Okurken şiirsel dili ile bitmesini asla istemeyeceksiniz. Bu kadar yalın ve bir o kadar şiirsel dili elinizden bırakmanızı zorlaştıracak bir eser. Eser kadar yazarın da bilinmesi gerek..
MAX FRISH
* Kendisi Isviçre doğumlu bir Mimardır. Ancak lakabı 'Almanca konuşan Isviçreli'
* Alman Edebiyatının en önemli yazarıdır.
Eserlerinde genel olarak;
* Birey kendi kimliğine nasil ulaşabilir?
* Toplumda insana yüklenen kimlik ile kişinin kendi olmak istediği kimlik arasındaki uyuşmazlıklar işlenir.
Eserlerinin ana merkezi, kimlik problemidir. Hatta
"Kendine bir kimlik çizmemelisin" cümlesi ile özdeşleşmiştir.
SESSIZLIGIN YANITI, yazarın son eseridir. Genel hat itibari ile hayatın sıradanlığından dem vurur. Hayatın heba oluşunun kaçınılmaz olduğunu düşünür ve eser boyunca bu eksende ilerler. Ancak hikaye ve kurgu bakımından ve şiirsel dili ile kesinlikle büyüleyici bir dil kullanır. Sanki bir roman değil, şiir okur gibi okunuyor ve çok usta bir dil kullanılıyor.
"Neden hayatımızı yaşayamıyoruz, bu tarifsiz ilahi dünyada sadece bir defaya mahsus bulunduğumuzu bildiğimiz halde, tekrarsız olduğunu bildiğimiz hâlde!"