Kitabın konusunu herkes işte Nazlı'nın Ezel ile Jane Austen üzerine ödev alması olarak bilsede, bence kitabın konusuyla bunun alakası yok. Bence kitabın konusu Nazlı'nın ilişkileri yani arkadaşlarıyla, ailesiyle ya da kendisiyle ilişkisi ve neden öyle bir ilişkiye sahip olması. Açıkçası benim bu kitabı sevmemin nedeni Nazlı'nın hisleriydi. Ayrıca bu kitap bana o hisleri yaşattı. Mesela komik bir olay olduğunda ben bu olaya kahkalar attım, Nazlı güldüğünde ben de güldüm. Kötü bir olay olduğunda ben de ağladım, Nazlı ağladığında ben de ağladım. Değinmem gereken bir diğer konuda sonundaki şok olmamdı. Sonunda çok büyük bir gizem vardı, ben bir boşluğa düştüm ve bu boşluktan uzun bir süre çıkamadım. Şimdi bir de biraz karakter analizi yapmak istiyorum. İlk başta Ezel karakteri hakkında konuşmak istiyorum, Ezel benim çok sevdiğim bir karakter; hem Nazlı'ya yardımlarıyla olsun hem Nazlı'ya asıl gerçekleri hatırlatması olsun, bence çok iyi bir karakterdi. Gelelim Ecem'e, açıkçası Ecem'den ilk başta aşırı nefret ettim ama sonunda gerçekleri öğrenince Ecem'e de hak verdim. Erdi ve Uğur, bence Erdi gayet normal bir insanken Uğur öyle değildi. Erdi çok sakin ve çok rahat biriydi ama Uğur Nazlı'ya taktı, ilk başta çok rahatsız etmese de sonralarda benim canımı cidden sıktı. Son olarak Gizem, Bence Nazlı'nın en iyi iletişim kurduğu arkadaşı Gizem'di. Gizem Nazlı'nın sorunlarıyla ilgilenen, onu merak eden bir insandı. Karakter analizinden sonra söyleyeceğim son şey alıntılardı, yaklaşık yüzden fazla post-it kullandım ve baya işe yaradı; İşte bütün bu sebeplerden dolayı bu kitaba 10/10 verdim. Bu yılın favorilerine girmeyi hak eden bir kitaptı.