Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Hepimiz belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkumuz.
Deprem felaketinin korkunç gerçeğinden kendimi uzaklaştırmak için yeniden ufak ufak kitap okumaya başladım. Milletimizin başı sağ olsun. Allah; vefat edenlere rahmet, yaralılara şifa ve depremzedelere de sabır versin.
Çok önemli ve büyük bir klasik. Kaç kere elime alıp nedense bir türlü okumaya cesaret edemeyip elimden bıraktığımı hatırlıyorum
Çok sevgili Tolstoy..
kitabı okurken büyük bir sabırsızlıkla okudum ve üzülerek belirtmeliyim ki, bu heyecan yönlü bir sabırsızlık değildi. Asla görgüsüzlük ve haksızlık etmek ya da bir cüretsizlikte bulunmak istemem lakin, okurken “buralara ihtiyaç yoktu” dediğim kısımlar yok değildi. Yani o kısımlar olmadan da yalınca kitabın anlaşılır bir
Cemil Meriç'in kitap hakkında ; "Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim." sözü gerçekten çok yerinde. İnanın benim de kendi düşüncem bu yönde oldu.
Kitabın elime bundan on sene önce geçmesini çok isterdim. Hayatımızda neyi nasıl yapmalı, kimler ile nasıl iletişime geçmeli, yanlışları ve doğruları öz belleğimiz de nasıl süzmeliyiz gibi birçok konuya farklı bakış açıları getiren harika bir kitap. Ağırlıklı olarak gençlere hitap ediyor. Bu demek değildir ki belli yaştan sonra okununca bizlere birşey katmaz. İradesinin zayıf olduğunu düşünen her yaş grubunun düşünmeden okuyabileceği bir kitap.
Özelikle gençlerin okuması yönünde ki önerim, gençliğin en büyük sorunlarından olan isteksizlik, tembellik, cinsel dürtüler, şevhet, kötü arkadaşlar ve bahaneler gibi dahasını da sıralayabiliceğimiz birçok konuyu ele almış olması ve çözüm önerileri sunuyor olmasıdır. Çalışmayı sevmeyen, gençliğini, değerli vaktini yeni nesilin sözde eğlenceleri ile geçirmek isteyen genç arkadaşlar sizlere ciddi tavsiyemdir bu kitap. Hatanın başındayken bunların sonuçlarının ağırlığını size göstermeyi hedeflemiş bu kitap ile tutkularınızı doğru yönlendirebilirsiniz.
Yapılan tespitler ve tavsiyeler arasında insan illa ki kendinden de bir şeyler buluyor. Cümlelerin altını çizerken garip bir huzur hissettim. Sizler de bir şeyler başarmak istiyorsanız ve elinize bu kitabı aldıysanız, kendinizi akışa bırakıp öncülük etmesinin keyfini çıkarın.
Kitap Zebercet isimli otel sorumlusunun hayatından bahsediyor. Otelde onunla beraber çalışan ve temizlik - yemek yapan bir kadın da var. Zebercet kadının uykusu çok derin olduğu için uykusunda kadına cinsel yakınlaşma gösterir ve yıllar böyle geçip gider. Zebercet otelden başka yurt bilmez. Otelin bir odasında doğmuş, ayda bir berbere, bir kere
Rahatımdan taviz vermekten ziyade , çok fazla vaktim olmadığı için Celal Hoca'nın beş kitabına tek inceleme yazacağım . . .
Zaten "Teke Tek Bilim" hariç diğer kitaplarının tümünü tek bir kitapmış gibi aralarında fark gözetmeksizin okudum. Benim için her cümlesi her kelimesi ayrı bir tat içeriyordu. Ülkemizde bu tarza sahip , bilgi seviyesi bu kadar derya deniz olan başka bir bilim insanı daha yok sanırım . . .
Elbette kendi alanlarında uzmanlaşmış harika insanlar var " İlber Ortaylı " veya " Ahmet Arslan " gibi ama birçok konuda bu kadar uzmanlaşmış ve bilgi sahibi , kendini bu kadar ifade edebilen geliştirmiş bir kişi daha yok maalesef . . . !
Kitaplarından birisinde " Türkiye'de örnek olacak , gençlere idol olabilecek Atatürk dışında kimse yok . . . " gibi bir tabir geçiyordu ; bence hiç de öyle değil : Siz varsınız hocam , umarım bu gençlik de bunun farkına varıp , benim gibi sizi kendisine örnek alıp idol yapar . . . !
Yazar hakkında bu kadar yazdıktan sonra kitapları hakkındaki naçizane düşüncem : "Bilgi Hazinesi " tabiri sanırım cuk diye oturan bir tabir olur. Çünkü içerisinde her şey var , aklınıza gelen her şey hakkında bir şeyler bulabilirsiniz. Dünyanın geçmişi , geleceği ve şimdiki halinden tutun da , dinozorlara kadar her şey . . .
Kitaplarındaki bilgi verdiği örnekler verdiği insanların her biri ayrı bir deha örneği :
Mustafa Kemal , Albert Einstein , Hasan Ali Yücel , Stephan Hawking gibi . . .
An itibariyle tüm kitaplarını bitirmiş bulunmaktayım Celal Şengör'ün , umarım en kısa sürede yeni kitap çıkarır da tekrar görüşürüz . . . !
Başlarda kitap türk dizisi kıvamında ilerliyor gibi görünse de sizi çarpıcı bir son bekliyor ki beni etkileyen tek şey kitabın son 40 sayfası oldu. Genel bir değerlendirme yapacak olursam kitabı beğenmedim. Karakterlerin fazla sönük kaldığını düşünüyorum. Sanki yaşayan birer birey değil de sadece kitabın ana karakteri olan Ahmet Cemil’le diyalog kurmak için varlar gibiydi. Buna rağmen kitabın ana karakterinin iç dünyası gayet iyi betimlenmişti.
-Buradan sonrası spoiler içeriyor ona göre-
Beni en çok irite eden olay Ahmet Cemil'in, en yakın arkadaşının kız kardeşine aşık olması ve ona karşı büyük bir istek duyması oldu. Ahmet Cemil’in, en yakın arkadaşının kız kardeşi Lamia'ya küçüklüğünden beri abilik yapması onun bu küçük kıza aşık olmasını engellemedi. Tamam sonuçta kızın karakteri değişmiştir ona aşık olmuş olabilir ama kitapta karakterin kız hakkında anlattığı şeyler tamamen dış görünüşüne odaklı. Kitapta o kadar derinine inilmiyor ama benim düşüncem ana karakterin bu tutumunun pedofili hastalarından pek de bir farkı olmadığı. Kitabın bir yerinde de “Erkekler duygusal yönden kadınlar kadar güçlü değildir” gibi bir ifade var. Burada da kitap beni kendinden fazlasıyla soğuttu ve -bu dahil- bütün genellemelerin yanlış olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Kitabı galiba beğendim açıkçası kitap hakkında kitabı okuduğum süre boyunca zıt duygu ve düşüncelerim vardı dış etkenlerin de etkisiyle. Ne yazık ki kitapla ilgili sayfalar takip edince bazı kitaplar hakkında spoiler da alabiliyoruz güzel,aydınlatıcı yorumların yanında. Ve bu kitap hakkında da yanlış olan bi spoiler yedim gibi bi şey oldu; werther in başka bir kadınla gönül eğlendirip o kadını üzdüğü ve sonrasında da bi kadın yüzünden kendisi üzüldüğü yazıyordu. Ama kitabın sonuna geldikçe (bu tabi ki sadece benim dusuncem) wertherin kadını gerçekten sevdiğini ya da sevgi değil ama takıntı beslediğini hatta belki de ikisini de beslediğini gördüm sadece ve kadının ona acıması beni acayip rahatsız etti. Yani kadının da ona hisleri olması gerekiyormuş gibi hissettim yani adam imkansızı sevmiş ve aslında kadın da aynısını yapması lazımmış gibi geldi bana
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,3bin okunma
Ömer Seyfettin'in eserlerini orta okul zamanlarında okumuştum, tam olarak hangi kitapları okuduğumu hatırlamıyorum üzerinden epey vakit geçti ama çok sevdiğimi ve devamlı okuduğumu biliyorum sadece. İş Bankası'nın çıkardığını görünce de hemen almak istedim. Çünkü kapağı çok güzel öncelikle onu bir konuşalım İş Bankası'nın en sevdiğim yayın evi olmasının nedenlerinden biri de kesinlikle kapaklarının harika olması, hele ki Türk Edebiyatı Klasikleri'nin kapakları ayrı bir güzel. Hepsini almak istiyorum Eminim siz de benim gibi düşünüyorsunuzdur.
Kitaba gelecek olursak belirli bir konusu yok, içerisinde kısa kısa hikayeler mevcut. Bazılarını sevsem de bir kısmı pek hoşuma gitmedi, bu nedenle kitap hakkında ki düşüncem hep belirttiğim gibi orta şekerliydi. Yine de okumanızı öneririm
Yüzüklerin Efendisi, nereden başlasam bilemediğim bir hikaye. Üzerine çok fazla yorum yapamayacak gibiyim. Öncelikle beyaz perde ile kitap arasında gözle görülebilecek farklılıklar vardı. Okuması yer yer güçlük çektirdi. Uzun süre kısım kısım okunabilir. Kitap ile alakalı en pozitif düşüncem hayranı olduğum karakter hakkında daha fazla bilgiye ve daha fazla hikayelere sahip olmuş olmamdı. Fantastik ve bilimkurgu kitaplarına hayranlığımdan dolayı belki de daha çabuk ısınmış olabilirim. Üslup gibi şeylerden bahsetmek zor. Hele Tolkien için. Bence kitap bir ustalık işi. Yalnızca her kesime hitap edebilir miydi ve sürükleyici olur muydu bilemiyorum. Beni doyurdu ve öncesinde filmini izlemiş kişileri de doyuracağını düşünüyorum. Benim için 10/10.
Sadece 'Rengarenk Acılar' için 4/10
Kitap hakkında sevdiğim tek şey Berkay Altunyay - Rengarenk Acılar.
Beyza Alkoç okumaya önyargılıydım aslında. Popüler kültürün abartması olduğunu düşünüyordum. No.26'yı okudum. Düşüncem değişmedi.
Kitabı okurken hiçbir duyguyu hissedemedim. Ne Mine'nin aile acısını ne Ece'nin acısını ne de Efe'yle Mine'nin sevgisini. Vesikalık fotoğraf çektirirmiş gibi mimik oynamadı. Ayrıca kitapta sayfa sayısını uzatmak için yazılmış yerler vardı. Çoğuna sadece göz attım. Wattpad'den çıkma kitapları sevsem de bir daha Beyza Alkoç okumayı düşünmüyorum.
