"Kırgınlık, hasret, hüzün içeren hiçbir türkü, beş dakikamı almadı; hep ömrümden ömür aldı..."
"Her cümlenin altında yaşanmışlık, üstünde kırgınlık parçaları vardı."
Reklam
‘’ Gerçekte ise, bu kundaklar, barışmaz Türk-Moskof düşmanlığının ufak görünüşlerinden başka bir değildi. Onlar bütün Türkelini yakamadıkları için binaları yakıyor; bütün Türk soyunu yok edemedikleri için, yangınlarda ve patlamalarda üç beş kişinin kanına giriyorlardı. Onlar, bu toprakları elde edemedikleri için, kendilerini tutamayarak Kars’ı, Ardahan’ı, Boğazları istiyorlar ve hazırlanıyorlardı. Kafalarının içinde, karısını Baltacı Mehmed Paşa’ya gönderen Deli Petro’dan kalma bir aşağılık duygusu ve o duygunun doğurduğu kin, gönüllerinde Islav olmanın, yani aşağı bulunmanın verdiği kaba ihtiras... Bir yandan Türk’le şaka olmayacağını bilmekten doğan kırgınlık... Karsı tarafta Islav sürüleri, tanklar, uçaklar, toplar ve milyonlar... Bu tarafta, berikilerine göre çok hafif silahlarla demirden ellerin tuttuğu çelik süngüler ve yüz binler... Bir de o yüz binlerin yardımcısı: Tarih, inanç ve elli milyon şehidin ruhu...’’
''Bildiğim hiçbir kelimeyle tarif edemedim bu hissi.Öfke değil, keder değil, kırgınlık değil bu his.Resmini yapmaya çalışsam... Cam olurdu çizeceğim şey.Un ufak olmuş parçaları dört bir yana dağılmış bir bardak.Daha doğrusu bardaktan geriye kalanlar.Ne komik, o parçaların her biri kendini bardak sanacak, fakat bardak bir daha asla var olmayacak.''
Sayfa 63 - Doğan KitapKitabı okudu
Güvendiğin insanın yaşattığı kırgınlık affedilse bile unutulmaz
Bu öfke bir kırgınlık, bir başkalarına küsme duygusuyla karışıktı. Seveceğini sandığı insanlar bunlar mıydı?
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.