İstanbul, güzellikler denizinin kraliçesidir. Yalnız hazin hazin sahillerine yüz sürerek önünden akıp giden Boğaz'ın safası mevkiinin bütün dünyada eşi benzeri olmadığını ispata yeter. İstanbul denilen güzellikler toplamının içindeki her türlü nadir şeyleri bir bakışta gösterecek bir nokta ise Çamlıca'dır.
Hiç tanımadıkları kadınları birtakım münasebetsiz sözlerle böyle rahatsız etmeye kalkışmak, onun kanaatince, düpedüz edepsizlikten başka bir şey değildi.
En sonunda gene acziniz görünür; gönül ölümden başka bir şey arzu etmemeye başlar.
İnsan yatağının yorganına, çarşafına bakar da kefenden, topraktan bir farkını göremez.
Kendini telef etmek ister, ona da kıyamaz.
Çaresiz işin sonunu beklemeye karar verir, değil mi?