Dur...Ağlama Gözlerim

Yusuf Hayaloğlu
Yusuf Hayaloğlu… Usta şair… Şiirleriyle halkın, emekçinin, ezilenin dili oldu. Zulmü ve adaletsizliği mahkum etti. Halkının dertlerini, özlemlerini şiire taşıdı. Barışı, sevgiyi, dostluğu muştuladı. Türkü babasıydı. Şiirleri; ezgilerin, türkülerin sözü oldu. Toplumun gönlüne girmiş bir çok sanatçının dilinden halkla buluştu. "Şu dağlarda kar olsaydım" türküsünü makinasının başında, yolda yürürken, evinden çıkıp işine, okuluna giderken mırıldanmayan kimse kalmamıştır herhalde. Yaşarken anonimleşti. Hele Ahmet Kaya'nın sesi ve sazıyla buluştuğunda meydanları, konser salonlarını doldurdu. İnandığı gibi yaşadı, inandığı gibi konuştu, inandığı gibi yazdı. Sanatını halk için yaptı. Halk için, halk gibi yaşadı. Mütevaziydi, insan sevgisiyle doluydu. Bu sevgiden taşan ise şiirleriydi. Bu şiirler albümleri, TV ekranlarını, radyoları, dergileri şenlerdirdi. 2002 yılında "Gözleri İntihar Mavi" yle kitap dostları ile buluştu. Kitabevlerinin ve kütüphanelerin demirbaşı oldu. Sevenlerinin yeni bir kitap beklentisinin ve özleminin o da farkındaydı. Ancak yorgun bedeninde taşıdığı hastalığı buna imkan ve zaman tanımadı. Türküleri babasız bırakarak yazılacak şiirlerini ve sözlerini de beraberinde özlemini duyduğu yerlere taşıdı. Tezgahtar Nebahat'ı, Nalan'I, Rıza'yı, İstasyondaki Çocuğu, Yağmur İçen Kızı, Bahtiyar'I, Suphi'yi ve Nazlıcan'I da yetim bırakarak 2009 yılının 3 Mart'ında yani tam bir yıl once aramızdan ayrıldı. "Bir Veda Havası'nda" yaşadığı hayatını "İşte Gidiyorum" diyerek ; "Terkedemediği" "Acılar Kraliçesi İstanbul"u da kendi başına bırakarak "Bir Anka Kuşu" gibi özlemini duyduğu o yerlere gitti. Solcuydu, sağcıydı, Müslüman'dı, demokrattı, Kürt'tü, Türk'tü, muhalifti, şairdi, babaydı, oğuldu, kardeşti, yoldaştı, yorgundu, yiğitti, yılgındı, ürkekti, delikanlıydı, halktı. Herkesin özlemi, Hayaliydi. Hak ve adalet mücadelesine kendisini adamış her aydın, sanatçı gibi o da parmaklıkların ardında kaldı. Kader; filmlerini seyrederek haksızlıklarla kavgasına kendisini hazırlayan Yılmaz Güney'le yollarını bu parmaklıklar ardında kesiştirdi. Ahmed'lerinin, Yılmaz'larının gidişini gördü. Sevdiği herkes gibi o da çekip giderken "Ne kaldı" diye soranlara bir "Ayrılık Hediyesi"dir "dur.. ağlama gözlerim"…
Yazar:
Yusuf Hayaloğlu
Yusuf Hayaloğlu
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 12 dk.Sayfa Sayısı: 148Basım Tarihi: 2010Yayınevi: Ağaç Yayınları
ISBN: 9789759044688Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
148 syf.
10/10 puan verdi
BİZ ÜÇ KİŞİYDİK.. On yedi yaşının bütün güzellikleri gözlerimizde güneş gibi pırıl pırıl.. Dünyayı biz kurtaracağız, kaçarı yok. :) Serin bir Mart öğleden sonrası, hızlı adımlarla dar bir patikadan tırmanıyorum. Saatime bakıyorum arada. Kestirme olsun diye bu yolu seçtim, zorlanıyorum ama keçi gibi inatçıyım. Elimde sıkı sıkı sarıldığım şiir
Dur...Ağlama Gözlerim
Dur...Ağlama GözlerimYusuf Hayaloğlu · Ağaç Yayınları · 2010560 okunma
Reklam
148 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Şiir yazmak görmekle alakalıdır, öyle boş yere bakıp da görmek değildir bahsettiğimiz. Görünenin ötesini de aşıp, kendi hayal dünyan ile var olan ya da olmayanı 29 harf yardımıyla kelimelere, kelimeleri dizelere ve dizeleri de kalbe, akla akıtmaktır. İnanıyorum ki; herkes bir şeyler yazabilir, lakin şiir yazmak ayrı bir beceri ayrı bir
Dur...Ağlama Gözlerim
Dur...Ağlama GözlerimYusuf Hayaloğlu · Ağaç Yayınları · 2010560 okunma
148 syf.
10/10 puan verdi
Soruyorum sana ah ulan
Yusuf Hayaloğlu
Yusuf Hayaloğlu
, seni böyle şiirler yazabilecek kadar dertlendiren nedir. Nasıl bir isyanın mısralarıdır bunlar. Acaba neler yaşadın, neler gördün, neler hissettin de acıyı böyle yudum yudum içtin. Şiirler sert, çok sert, darbe darbe iniyor beyninize yüreğinize. Şiirler tutkulu ve acı dolu yıkıyor kahrediyor. Kesinlikle ayık kafa ile okunmamalı çünkü çok etkiliyor. Bir intikam, bir dağılma, bir yok oluş barındırıyor insan bünyesinde. Dur ağlama diyor ama erkek olan bile ağlıyor bu şiirlere... Şaire sordular: Hep gezersin de yerin yurdun neresidir? Meskenin, mekanın yok, bu böyle neyin nesidir? Şair dedi: Mekansızım ki hiçbir kötülük kapımı çalmaya Çal kapısını şiirimin ki orası mekansızın adresidir! Şaire sordular: Hep yazarsın da nedir bunun değeri? Yahut değer mi bu kadar parçalamaya ciğeri? Şair dedi: Halkım için koşturdum ben şiirin atını sevda yoluna Atın bir değeri yok ama altındandır eğeri Şaire sordular: Ne kattın bunca yıldır çocuklarının aşına Birkaç mısra için koca ömrünü harcamadın mı boşuna? Şair dedi: Kendi çocuklarıma ekmek bulamadım ama Sebep olmadım asla hiçbir çocuğun göz yaşına!
Dur...Ağlama Gözlerim
Dur...Ağlama GözlerimYusuf Hayaloğlu · Ağaç Yayınları · 2010560 okunma
Reklam
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.