Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Eski Taş Çağından Eksen Çağına

İnsan Evriminde Din

Robert N. Bellah

İnsan Evriminde Din Sözleri ve Alıntıları

İnsan Evriminde Din sözleri ve alıntılarını, İnsan Evriminde Din kitap alıntılarını, İnsan Evriminde Din en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Musa “Tanrıdan yana” olanları çağırdı ve Levi oğulları onun çevresinde toplandı. O zaman Musa dedi ki: “İsrail'in Allahı Rab şöyle diyor, "Herkes kılıcını beline kuşansın ve ordugâhta kapıdan kapıya dolaşsın ve herkes kendi kardeşini ve herkes kendi arkadaşını ve herkes kendi komşusunu öldürsün." Ve Levi oğulları Musa’nın buyurduğu gibi yaptılar; o gün kavimden üç bin adam kadar düştü. Ve Musa dedi: "Bugün size bereket versin diye kendinizi Rabbe adayın, çünkü herkes oğluna karşı ve kardeşine karşı kalktı" (Çıkış 32: 27-29).” Çıkış anlatısı, kritik önemde bir husus olarak Musa'nın kral olmadığında ısrarlıdır, ama Çıkış 32'de o bir kral gibi davranıyor. Eski Hawai aristokrasisinin bir üyesi olan David Malo'nun Hawai kralı için dediği gibi: “Kralın buyruklarının yaşam-ölüm verme gücü vardır. Kral birini, ister şef olsun ister halktan biri öldürmeyi aklına koyarsa, bir sözü yeter, öldürülür. Ama kral yaşam sözünü söylemeyi seçerse, adamin canı kurtulur. 103” Musa konuşanın Tanrı olduğunu iddia etmişti, ama onun insan sesi Musa'ya aitti ve bu yeryüzünde yaşam-ölüm sözünü söylemeye yetkili olan devlettir ve devletin sözcüsü de, her zaman şu ya da bu biçimde bir kraldır.
Sayfa 362Kitabı okudu
Sarayla köylülerin yaşam biçemlerindeki aykırılık, gerçekten de çoğu insanlara hükümdarın yaşayan bir tanrı olduğunu düşündürmüş olmalı.
Sayfa 274Kitabı okudu
Reklam
Bütün eskil (arkaik) toplumlar monarşiktir, bir kişinin çevresinde odaklanırlar, ama daha sonraki eskil toplumlar yoğunluğu yaygınlaştırmanın yollarını bulmuşlar ve ona daha geniş bir sosyokültürel kurumsallaşma sağlamışlardır, bu suretle odak yönetenden çok yönetimde olmuştur.
Sayfa 243Kitabı okudu
" Gözlemlediğimiz evren, temelinde hiçbir tasarım, hiçbir amaç, hiçbir kötülük ve hiçbir iyilik bulunmadan, kör bir acımasız kayıtsızlıktan ibaret olarak tam da bekleyebileceğimiz gibidir
Sayfa 21 - Bilgi üniversitesi yayınlarıKitabı okudu
Tanrı, zengin-yoksul ayırmadan herkese rüzgarı vermiştir, Nil'in taşkınlıkları da herkes içindir. Ve o, bütün insanları birbirine benzer yapmış, kötülük etmelerini yasaklamıştır. Baskıyı yaratan, zenginle fakir, güçlüyle zayıf arasındaki farka neden olan tanrı değil, insanlardır.
Sayfa 284Kitabı okudu
Bir sınıf toplumunda, hizmet eden ve kendilerine hiçbir zaman hizmet edilmeyenler dövülmeseler ya da aç bırakılmasalar bile -ki, çoğu kere böyle olurlar- her zaman hizmet ettikleri kimselerin keyfine bağlıdırlar; kendi yaşamlarını denetleyemezler.
Sayfa 687Kitabı okudu
Reklam
"Aristokratik önderliği olan ilkel bir topluluk ,esas itibarıyla dinsel bir topluluktur; yönetenlerin içsel üstünlüğünü benimsemiştir. "
Sayfa 222Kitabı okudu
İsrail'in özgün tanrısı, ataerkil anlatılarında görüldüğü gibi Yahve değil El'di: İsra-el adı "El hükmediyor" demektir; "Yahve hükmediyor" değil, o Isra-yahu olurdu.53 Yahut belki eski şehirli Kenanî yüksek tanrısının kişisel adı olan El değil de, tanrı, ruh ya da ata anlamındaki genel Batı Sâmi terimi El'dir [Arapça El-ilâh]. Belki Tekvin 32'de anlatıldığı gibi, Jabbok kalesinde Yakub'un güreştiği, aşkın Tanrı ya da sorunun uygun bir çözüme kavuşturulduğu gibi bir melek değil de, kabilelere ilişkin bir "güçlü varlık"tı.
Sayfa 337Kitabı okudu
Tarih
Her şeyin iyi olduğunu savunmadığım gibi, tarihin fecaatlerle dolu olduğunu da inkâr etmedim. İyilerin çoğu zaman kaybettiklerini, kötülerinse çoğu zaman zafer kazandıklarını gösterdim.
Sayfa 702Kitabı okudu
Evrenin tarihi, yaşamın tarihinden çok daha korkutucu olmakla birlikte, kozmik karamsarlara karşı biyolojik evrim konusunda Oliver Sacks'a yakın bir konum benimsenemez mi? Ne de olsa, vücutlarımız bütünüyle büyük patlamadan sonraki saniyenin yüzde birinde ortaya çıkan element parçacıklarından oluşmaktadır. Sözün gerçek anlamında bizler evrenin birer parçasıyız. Bizi aklına getiren zeki bir tasarımcının olduğunu evrene minnet duymak için düşünmek gerekli değildir; hepimizin bir parçasını oluşturduğumuz bütünü düşünebiliriz. Elbette ben burada bilimden değil "dünya görüşü”nden söz ediyorum ve bilim birçok dünya görüşüne yol açmakla birlikte dünya görüşlerinin bir kültür alanı olmadığı için "bilimin dünya görüşü" diye bir şey olamaz.
Reklam
Önsöz.
...yeryüzünün hayli oksijenle yüklü atmosferi güneş sistemimizin ilk zamanlarında yoktu; ancak çok eski denizle­rin içindeki tek hücreli organizmalar kendilerini fotosentezle doyurmayı öğ­renince, böylelikle de bir milyar yıl gibi bir sürede oksijen artı üretimi yapa­rak eskiden kuru kayalardan ibaret olan kara topraklarda çok hücreli yaşa­mın -bitkilerin, hayvanların ve diğerlerinin- içinde var olabileceği bir atmos­fer meydana geldi. Onlar olmadan kuru toprakta halen var olan hiçbir şeyin bulunmayacağı o minik mikroskobik yaratıklara şükran borçluyuz.
Sayfa 16 - İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
“Dük Mu sık sık Zisi’yi ziyaret ederdi. Ona “Eski çağlarda bin tane savaş arabası olan devletlerin kralları centilmenlerle nasıl dostluk ederlerdi?” diye sordu. Zisi rahatsızlık duydu. “Eskiler onlara hizmet etmekten konuşurlardı, dostluk etmekten değil.” Hoşnutsuzluğunun sebebi elbette buydu. “Konum bakımından siz bir prenssiniz, ben de uyruğunuzum. Sizinle dost olmaya nasıl cüret edebilirim? Ama erdem açısından sizin bana hizmet etmeniz gerekir. Nasıl benimle dostluk etmeyi düşünebilirsiniz?” 186” Belli ki, Konfüçyüsçüler de dostluğun üst ve ast konumdakiler arasında değil, ancak eşitler arasında olabileceği konusunda Aristoteles'le aynı fikirdeydiler. Burada, centilmen hükümdarın kuşkulu meşruluğunu geçici olarak kabul ederken kendi erdeminin üstünlüğünde ısrarlıdır.
Sayfa 541Kitabı okudu
Makahiki şenliği sırasında yasaklanan insan kurbanı, luakini töreninin her aşamasında yapılır. Valeri'nin bu uzun ve ayrıntılı tören üstüne esas yorumu, onun savaş tanrısı Kû'yu "evcilleştirme"yi, hatta Kû'nun Lono gibi bir varlığa dönüştürülmesini amaçladığı yolundadır. İnsan kurbanı ilk dönemlerde çok kanlıyken, sonlarına doğru kansız hale gelmiştir (baş kesme yerine boğarak öldürme). Luakini töreninin ilk örneği yeni üstün şefin çoğu zaman taht üstünde iddialı kişiler olan rakiplerine karşı zafer kazanmasıyla oluyordu; bunlar bazen onun asıl ya da üvey kardeşleriydiler, vücutları da kurban töreninin bir parçasını meydana getiriyordu; dolayısıyla evcilleştirilen sadece Ku değil, (ne de olsa hem Ku hem Lono olan) yeni yöneticiydi de. Tören onun bir “yabanıl” savaşçıdan uygar toplumun bir "evcil" önderine dönüşmesine yardım ediyordu.
Sayfa 235Kitabı okudu
Atina eğer Aristoteles'in şehriyse gerçekte kendi şehrinde bir yabancıydı: O bir vatandaş değildi. Okulu olan Lykaeon'u bir kamu binasında kurmuştu, çünkü bir yabancı olarak Atina'da toprağa sahip olamaz, dolayısıyla okulu için arsa satın alamazdı. Koşullar kötüleştiğinde, Sokrates'ten farklı olarak, onun zamanında şehirden ayrılmış bulunmaya karşı duyduğu bir vicdan azabı yoktu; böylelikle Atina'nın aynı suçu ikinci kez işlemesini engellemiş oldu. O bir öğretmendi, gelmiş geçmiş öğretmenlerin en büyüklerinden biriydi
Sayfa 696Kitabı okudu
"Ne tanrı korkusunun ne de insan yasası korkusunun dizginleyici bir etkisi oldu. Tanrılara gelince, iyi de kötü de ayırt edilmeden ölürken onlara tapılıp tapılmaması fark etmedi. İnsan yasasına karşı suçlara gelince, hiç kimse adalet önüne çıkarılmasına yetecek kadar uzun yaşamayı beklemiyordu." 169
Sayfa 447Kitabı okudu
128 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.