9/10
72 Kişi
236
Okunma
88
Beğeni
6,5bin
Görüntülenme
Büyük İslam düşünürü ve sosyolog Ali Şeriati’inin kaleminden çıkan Ali kitabı, Elinizdeki eser, Peygamber'in damadı olan Ali'den bahsetmiyor, savaş kahramanı olan Ali'den bahsetmiyor, Peygamber'in sahabesi olan Ali'den bahsetmiyor, dördüncü halife olan Ali'den bahsetmiyor, ilk Şii imamı olan Ali'den bahsetmiyor. Elinizdeki eser, tarihsel Sünniliğin ve tarihsel Şiiliğin anlatılmasını istediği Ali'yi anlatmıyor. Kutsal, aşkın ve zihinsel olan mutlak insani erdemliliği, kendi şahsında somut, nesnel ve yaşayan bir gerçekliğe dönüştüren bir insan olan Ali'den bahsediyor. Yaşayan insana, bana, sana, bize, Müslüman'a, tüm insanlığa lazım olan da zaten bu Ali değil midir?
Kitabın Konusu:
628 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

576 syf.
·
Puan vermedi
Ali Gibi Devrimci
79 da İran devrim sloganlarında biri de Şii ekol içi bir kahraman gibi görünen Hz Ali misyonunda devrim şahlandıran Şerati amacı Hz Ali’nin ilminde, adaletinde ve ferasetinde bir devrim yapmaktı...
Ali
AliAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 2008236 okunma
576 syf.
·
Puan vermedi
Yazarın bütün kitaplarıni hatta yaşamıni iyice öğrenip analiz ettikten sonra bir inceleme yazacağım... Zira bir inceleme yazmak yazarın yetiştiği ortam; hayatı, bütün eserleri incelenip, etkileşimleri,iyice sindirildikten sonra olmalidir...
Ali
AliAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 2008236 okunma
576 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
590 günde okudu
İsminde Ali geçtiği için, Hz Aliyi daha çok okumak yaşamak istediğim için almıştım kitabı, ve Ali Şeriati derin analiz yöntemleriyle toplumun insanın tarihin gerekleri doğrultusunda bilimin çeşitli yöntemleri bilinenleri ile harmanlayarak Ali’yi yaşatıyor. Tüm dokunan noktalar, Sakife, imamet sünnilik şiilik, Kuran toplum inanç her noktaya değinen, ağdalı bir kitap 2 yılda sindire sindire sohbet etmek düşünmek istedikçe eşime alıp okudum işaretlediğim yerleri de ara ara açıp okuyacağıma eminim. Ali Şeriati sevenlere bi üst seviye bu kitabı tavsiye ederm
Ali
AliAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 2008236 okunma
576 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Romain Roland diyor ki: Tarih, her tarihçinin elindeki haritaya göre gidip taş yonttuğu dağlık bir bölge gibidir. Günümüz din görevlileri de kendi düşünce ve İslam anlayışına göre Hz. Ali'yi tasvir edip okuyucunun bilgisine sunuyorlar. Hangi Ali diye sormak gerekirse devrine ve yaşadığı döneme göre Ali Şeriati'nin tasvir ettiği Ali okuyucusunun aklındaki eksikleri tamamlayıp eser okuyucunun beğenisini daha çok kazanıyor.
Ali
AliAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 2008236 okunma
576 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Muhammed (a.s) in eline elini veren o küçük çoçuk Ali idi. Tarih ona öyle bir şahidlik edecekti ki, onu devrimci bir duruş muhalif bir bilinç olarak yazacaktı.
Ali
AliAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 2008236 okunma
576 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
İmam Ali yi felsefi ve sosyolojik olarak ele alan ve onun yaşadığı tarihi süreçle beraber yaşantısını psikolojik olarak da ele alan bir kitap. Ayrıca kitapta, bir çok hayali mitolojik kahramana karşı hayal olmayan gerçek bir kahramanın varlığı onun fedakarlıkları ve onun yalnızlığı açıklayıcı bir dil ile anlatılıyor.
Ali
AliAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 2008236 okunma
·
Puan vermedi
Ali Şeriati İslamoğlu’nun sitayişle bahsettiği ve öve öve bitiremediği Ali Şeriatî’nin MUHAMMED KİMDİR kitabına bakalım ve “İnsanın eseri o insanın kendisidir” fehvasınca, Şeriatî’yi kendi eserinden tanıyalım. Ali Şeriatî’nin bu eseri, 1988 Ankara baskılı. Basan Fecr Yayınevi. Şeriatî İranlı bir şiî. Bizde İranlılara acemler derler. Dilimizdeki
Ali
AliAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 2008236 okunma
576 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
Ali Şeriati için Şia camianın Sünnî, Sünnî camianın ise Şia olmakla suçladığı gibi bir söylem duymuştum ve onun için de merak ediyordum. Kitap üzerine konuşmak gerekirse bir biyografi değil. Hz Ali üzerine yaptığı konuşmalardan derlenmiş gibi duruyor ama konu bütünlüğü var. Çevirisi dipnotları gayet güzel. Farklı bir kültür olması sebebiyle anlamakta zorlandığım ve katılmadığım noktalar olsa da kaliteli ve güzel bir kitap izlenimi bıraktı. Özellikle yazarın sosyolog olması ve farklı kültürlerden beslenmesi farkını ortaya koyuyor.Olaylara çoğu noktada objektif bakabilmiş ve muhtemelen de bu yüzden çok eleştirilmiş. Her şeye rağmen insanın yetiştiği kültürün etkisini bir türlü bırakamadığının örneği bence Ali Şeriati. Kitabın sonunda vesayet ve İmamet gibi mevzularda beni ikna edemedi.
Ali
AliAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 2008236 okunma
576 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Bu eser, Peygamber'in damadı olan Ali'den bahsetmiyor, savaş kahramanı olan Ali'den bahsetmiyor, Peygamber'in sahabesi olan Ali'den bahsetmiyor, dördüncü halife olan Ali'den bahsetmiyor, ilk Şii imamı olan Ali'den de bahsetmiyor. Bu eser, tarihsel Sünniliğin ve tarihsel Şiiliğin anlatılmasını istediği Ali'yi anlatmıyor. Kutsal, aşkın ve zihinsel olan mutlak insani erdemliliği, kendi şahsında somut, nesnel ve yaşayan bir gerçekliğe dönüştürülen Ali'den bahsediyor. Yaşayan insana, bana, sana, bize, Müslüman'a tüm insanlığa lazım olan da zaten bu Ali değil midir? Bugün hangi mezhep ve ekolden olursa olsun İslam toplumunun aydınları özgür ve özgürlükçü oldukları ölçüde; sömürüye, ayrımcılığa ve istibdada karşı oldukları ölçüde Ali'ye muhtaçtırlar. Zira bugün İslam toplumu inancını kaybetti, hedefini terk etti, fikirlerindeki itikadi canlılık öldü. Bu nedenle de öğretiye muhtaçtır.
Ali
AliAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 2008236 okunma
·
Puan vermedi
Ali Şeriti'nin sanırım en güzel kitabı. tekrar tekrar okunası
Ali
AliAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 2008236 okunma

Yazar Hakkında

Ali Şeriati
Ali ŞeriatiYazar · 93 kitap
Ali Şeriati (Farsça: علی شريعتی‎) (d. 1933, Sabzevar - ö. 1977), İranlı Müslüman sosyolog, aktivist, düşünür ve yazar; özellikle din sosyolojisi ve çağdaş İslam düşüncesi üzerine eserler vermiştir. Marksist düşünceden yaptığı alıntılar ve türetmeler ve bunların kendi zamanındaki İran'a ve çevresine adapte edilmesi ve Marksizm kritiği ile birlikte çağdaş İslam düşüncesi ve devrimcilik açısından ortaya koyduğu çeşitli sonuçlar ve yarattığı ilgi sebebiyle, gerek önemli çağdaş İslam düşünürleri arasında gerekse İran'daki devrimci İslam'ın babası ve İran İslam Devrimi'nin baş düşünürü olarak anıldığı olmuştur. Düşünceleri genel olarak "İslam'a dönüş" -"öz"e dönüş- başlığı altında toplanabilir ve bilimsel kaynaklara dayanması, sosyoloji vurgusu yapması ve Batı metodolojisini, çeşitli açılardan eleştirmekle birlikte çeşitli açılardan yapıcı bir şekilde kullanması (ki sosyoloji gibi çeşitli bilimler ve Batı düşüncesinde ortaya çıkan çeşitli fikirlerin, örneğin bazı Marksist fikirlerin, İslam'ın özünde de daha farklı bir şekilde ortaya konduğunu da savunur) sebebiyle moderndir ve gelenekçilikten uzak olduğu gibi gelenekçi görüş ve kesimlere eleştirel yaklaşır nitekim bu sebeple eleştirildiği veya çelişki ile suçlandığı olmuştur. Bu tarzından yola çıkarak kendisi hakkında "sosyolojiyi İslamlaştırmaktan" ziyade "İslam'ın sosyolojik" bir okumasını yaptığı da söylenmiştir. Şeriati 1933 yılında Mazinan, Sabzevar, İran'da doğdu. Babası ilerici milliyetçi bir öğretmen olan Muhammed Taki'dir. Eğitim yıllarında ilk kez İran'ın daha aşağı sınıflarından insanlarla tanıştı, var olan fakat bilmediği yoksulluk ve zorluklarla tanışması bu dönemde oldu. Ayrıca aynı dönemde Batı felsefi ve siyasi düşüncesiyle de tanışmıştır. Modern sosyoloji ve felsefenin bakış açısı ve bunun geleneksel İslami prensipler ile harmanlanması aracılığıyla Müslüman toplum ve toplulukların karşılaştığı sorunları açıklamaya ve çözümler bulmaya çalışmıştır. Şeriati Mevlana ve Muhammed İkbal'den büyük ölçüde etkilenmiştir. Lisansını İran'da bitirdikten sonra, Paris Üniversitesi'nde doktorasına başladı. Burada, 1964 yılında Sayfuddin'den "Belh'in Faziletleri Tarihi" isimli bir el yazmasının notlandırılmış bir Farsça çevirisini yaparak Edebiyat dalında doktor olmuştur. Daha sonra İran'a dönmüş, fakat hemen şah yönetimi tarafından tutuklanıp hapsedilmiştir. Yönetim onu Fransa'dayken devleti yıkıcı siyasi aktivitelerde bulunmakla suçlamıştır. Daha sonra 1965'te serbest bırakılmış ve Meşhed Üniversitesi'nde eğitim vermeye başlamıştır. Dersleri kısa sürede farklı toplumun farklı kesimlerinden öğrenciler tarafından beğenilmiş ve popülerleşmiştir. Bunun sonucu yönetim Üniversite'yi zorlayarak onun eğitim vermesini engellemiştir. Bunun üzerine Şeriati Tahran'a giderek Hüseyniye-i İrşad Enstitüsü'nde ders vermeye başlamıştır. Yine büyük bir popülariteye ulaşan dersleri, yine toplumun her kesiminden öğrencileri etkilemiştir. Şeriati'nin görüşlerine ilginin arttığı orta ve yüksek sınıflardan öğrencilerin olması dikkat çekiciydi. Bu ilgi de şah yönetiminin Şeriati ile bazı öğrencilerinin tutuklanması emrini vermesine neden oldu. Gerek yurt içinden gerekse yurt dışından gelen tepkiler üzerine yönetim onu serbest bıraksa da çeşitli şartlarla tahliye edilmişti: kesinlikle herhangi bir eğitim aktivitesinde yer almayacak, hiçbir şey yayımlamayacak ve özel veya genel hiçbir toplantı yapmayacaktı. Ayrıca devletin güvenlik örgütlerinden SAVAK onun yakın çevresini yakın gözetim ve denetim altında tutacaktı. Şeriati bu şartlara karşı çıkarak ülkesini İngiltere'ye gitmek üzere terk etmeye karar verdi. Üç hafta sonra, 19 Haziran 1977'de SAVAK tarafından öldürüldü. Tahran'ın büyük hastanelerinden birine Şeriati'nin ismi verilmiştir. Devrim öncesi İran'ın en önemli ve etkili felsefi liderlerinden sayılan Şeriati'nin görüşleri bugün hala İran toplumunda popüler ve etkindir. Özellikle bugünki İslami Cumhuriyet rejiminin biçimi, ruhban sınıfının konumu ve eşitlik anlayışına karşı çıkan kesimler tarafından beğenilmektedir. Şeriati'nin düşünsel çalışmaları sadece devrim öncesi ve sonrası İran'ı değil, dünya çapında İslamcı topluluk ve düşünceler başta olmak üzere birçok kişi ve grubu etkilemiştir. Çeşitli dini kavramlara yaklaşımı, ruhban sınıfının eleştirisi ve İslamcılık hareketinin içinde kabul edilen çeşitli çıkarımlarıyla ilgi çekmiştir. Şeriati, ayrıca Martinikli Marksist düşünür ve şair Frantz Fanon'un "Yeryüzünün Lanetlileri" isimli eserini, Jacques Derrida'dan "Şiir Nedir" ve Fransız oryantalist ve aynı zamanda Katolik papaz olan Louis Massignon'dan "Selman-ı Pak" adlı eserleri Farsçaya çevirmiştir. Birçok eseri bulunan Ali Şeriati'nin eserlerinin neredeyse tümü Türkçeye çevrilmiştir.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.