Ardavirafname| Farıdun Vahman
Mezdiyesnâ inanırları tarafından kutsal, üstün nitelikli, dürüst ve kötülüklerden sakınan bir kişi olarak bilinen Ardâvîrâf, Zerdüşt geleneğinde büyük mûbedler arasında yer alır. Ardâvîrâf, Mezdiyesnâ din adamları ve mûbedler üst kurulu tarafından seçilerek dinsel konulara dair birtakım bilgiler getirip dindaşlarına sunması amacıyla metafizik evrenin cennet, cehennem ve araf denilen bölgelerine, bir başka ifadeyle “diriler dünyası”ndan “ölüler diyarı”na gönderilmiş bir kutsal, bir azizdir. Bu öteler yolculuğu, Zerdüşt bağlılarınca son derece kutsanan üç büyük tapınaktan Âzerfernbağ ateşkedesinden başlamış ve yine aynı yerde sona ermiştir.
Mûbedlerin ifadeleriyle, ömrü boyunca tek bir günah bile işlememiş olan Ardâvîrâf, bu seyahate gitmek üzere ok çekme kurasıyla belirlenmiş, yıkanıp temizlendikten sonra yeni elbiseler giymiş, bir şeyler yiyip temiz yataklar üzerinde dinlenmiş, vasiyetini yapmış, din önderlerinden alarak üç kadeh meng içip baj okuduktan sonra uykuya dalmış, yedi gün yedi gece boyunca iki büyük meleğin eşliğinde cennet, cehennem ve arafı gezmiş, iyilere yaptıklarının karşılığında verilen ödülleri, günahkârların da kötülükleri karşılığında çarptırıldıkları cezaları ayrıntılarıyla görmüş, son olarak da Ahura Mazda’nın huzuruna kabul edilmiş, yedinci gün dünyaya geri dönerek gördüklerini bilge bir kâtibe yazdırmıştır.