Ah Müberra diye diye okudum, kitabın kapağını kapattığımdaysa Lale ile konuşuyordum. Arka kapaktan mülhem yakın tarihin yakan tarafıyle bir hikaye kurgulamış Barbarosoğlu, Eserin ilk bölümünü köşesinde tefrika şeklinde yayımlamıştı, bu nedenle mi yoksa yirmili yaşlardaki bir karakterin kurgusal oyunu şeklinde aktarmaya çalışmasından mı bilinmez, tarzına alışkın okurları pek sevemiyor sanki bu bölümü, ben de dahil, olaylar rayına oturdukça ilk bölümü kabulleniyorsunuz biraz. Sonra ise yanıcı hayat hikayelerinin kül olmuş hayalleri...