Yazarın Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok kitabı evde okumayı beklerken bunu İzmir'e gittiğimde Zorba Kitabevi'nde tesadüfen buldum.Remarque eserleri Naziler tarafından yakılmış ve Nazi fasizmi yüzünden ülkesini terk etmek zorunda kalmış bir yazar.Bu kitabında da Naziler yüzünden sınırdışı edilmiş,vatansız kalmış insanların dramını anlatır.Prag,Avusturya, Zurich, Paris arasında sürekli mekik dokuyan Kern ve onun yolculukları sırasında tanıdığı Ruth ile arasında doğan büyük aşkı da içeren eser bize mülteci olmanın, vatansız kalmanın, faşizmin ne demek olduğunu akıcı bir dille anlatıyor.Sürekli bir kaçma-yakalama ve seyahat hali olduğu için olayların ardı arkası hiç kesilmiyor,merak ederek okuyorsunuz.Değişik ülkelerde geçtiği için kişi kadrosu olarak oldukça zengin.Kern ile onun yine yolculuklarından birinde tanıştığı Steiner'in hikayesi paralel bir şekilde anlatılıyor eserde.Yer yer kesişip yer yer ayrı yerlere savrulan iki adamın hikayesi de dramatik ve yoğun.Fasizmi,mülteciliği, vatansızlığı,aşk ile süsleyip anlatmış olan eser dönemi için oldukça çarpıcı ve önemli. Ben daha derin karakter tahlili ve ruh dünyası okumaktan hoşlansam da bu kitabı severek okudum.Dönem romanlarını,savaş karşıtı eserleri ve klasikleri beğenen herkesin severek okuyacağını düşünüyorum.Ayrıca film tadında bir eser, kafamda filmini çektim okurken.