“Ben önemsiz, herhangi bir insanım: Eski bir bankacı…”(s.11) Altmışında.
“Salt kendimi ilgilendiren konularda inceden inceye düşünmeye -nasıl derler- kılı kırk yarmaya alışkın değilimdir pek.”(s.11) Solgun.
“Evimi, karımı, kızımı bırakıp Dürnev Hanım’ın çatı arasındaki odasına yerleşeli on yıl oluyor.”(s.12) Yalnız.
•
Künyeden kopyala-yapıştır yapmayı sevmiyor olsam da YKY kıskandırırcasına yaptırıyor bunu:
“İçini kaplamış yaşama bezginliğini -kendini oradan oraya atarak- dindirmeye çalışan bir adamın yalnızlık destanıdır Bir Solgun Adam”
•
İlk baskısı 1975 yılında yapılan ‘mansiyon’ ödüllü eseri. Şimdilerde yazılmış olsa sanıyorum atölyelerde ‘ders’ olarak okutulurdu. Okutuluyordur belki de.
•
Bir yalnızlık güzellemesi değil asla.
Bir umutsuzluk vakası da değil.
Yenilgiler(s.13), kalabalıklar(s.41), kırgınlıklar(s.43), yitip gidenler(s.46), gerçekler(s.52) ve yaşamaklar(s.124).
Dahası.
•
Yaşama küskün, kırgın ölmüş bir yazarın romanı. Seveceksin.