'Göğe Bakma Durağı' adlı şiiri 'Tel Cambazının Tel Üstündeki Durumunu Anlatır Şiirdir' ve 'Turnam, Bir Gün Bırakmıyacağım' kitaptan en beğendiklerim oldu ve Turgut Uyar'ın da dediği gibi bence de insan sevdikçe iyileşiyor.
"...Hiçbir zaman dertsiz kalmadı gönlüm Bir çift gözden, bir yapraktan, bir kuştan.
Merhabalar bugün #musicablogrune şiir kitabı ile geldim bildiğimiz bütün şiir kitaplarından farklı.
Bu kitap, müziğe yazılmıştır yazarımız yaşama dair kişisel deneyimlerini müzik eşliğinde lirik bir anlatımda aktardığı bir güncedir. Kendini tanıma yolundaki yaşanmışlıkların bir harmanıdır. Kitap üç bölümden oluşmaktadır. Yazar kendi duygu düşüncelerini oluşturan deneme tarzında yazmış her şiire uygun müzik tavsiyeleri eklemiş ben müzik ile şiiri bir arada çok seviyorum kendime huzurlu bir ortam hazırlarım mum, kahve , müzik hepsi bir arada keyifli vakit oluyor.
Keşke o ben olsam!
Bir kuşun kanadında hayat bulsam...
Soğuk bir kış günü penceremin önünde,
Hayalinin hatırasına söyleyeceği son şarkıyı bekliyor.
Önemi, ne ederiyle değerli,
Ne de ederi önemli.
Ucundakilerle değil hayat, içindekilerle değerli!
Yol olmaz mı insan...
Aslında hep yolda olmaz mı?
Söylesen adını duymaz mı?
Duysa zaten burada olmaz mı?
Gelip de her şeyin üzerine sinmez mi?
Sinse kokusu kalmaz mı?
Kokusundan bir nefes alsam ve yoluma bir türkü tuttursam.
Yetmez mi ?
Her aldığı nefesle yaşamaz mı insan!
Yaşlanmaz mı?
Bu gün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu
yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür
gümbür bir telaş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne
güzel, düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz
kimse gel otur demedi bana
hep git, hep defol
Hep öfff kim bu serseri
hep çalış dediler hiç iş
hep öğüt verdiler hiç us
hep yıkan dediler hiç su
bi' kar karambol kış günü
iki tavuskuşunun katline ferman yazıp aç midemle
Gülhane Parkı'nda pişirip yediğimden
fişlediler karakol karakol
"bu gece bi' Mercedes teybi nasip eyle şair abüü
aynasızların eline düşürme
karakolda öttürme
dişlerimi avcuma döktürtme şair abüü
bu şiiri gözün gibi koru
İzmarit parıltısı
kimselere sansürttürme şair abüü
Ağır ceza reisi duruşmaya girerken
safir bir göz yapışıyor kırmızı yakasına
kırmızı yakaları var yargıç cübbelerinin
Fransız ihtilalelinden kalma.
Burslu okuduğu yıllardan kalma ceza reisinin
garip bir tarafı var
kaşlarını çatınca bir çocukluk
dolduruyor yüzünü
ürkünç bir uğursuzluk
gülümsediği sıra.
Garip bir tarafı var valinin
makam arabasına
KARLI BİR HAVA, AĞIR ÇEKİMLE
Madem borcum kalmadı kendimden başkasına
artık kelimelerden bir şey bekleyebilirim
zorlu kış, yüksek rakım, ağır bir poetika
yazmak cılız bahanesi değil mi yaşamanın
ben de kovduğum sesleri geri çağırabilirim
Kovulmak için geldiğimiz çürük çarık bir dünya
yanlış tab edilmiş günler, yön değiştiren mevsimler
bir el daha oynasam hayatla, kimin umurunda
gökyüzü üstüme silkelerken bembeyaz yerlerini kuşatılmış yeryüzü hallerinden geçiyorum
ben de silkeliyorum gökyüzüne doğru bu şiiri
Sen de yaşamadığın ne varsa al getir buraya
konuştuğundan daha fazla şey söyle
yorulan her şair gibi
kafana ne dolduysa o uğultulu boşluktan
getir, hayatla ben düşman kardeşler gibiyiz hâlâ
benim ağrılarım yanlış sarılmış bir kırıktan
harfleri eskimiş olmaktan onun da diz ağrıları
Söyle hangi şair nasibini almaz bu can sıkıcı kıtlıktan.
“Genç şair ve eleştirmeciler onun için bir kaç kitap yazsalar çok yerinde olur. Aradan bir on sene geçsin, kıymeti daha çok anlaşılacak gibime geliyor. Bir genç şair eleştirmecinin onu uzun uzun, seve seve bize anlatmasını bekliyorum”, demiş Sait Faik.
Bu kitap o kitap işte. Önüme düştü şair hakkında araştırmalar yaparken. İyi ki düşmüş.
Annem de çok severdi bu şiiri ama “bulanmadan, donmadan akmak” kısmına katılmazdı. “Yeryüzünün bütün suları bulanır, geçtiği yerlerin kiri, pası, çamuru, suyun saydamlığını bozar. Kış güçlüyse donar. Önemli olan bulanmamak, donmamak değil, akmaktır. Su akabildiği sürece, yeniden temizlenmek, soğuğun donduruculuğundan kurtulmak umudu vardır. Kimse saf, kimse masum değildir. Yaşayan kirlenir; önemli olan safiyeti, masumiyeti yaşamın amacı haline getirmektir. Aslolan yaşamdır. Yaşam olduğu sürece saf olmak, masum olmak umudu da vardır.” Babam bu düşünceye karşı çıkmıştı. “Suyun özü temizdir” demişti, “insanın özü de. Önemli olan, bunca kötülüğe, bunca zalimliğe, açgözlülüğe karşı özümüzü koruyabilmek. Dünyanın en zor işi bu. Gündelik hayat acımasızlık çarkı üzerinde dönüyor. Bizi o masum özümüzden uzaklaştırmak için hayat birbirinden parıltılı ilişkiler sunuyor: Yalanla, sahtekarlıkla, bencillikle cilalanmış ilişkiler…
İsmet Özel.. benim için yeri çok ayrı olan bir yazar/şair. Özellikle de şiirlerini severim hatta okumaktan ziyade kendi sesinden seslendirdiği şiirlerini dinlemekten büyük bir zevk alırım. Kitabına gelecek olursak
Erbain.. "kırk" anlamına gelmektedir. İsmet Özel'in 40 yaşına kadar yazdığı şiirleri içine alan bir eser. İlk olarak
Kar Şiiri
Kardır yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu, karanllık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze inceden
Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan
Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu’dan
Sesin nerde kaldı? Kar içindesin!
Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam!
Uyandırmayın beni uyanamam.
Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
Allah aşkına, gök, deniz aşkına
Yağsın kar üstümüze buram buram
Buğulandıkça yüzü her aynanın
Beyaz dokusunda bu saf rüyanın
Göğe uzanır -tek, tenha- bir kamış
Sırf unutmak için, unutmak ey kış!
Büyük yalnızlığını dünyanın.
Henüz 36 yaşında vefat eden genç şair Orhan Veli’nin ölümü hissedercesine yazdığı ‘’Ölüme Yakın’’ adlı o şiiri…
Bakma fakirmişim, kimsesizmişim;
-Akşamüstüne doğru, kış vakti-
Benim de sevdalar geçti başımdan.
Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış;
Zamanla anlıyor insan dünyayı.
Ölürüz diye üzülüyoruz?
Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada
Kötülükten gayrı?
Ölünce kirlerimizden temizlenir,
Ölünce biz de iyi adam oluruz;
Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış,
Hepsini unuturuz.
***
Orhan Veli - Ölüme Yakın
(Satır sonlarında yazanlar bitirme tarihi ve saati)
2023 kitapları : 307
OCAK
1. Charles Bukowski - Kapalı Bir Kapıdır Cehennem 01.01.2023
2. Charles Bukowski - Bana Aşkını Getir 02.01.2023 18.26
3. Can Yücel - Maaile 04.01.2023 19.30
4. Can Yücel - Portreler 05.01.2023 18.35
5. Edip Cansever - Ben Ruhi Bey Nasılım? 05.01.2023 23.36
6.