Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aşk yoluna çıkmak ise niyetin, vuslata ermek ise gönlündeki,bela ile imtihan edilirsin. Her daim Allahtır gönüldeki adı. Bir diğer adı da 'Zül Celali Vel İkram' Kişi ister ki hemen cemalini görmek. Bu güzellik karşısında mest olsun. Ama o önce kahrını,zulmünü,celalini gösterir. Önce celal sonra ikram. Önce imtihan, çile sonra ihsan,lütuf,ikram Niye önce celal sonra ikramda bulunur? Aşık'ı sadık mı emin olmak için.
Reklam
Kişi saygı duymanın ilk mertebesinden başladığı andan itibaren içindeki tahammülsüzlüğün ve kızgınlığın biraz olsun azaldığını ve yerine iç huzurun hakim olmaya başladığını hisseder.
Divan-ı şems (Etme şiiri)
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme. Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme. Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı? Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme. Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme. Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için. Bizi öyle harab,
“…bir konu çok tartışmalıysa, kimse kendinden gerçeği ortaya koymasını bekleyemez. Kişi ancak kendi sahip olduğu fikre nasıl ulaştığını gösterebilir. Yalnızca dinleyicilerine konuşmacının sınırlılıklarını, önyargılarını, tuhaflıklarını gözlemleyerek kendi çıkarımlarını yapmaları için şans tanıyabilir.”
“Kimsenin nasihat istediği yok – herkes onaylanma derdinde.”
Reklam
"Kapitalizm" Hollanda menşeili bir sözcüktür; on altıncı yüzyılda Hollanda'daki mali devrimi günlerinde, "kapitalist" en üst baremden vergilendirilebilen -dolayısıyla çok parası olan- kişi anlamına geliyordu. Politikada yirminci yüzyıl boyunca "kapitalizm" antik dönemdeki (Platoncu/Aristotelesçi) oligarşi -zenginler rejimi- karşılığı olarak kullanılmıştı. Temel aidiyet eşitliği ilkesi nedeniyle milliyetçiliğin ayrılmaz bir parçası olan daimi sosyal hareketlilik koşullarında, bu politik yorumun anlamı yoktur. Ancak ekonomik bir kavram olarak kapitalizm son derece anlamlıdır: bu terim spesifik olarak modern ekonomiyi, yalnızca Milliyetçilik Çağı'na özgü ayrı bir ekonomiyi anlatır. Başka bakımlardan farklılık gösterse de her şeyin geçime endekslendiği daha erken dönem ekonomilerinin aksine, kapitalist ekonomi büyümeye endekslidir. Kapitalist ekonomi çerçevesinde ekonomik faaliyetin birinci amacı zenginliğin getirebileceği refah değil, zenginliğin artırılmasıdır. Kapitalizm çerçevesinde kişi yaşamak için çalışmaz, çalışmak için yaşar.
Sayfa 32 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
“Yalnızca yaşamak bile yaralı olmak demektir.”
Halkın bir millet olarak tanımının getirdiği kucaklayıcı ortak kimlik topluluğu içinde temel eşitlik varsayımının birçok hayati uzantısı vardı. Bunlardan Amerikan deneyimini biçimlendiren bir olguyla, bireysel özgürlükle başlayabiliriz. Kişi artık bir sosyal konumun ya da kişisel kimliğin içine doğmuyordu, tersine kendine birini seçme hakkına sahipti (aslında seçmek zorundaydı). Karar artık Tanrı'ya ait değildi; kişi artık kendinin yaratıcısı haline geliyordu. Bu anlayışla birlikte bireysel insan varlığına, insan yaratıcılığına biçilen değer muazzam ölçüde artmıştı. Salt insan olmanın bir itibarı vardı; kişi kendi insanlığıyla gurur duyabilirdi. Modern bir özerk fail olarak birey fikri bu anlayışın bir ürünüdür. (Bu nedenle Émile Durkheim "birey modern toplum tarafından yaratılmıştır," başka bir ifadeyle, "toplumlar bin yıldır birey olmaksızın var oldu" derken haklıydı.) Aynı anda ve zorunlu olarak, Tanrı artık daha az önemli hale geliyordu ve yaşam deneyimi insanların dünyasında hiçbir zaman olmadığı kadar büyük yer işgal etmeye başlamıştı. Sekülerleşme süreci başlamıştı ve buna bağlı olarak bireyin yeri ve özel olarak da insan hayatının değeri çok artmıştı.
Sayfa 26 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
“Madem insan kendi küçük suçlarını hoş görebiliyordu, o zaman tek bir hızlı, haşin, cesur suçu neden hoş görmesin? ”
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.