Samuel Beckett'ı okuyan bilir. Belirsizliği, insanı ürperten bir boşluğu tanımlar. Hissettirdiği tam anlamıyla hissizlik, bir sis perdesi, koca bir kara deliğin içine bakarken düşüncelere dalmanın belirsizliğidir. Eşlik, üç öyküden oluşan bir kitap. Sıradan öykü kitapları gibi olaylar yok, bir sonuca varılamıyor, sanki Beckett kendi cümleleri etrafında dönüp dolaşıyor ama bir şekilde bir yerden yakalıyor okuru. Durup bi düşünüp, o ana odaklanıp onun kelimeleriyle iç içe geçmek konforlu bir okuma bekleyenleri hayal kırıklığına uğratır. Beckett farkına varılarak, o belirsizliği hissederek okunmalı bence. Ben bayılarak okudum.