Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
''Kırk yaş; gençliğin yaşlılığı, elli yaş; yaşlılığın gençliğidir.''
İhtimal daha kırk sene, elli sene yaşayacağım. İhtimal daha elli yaş bu hazin muzafferiyetin hazin yıldönümünü görmek lazım gelecek. Hayat, ne uzun, YaRabbi, ne uzun?
Sayfa 338Kitabı okudu
Reklam
''O zaman hazretleri: "Olacak çocuk on beş yaşında baş olur; olmayacak adam kırk yaşına da gelse çocuk kalır" buyururlar ve yaş farkı aramaksızın gençleri de huzurlarına kabul ederlerdi.''
Bu günkü kitap sipariş listem aşağıdadır,sonunda eşim beni boşayacak. *Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra Rıfat Ilgaz *Prens Niccola Machiavelli *Yeraltından Notlar - Hasan Ali Yücel Klasikleri Fyodor Mihailoviç Dostoyevski *Ev Sahibesi - Hasan Ali Yücel Klasikleri Fyodor Mihailoviç Dostoyevski *Karartma Geceleri Rıfat Ilgaz *Yokuş Yukarı Rıfat
Sanırım son Ankara'ya gelişim altı yıl önceydi. Çok iyi bilmediğim halde bu gün Kızılay Meydanı’ndan geçerken o kalabalığı özlediğimi farkettim. Hatta bana hep boğucu gelen Ankara’nın serin sabahlarını bile özlemişim. Şu anda Çankaya tarafında bir simit evinde baharın yeni yeni uç verdiği parkı seyrediyorum. Karşımdaki masada siyah uzun saçlı şampanya kazaklı kot pantolonlu bir kız ile yanında sanırım erkek arkadaşı, oturuyorlar. Onun da montu biraz daha koyu şampanya ve ayağında kot pantolonu var. Asker traşı olmuş. Tahminimce öğrenci ikisi de. Poğaça ve çay istediler. Sağ masaya şimdi oturan ise kırk yaş civarı bir kadın. Kırmızı kabanını çıkardı. Siyah kumaş pantolonu ve fistik yeşili sade bluzu ile çay ve simit sipariş etti. Meç saclari var. Bir altmış boylarında, oldukça kibar ve narin görünüyor. Gazetesi ile bu serin Mart sabahının tadına varmaya calışıyor. Sol tarafımdaki masaya şimdi içeri giren 35 yaşlarinda kumral siyah deri montlu kadın oturdu. Montunu çıkardığında; uçuk pembe bir hırka onun içinde de beyaz bir tişörtü var. Kırmızı çerçeveli ve saplı gözlükleri topuz yaptığı saçına yakışmıştı. Kot pantolonu biraz yaşına göre rüküş dursa da o kendini rahat hissettiği sürece sorun yoktu. 14-03-2015 ANKARA
Kanser
YETİM KALDIM Kırk üç yaşımda ben bir yetim oldum Dağ gibi babamı mezara saldım Dilimde dualar geride kaldım İğdeler de kötü koktu o günde Âlemin güneşi etsin şefaat
Reklam
"Kartallar, uçan canlılar arasında en uzun yaşayan hayvanlardır. Bazı kartallar yetmiş yıl bile yaşıyorlar. Fakat bu uzun yaşamın kartallar için bir bedeli vardır. Kırk yaşına geldiklerinde çok zor ve ciddi bir karar vermek zorunda kalırlar. Kırk yaş, kartallar için dönüm noktasıdır. Pençeleri daha da sertleşir. Bu yüzden de esnekliğini yitirir. Avlanırken avını sağlamca kavrayıp tutmakta güçlük geçmeye başlarlar. Gagası uzayarak göğsüne doğru kıvrılır. Kanatları güçsüzleşir ve ağırlaşır. Artık kartalın uçması ve avlanması iyice zorlaşır. İşte tam da bu noktada kartal, iki ihtimalden birini seçmek zorundadır. Ya ölümü seçecektir ya da yeniden doğuşu acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir." .... "Bu, yüz elli gün kadar süren bir değişim dönemidir. Kartal eğer ölmek yerine değişime karar verirse, bir dağın tepesine uçar ve kayalıklarda kendisine bir yuva bulur. Orada kaldığı süre boyunca gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. Sonunda kartalın gagası yerinden sökülüp düşer. Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler acıyla. Gagası yeniden çıktığında bu yeni gagayla bu kez pençelerini yerinden sökerek çıkarır. Derken yeni pençelerinin çıkmasını da acıyla beklemeye başlar. Eski tüylerini üzerinden yolup atar. Yaklaşık beş ay kadar sonra kartal, kendisine yirmi yıllık yeni bir yaşam bağışlayan meşhur 'yeniden doğuş' uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir.
Şükrü Erbaş
... Akarken gözlerimden üç beş damla yaş Sorarım kendime üç günlük dünyada bu ne telaş Anladım ki yaşamak bir çeşit iç savaş Durulurmuş insan büyüdükçe yavaş yavaş o.ö
Pamuk İpliği kendimize döşediğimiz taşlar görünmeyenin piramidi başka uygarlıkların saatleriydi kullandığımız zehirli yıldızlarını tanıdık gökyüzünün kendimizi bile büyüledik piramidimizin giziyle petrol kuyusu bütün gün rasathane bütün gece koynumuzdaki tılsımı düşürmedik güne teslim etmedik kelimeleri dar boğazlarda,kör geçitlerde,karanlık dönemeçlerde bozuk para kadar kullandık çarşılarınızı baktığımız pencereleri kimselere kiralamadık uğramadık bir harf için bile mürekkebinize yalvaç olmadan,ermiş olmadan gelip geçtik karanlık oyların kamusundan güvendik sessizliğin derinliğine içimiz bölünse de başkalarına parçalanmadı kendimize çizdiğimiz yekpare harita ömrümüzün yolları kırk yıl,kırk yaş,kırk ikindi biz her zaman birkaç kişi hayatımız piramit,ömrümüz pamuk ipliği bilinse de olur artık bilinmese de...
"içimiz bölünse de başkalarına parçalanmadı kendimize çizdiğimiz yekpare harita ömrümüzün yolları kırk yıl, kırk yaş, kırk ikindi biz her zaman birkaç kişi hayatımız piramit, ömrümüz pamuk ipliği bilinse de olur artık bilinmese de"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.