"Dün kitap vardı elimde, bugün de kitap var...
Çünkü benim kitapların dışında, kitaplardan
bağımsız bir hayatım olmadı. Bir şekilde hep kitaplara bağlandı hayatım. Bir şoförün geceler ve günler boyu siyah asfaltı ve kıvrım kıvrım yolları takip etmesi gibi, ben de cümlelerin uzun ince yolunu talkip ettim. Yolum nerelerden geçmedi,
hangi duraklara uğramadı? Kitap hep oldu yanımda, kendimi bildim bileli, açken de, susuzken de, yolculuk yaparken de, bir işte çalışırken de. En çok onlar giderdi yalnızlığımı, en çok onlarla paylaştım acılarımı, en çok onlarda aradım kendimi, en çok onlarla zaman geçirdim, en çok onların yüzüne baktım, en çok onlarla konuştum, en çok onlarla kavga ettim, en çok onlar çizdi yolumu, en çok
onlara sordum sorularımı. En çok onlarla hayal kurdum, en çok onlarla baktım geleceğe, en çok onlarla karnım acıktı, en çok onlarla geçirdim gecelerimi, en çok onlarla ulaştım gündüze, en çok onlarla ağladım. En çok onlarla parasız
kaldım. En çok onlar dost odular bana, en çok onlarla baktım göğe. Parasız kalsam da, kitaplar için hep bir bütçem oldu, yersiz yurtsuz olsam da kitaplarımı koyacak hep bir yerim bulundu; hiçbir yer olmasa, başımın üstünde..."