Yârab hemîşe lutfunu it rehnümâ maña
Gösterme ol tarîki ki yetmez saña, maña
Kat' eyle aşinâlığum andan ki gayrdur
Ancak öz aşinâlaruñ it âșinâ maña
Bir yirde sâbit it kadem-i i'tibârumı
Kim rehber-i şerîat ola muktedâ maña
Yoh mende bir amel saña şâyeste âh eger
A'mâlüme göre vire adlün cezâ maña
Havf ü hatarda muztaribem, var ümîd kim
Lutfuñ vire beşâret-i afv ü atâ maña
Men bilmezem maña gereğin, sen hâkimsen
Men' eyle, virme her ne gerekmez saña, maña
Oldur maña murâd ki oldur saña murâd
Hâşâ ki senden özge ola müddeâ maña!
Habs-i hevâda koyma Fuzûlîsıfat esîr
Yârab hidâyet eyle tarîk-i fenâ maña
Zatın nasıl da gizli, ama o gizliden
tüm varlıklar ortaya çıkmış.
Yaratış denizlerinin dalgaları görünüyor
ama bu denizlerin dibi görünmüyor.
•
Alemin yüksek yerleri, alçak yerleri,
tümü senin varlığının feyzine tanıktır.
Daha yeryüzü ile gökyüzü yok iken
var olmak boşuna değildir.
•
Hikmetindeki o mükemmellik yok mu;
kudretini göstermek
Aşrakat min feleki'l-behceti şemsen ve behâ
Meleel-âlemu nûren ve surûren ve behâ
Çıḥdı bir gün ki ziyâsında temâmî-yi rüsül
Oldu mahv eyle ki hurşîd şua'ında Sühâ
Oldu bâzâr-ı cihân revnakı bir dürr-i yetîm
Ki değül iki cihân hâsılı ol dürre behâ
Rütbe-yi hikmet-i mi'râc-ı kemâline göre
Hükemâ firkası dûn, felsefe cem'i süfehâ
Müntehi-yi maʼrifeti hâl diliyle dâim
Kilur ehl-i Haka esrâr-ı hakîkat inhâ
Nice takrîr ideyüm vasfını bir şâhuñ kim
Aña vassâf ola Yâsîn ü mu'arrif Tahâ
Ey Fuzûlî reh-i şer'ini dut ol râhberün
Bu tarîk ile dalâletden özün eyle rehâ
Başda bir serv-i semenber vaslınuñ sevdâsı var Sûd kılmaz bâğbân nezzâre-yi gülşen maña
Başımda yasemin göğüslü bir dilberin sevdası var.
Ey bahçıvan! Gül bahçesini seyretmenin bana hiçbir faydası yok.
Düşmanın kınama okları bana işlemez. Gür kirpiklerin bana demir gibi
zırh giydirmiştir.
Kınama taşlarına karşı delilik zinciri çevremi sardı, bana demir kale
kesildi. İşte savunmada kalan o kişi benim.
Kılıcının açtığı yaradan çıkan kan, gözyaşı selimi dağıtıp bana kanlı
gömlek giydirdiği için rezil rüsva oldum.
Gözümün nuru! Cemalinin nuruyla sürekli aydınlanmasa, bu gören göz
gerekmez bana.
Sokağının toprağını mesken edindiğim andan beri o zevkle bir yerlerde
duramaz oldum.
Başımda yasemin göğüslü bir dilberin sevdası var. Ey bahçıvan! Gül
bahçesini seyretmenin bana hiçbir faydası yok.
Fuzuli, saltanat düzeni ateşlerde yansın. Allah bilir ya, bir külhan köşesi
bana ondan yeğdir.
Meni karârum ile koymaz olduň ey gerdûn
Yeridür âhum ile virsem inkılâb saña
Safâ-yı cevher-i tiğinden umma kâm ey dil
Sağınma su vire ey teşne bu serâb saña
Dûstum âlem senüñçün ger olur düşmen maña
Gam değül; zîra yetersen dûst ancak sen maña
Işka saldum men meni pend almayub bir dûstdan
Hiç düşmen eylemez anı ki itdüm men maña
Cân ü ten oldukca menden derd ü dâğ eksük değül
Çıḥsa cân, hâk olsa ten, nî cân gerek nî ten maña
Vasl kadrin bilmedüm hicrân belâsın çekmedin
Zulmet-i hecr itdi çün mübhem işi rûşen maña
Dûd-i aḥgerdür maña serv ile gül ey bâğbân
Neylerem men gülşeni? Gülşen saña, gülḥan maña
Gamze tîğin çekdi ol mâh, olma gâfil ey göñül
Kim mukarrerdür bugün ölmek saña, şîven maña
Ey Fuzûlî çıḥsa cân, çıḥman tarîk-i işkdan
Rehgüzâr-1 ehl-i işk üzre kılun medfen maña