Doppler, güldürürken düşündüren;sistemin,başarının,mükemmelliğin ve düzenin eleştirildiği en çok da insanlığın yanlışlarını açık bir dille ortaya koyan kısa bir roman. Romanın başkahramanı olan Andreas Doppler, bir gün ormanda bisiklet sürerken bisikletten düşüp kafasını bir taşa çarpıyor ve bu olaydan sonra işini,ailesini,yakınlarını kısacası her şeyi ardında bırakarak tek başına ormanda yaşama kararı alıyor. Ormanda yaşarken düşünecek çok vakti olan Doppler, tanımaya fırsatı bile olmadığı babasının ölümünü de oldukça düşünüyor. Bunun dışında Dünya düzeni ile ilgili farklı düşüncelerini de okuyoruz. Örneğin,takas sisteminin çok yararlı olduğunu hatta bu sisteme geçilmesi gerektiğini savunuyor Doppler. En çok etkilendiğim kısım ise Doppler'in başarılarının eleştirilmesiydi. Başarının ve mükemmelliğin aslında sadece insana zarar verdiği hatta fazla başarının insanı garip bir kısır döngüye soktuğu güzel bir şekilde ifade edilmiş. Eğer bir kitabın okurken düşündürmesini istiyorsanız,mutlaka tavsiye ettiğim bir roman diyebilirim.