Kitap, Türkiye’yi ziyaret eden Gül ve Murat çiftinin, geri dönüş yolculuklarını anlatıyor.
Almanya’ya dönüş yolunda olan Murat, Gül’ün ısrarı üzerine Bulgaristan'ın Tırnova köyünde yaşayan Gül’ün halasını ziyaret etmeye karar verir. Karanlık bir yolda köyü bulmaya çalışan Murat takip ediliyormuş hissine kapılsa da sonunda Gül'ün halasının evini bulur.
Bulur bulmasına da, halanın evi bir garip. Her taraf ıssız, halanın hali tavrı tuhaf, yemeklerinin tadı ayrı bir garip.
Yemeklerini yedikten sonra tuvaleti arayan Murat, tuvalet sanıp girdiği kapının ardında ilginç şeylerle karşılaşır, tam da bir gariplik olduğunu anladığı an kapı kilitlenir ve zemine doğru çekilmeye başlar.
Murat bir an da kendisini bir at olarak bulur ve sonrasında ölür. Tekrar uyandığında ise kendisini bu sefer bir savaşın içinde bulur.
Bir Gül'ü arayan Murat'ı, bir Murat'ı arayan Gül’ü, karşılaştıkları yaratıkları ve tuhaf olayları, bir Gül’ün bir Murat’ın ağzından okuyoruz.
Geçmiş ve gelecek zamanın harmanlandığı kitapta, zaman sıçramaları, kuvarklar, büyücüler, cadılar, deveyiyenler, Nicola, Harut ve Marut, Ehrimen gibi mitolojik öğeler ve daha neler neler var.
Sürükleyici temposu, tarihsel esintileri, ilginç öğeleri ile oldukça farklı ve sizi başka dünyalara götüren değişik bir kitaptı.