ile hayatın sıradanlığından dem vurur. Hayatın heba oluşunun kaçınılmaz olduğunu düşünür ve eser boyunca bu eksende ilerler. Ancak hikaye ve kurgu bakımından ve şiirsel dili ile kesinlikle büyüleyici bir dil kullanır. Sanki bir roman değil, şiir okur gibi okunuyor ve çok usta bir dil kullanılıyor. "Neden hayatımızı yaşayamıyoruz, bu tarifsiz ilahi dünyada sadece bir defaya mahsus bulunduğumuzu bildiğimiz halde, tekrarsız olduğunu bildiğimiz hâlde!"
Sessizliğin Yanıtı
Sessizliğin YanıtıMax Frisch · Kolektif Kitap · 2019525 okunma
Reklam
104 syf.
·
Puan vermedi
Rüzgar yeniden esecekti, esmeliydi...
Anlatılan tüm o sevda dolu mektuplar... Milena'yı dillere pelesenk eden Kafka Frida'nın Diego Rivera'sı Leyla'sına güneş olmak isteyen Ahmed Nazım'ın aldattığı Piraye'si mektuplarınız elbette, en azından birinizi avutmuştur... Peki ya Mustafa Kemal'e yazılan bu mektup kimi avutmuştur? Defalarca sürgün edilen bir yaşam... Demokrasi ve laiklik
Mustafa Kemal’e Mektuplar
Mustafa Kemal’e MektuplarCeladet Alî Bedirxan · Avesta Yayınları · 201248 okunma
Birey ve Toplum
Geleneksel toplumlarda davranışların çoğu diğer insanların beklentilerini karşılamak için yapılır. Dostlar, düşmanlar ve insanın önem verdiği diğer kişiler, onun benliğini biçimlendirirler. Çağdaş toplumlar ise insanın varoluşundan haberdar olabilmesine ve kendi iç yaşantısı doğrultusunda davranmasına öncelik tanır. Bir başka deyişle, bir insanın gerçek kimliği, yaşadığı olayların ne olduğuna değil, o olayların kişi tarafından nasıl yaşandığına göre belirlenir. Kendisini geleneksel değerlerle yönetmeye alışagelmiş insanlar birden bundan yoksun bırakılıp kendi varoluş sorumluluğu ile yüzleşmek zorunda kalırsa “kimlik bunalımı” denilen olgunun yaşanması da kaçınılmaz olur.
Sayfa 27 - Metis YayınlarıKitabı okudu
İbadetlerin alenileştirilmesi mahremiyeti zedeliyor Modern görsel kültürde din diline doğrudan etki eden gösteri ve gözetim süreçleri bakimindan üzerinde durulması gereken bir diğer husus mahremiyettin Mahremiyet özellikle dijitalleşen iletişim ortamlarının önemli ölçüde yaygınlaştığı günümüzde yeni sorgulamaların konusu hâline gelmiştir. Bu sorgulamaların ana temaşı ise mahremiyetin günümüzde önemli ölçüde dönüşmesi, akışkanlaşması, silikleşmesi ve yepyeni bir mahremiyet anlayışının ortaya çıkmasıdır. Bu anlayışı ortaya çıkaran temel hususlardan biri, yeni medya kullanıcılarının kendi kişisel bilgilerini yine kendi istekleriyle herkesin ulaşabileceği sosyal medya ortamlarında paylaşmasıdır'. Bu durumun kendine dinî bir kimlik atfeden birey ve gruplar için de geçerli olduğu ifade edilebilir. Örnegin yaşamın neredeyse tüm yönlerinin kamuya açık olması pek çok dinî anlayış için mahremiyet problemi olarak karşımıza çıkar. Ancak özellikle kendini yayınla mantığının en etkin örneklerinden biri olan YouTube ve diğer sosyal medya mecralarında, dinî kimliğe referansı ön plana çıkan pek çok bireyin hayatının neredeyse tüm alanlarını alenileştirmesi yaygın bir durum hâline gelmiştir.
Metin EkenKitabı okudu
208 syf.
9/10 puan verdi
"Ya daha sağlıklı bir evlilik ya da boşanma"
Kadının Görünmeyen Emeği; Bu kitabın içinde 1970'li yıllarda feminist düşünce hareketini besleyen dört makalenin çevirisi yer almaktadır. "Kadının Görünmeyen Emeği" ifadesi Türkçe literatüründe bu çeviriden sonra yer almaya başlamıştır. Bu yüzden bu kitap ve bu kitabı hazırlayan iki kadın yazar önemlidir. Bunlar: • Gülnur Acar
Kadının Görünmeyen Emeği
Kadının Görünmeyen EmeğiGülnur Acar Savran · Yordam Kitap · 201696 okunma
Reklam
668 öğeden 541 ile 550 arasındakiler gösteriliyor.