1772'de Rus işgali altında Kırım'da toplanan kurultayda Tatarlar Sahib Giray'ı Kırım'ın bağımsız Hanı seçtiler. Moskova'ya Mirzalardan kurulu bir heyet hareket etti. Küçük Kaynarca Antlaşması'nın (21 Temmuz 1774) 3. maddesi ile "Kırım, Bucak, Kuban, Yedisan, Camboyluk ve Yediçkul (Yedicek) Tatar ulusları... serbest ve tam manası ile müstakil tanınacaklar, kendi rıza ve muvatakatleri ile Cengiz Han soyundan seçilecek Hanların hükmü altında olacaklar ve Han herhangi bir yabancı devleti nazar-ı itibara almadan, onları kendi kadîm Tatar kanun ve adetlerine göre idare edeceklerdi.
KÜÇÜK - BÜYÜK KAYNARCA Büyük Bozgunun acısını, arkasından gelecek Birinci Abdülhamîd müstesna, Üçüncü Mustafa'dan daha derin duyan hiç kimse yoktur. Bu asil Padişah, Hilâlin, liyakatsiz ellerde, haçı taşıyan eller tarafından gördüğü hakarete dayanamamış ve kahrından eriyip gitmiştir. Birinci Abdülhamîd de aynı şekilde onu takip edecek...
Reklam
SONA DOĞRU Her türlü baskı ve mezalime rağmen ne Çarlar ne de Komünist rejim Türk illerini Ruslaştıramadı. Korkunç İvan'ın Altınordu devletini yıkarak o büyük imparatorluğu Moskova'ya bağlamasından itibaren Almanların teşvikiyle, Türk-Tatarları ya Hristiyanlaştırarak Ruslaştırmak, bu olmadığı takdirde ise Türk asıllıları yerlerinden
Kırım Türkleri
Esas itibariyle göçebe olan Hunlar, Kırım’a ilk gelen Türk kavmidir. Kırım miladi 430 yılında Hun İmparatoru Atilla’nın hakimiyetindeki Alanlar’ın hakimiyetine girmiştir. O tarihten itibaren Kırım’a akın akın Türkler yerleşmişlerdir. Göçler ve akınlarla gelen Türk boylarından Hunlar, Hazarlar, Bulgarlar, Peçenekler, Kumanlar ve diğer adlarıyla Kıpçaklar, Moğollarla birlikte gelen Tatarlar Kırım’ın içinde ve dışında yaşayan nüfusun büyük çoğunluğunu teşkil etmişlerdir.VI. yüzyılda Avar Türkleri Kırım’a yerleşmişlerdir. VIII. yüzyılda ise Kırım, Hazar Türklerinin bir vilayeti haline gelmiştir." X. yüzyılda itibaren Peçenekler, d ah a sonra da Kıpçak Türkleri Kırım’a yerleşmişlerdir. X. yüzyılın sonlarında Peçenekleri mağlup ederek Kırım ’ı ele geçiren Kıpçaklar iki yüzyılı aşkın bir süre Kırım’a hakim olmuşlardır. B u nedenle Kırım’ın etnik ve kültürel yapısının oluşumunda en güçlü etki Kıpçak Türklerine aittir. Kıpçakların kültür mirasının derin izleri bugün dahi bütün canlılığı ile Kırım Türklerince yaşatılmaktadır. Kırım Türklerinin kullandığı dil de Kıpçak Türkçesi’dir. Asya’nın büyük bir kısmına hakim olan Cengiz Han’ın Orduları XIII. yüzyılın ilk çeyreğinde, Kıpçakları yenerek Kırım’a hakim olmuşlardır. Cengiz Han İmparatorluğunun parçalanması üzerine, bu muazzam devletin batısında Altın Ordu İmparatorluğu ortaya çıkmış, Kırım’da Altın Ordu İmparatorluğu’nun hakimiyetine girmiştir. (s.323-324)
Sayfa 323 - IQ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK
Cengiz (ya da Moğolların önderi kabul edilmesinden önce bilinen adıyla Timuçin), 1190'lı yıllar ile 1200'lerin başları boyunca dünyada önemli bir rol oynamaya hazırlandı. Güvenilir silah arkadaşlarından ve müttefiklerinden oluşan özel bir ordu [nököd -"yardımcı, hizmet­çi" anlamına gelen nöker sözcüğünün çoğuludur-ç.] kurdu. Bu orduyu
... kısıtlamaların nedeni, cami yaptırmanın sadece hayır ha­senat işi değil, aynı zamanda bir meşruiyet ve propaganda mese­lesi olmasıydı; prestijli büyük yapılar yapıp hayır duası almak ve payitahtın silüetine damgasını vurmak sadece sultanın tekelinde olmalıydı. Bu kaprise pek de şaşırmamak gerek, zira Osmanlıla­rın altı yüzyıldan fazla bir süre tek hanedan olarak kalmasının önemli nedenlerinden biri de, kendilerine rakip bir aile çıkma­ması için ellerinden geleni yapmalarıydı. Çandarlı gibi aileleri saf dışı bırakıp yönetimi daha dün Müslüman olmuş, kırık Türk­çe konuşan devşirmelere teslim eden onlar değil miydi? Cengiz Han soyundan gelen ve Türk İslam dünyasında hatırı sayılır bir meşruiyete sahip Tatarlara da sırf bu yüzden hep şüpheli gözlerle bakmamışlar mı???
Sayfa 245Kitabı okudu
Reklam
21 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.