Kitabın içinde 6 öykü bulunuyor, bu öykülerin bana o kadar katkısı oldu ki bu dönemdeki insanlığı bir kere daha sorguladım.
Özellikle aklıma bir soru takıldı, ne ile? Yani, bizi yaşamaya iten o şey nedir?
Sevgi mi? Nefret mi? Aşk mı? Neydi o şey?
6 öyküde kısaydı ama cümlelerin o derin anlamları altında ezilmemek mümkün değildi... Çok derindi, fazlasıyla.
En çok etkilendiğim kitaba adını veren öykü oldu: İnsan ne ile yaşar?
Melek cezasını çekmek için dünyaya gönderilir, Tanrı ona cevaplaması için 3 soru verir;
-İnsanda ne var?
-İnsana ne verilmedi?
-İnsan neyle yaşar?
Fakir bir ayakkabı tamircisinin yanına gelen melek, adamın fakir olmasına rağmen onu yedirmesine, giydirmesine, kalacak yer vermesine şaşırır. Karşılığı olsun diye onun yanında çalışmaya başlar. Burada verilen mesaj iyilikti, sevgiydi.
Her öykü ayrı ayrı bana çok şey kattı, okuduğum için çok sevindim.
Fakir bir ayakkabı tamircisinin elinde hiçbir şey olmamasına rağmen hiç tanımadığı biri için -melek- hiçliği bile paylaşması... Hiçbir iyilik karşılıksız kalmaz, yeter ki yüreğimiz temiz olsun :)